~10~

53 8 0
                                    

"Jeong!"

"Efendim Hyung?"

Jisung koşarak gelip kolunu gencin omzuna attı ve saçlarını karıştırdı. İkisi beraber bahçede yürümeye devam ederken Jeongin ona bakıyordu.

"Bir şey mi oldu?"

"Hayır canım sıkıldı sadece."

"Anladım, yürüyebiliyorsun bakıyorum da?"

"Sus ağzına çarparım zaten elimin tersine geliyorsun!"

"Tamam tamam demiyorum bir şey."

Yanlarına yaklaşan Minho'yu gördüklerinde Jeongin, Jisung'un omzuna vurup geri çekildi.

"Sizi yalnız bırakayım."

"Aslında seninle konuşmak istiyoruz Jeongin."

Minho'nun cümlesiyle şaşırıp Jisung'a döndü. Jisung Jeongin'i tutup arka bahçeye sürükledi.

"Neler karıştırıyorsunuz siz? Tamam kimseye söylemem yattığınızı."

"Sen nerden biliyorsun?!"

"Hyunjin söyledi."

"Orospu Hyunjin nerden biliyor amına koyayım ya?!"

"Ona da Chris Hyung söylemiş."

"Bilmeyen kalmamış oh mis."

"Artık ne kadar sesiniz çıktıysa. Ayrıca evet bizim çete biliyor."

"Jeongin..."

"Hm?"

"Üzgünüm ama hepsi sizin için olacak. Yapacağım şeyden pişman değilim."

"Ne?"

Minho cebinden telefonunu çıkarıp Hyunjin'i aradığında Jeongin kaşlarını çatmış onu izlerken arama cevaplanmıştı.

"Beni mi özledin?"

"Evet Hyunjin seni özledim bebeğim."

Jisung kollarını bağlamış Minho'nun dediğine sırıtıyordu.

"Ay noluyor noluyor?!"

"Hyunjin boş yapma da arka bahçeye gel Jeongin dayak yemiş her yeri kan."

"Ne? Kim yapmış?! Orospu çocukları, bekleyin hemen geliyorum!"

Hyunjin telefonu kapattıktan sonra Minho güldü.

"Daha sorularına cevap vermemiştim, enayi."

"Ya ne dayak yemesi ne kanı? Napıyorsunuz siz amacınız ne?"

"Naz yapma Jeong. Hyunjin'e güvenmek isteyen sendin bekle gör."

Hyunjin nefes nefese yanlarına geldiğinde direkt olarak Jeongin'in yanına gidip yüzünü elleri arasına aldı.

"Jeongin iyi misin bebeğim?"

Gözleri hala yüzünde gezinmeye devam ederken Jeongin yüzündeki ellerin üzerine kendi ellerini koyup okşadı.

"İyiyim merak etme, şaka yapmışlar sana."

Hyunjin derin bir nefes verip yüzünün her yerine öpücükler bırakmaya başladı. Ardından sıkıca sarılıp saçlarını okşadı.

"Çok korktum ya! Sikik misiniz oğlum ya böyle şaka mı olur?!"

"Tamam Hyunjin sakin ol, iyiyim gördüğün gibi."

"Of sana bir şey olduğu fikri çıldırttı beni nasıl sakin olabilirim?"

"Sen cidden aşık olmuşsun Hyun..."

Jeongin yutkunduğu sırada Hyunjin lafa atladı.

"Diyorum ya işt-"

Jeongin artık emin olmuştu, Hyunjin'in ona zarar geldi diye endişelenmesi ve ona olan bakışlarından anlamıştı söylediklerinde samimi olduğunu. Aniden Hyunjin'in sözünü yarıda bırakarak ensesinden tutup kendine çekti ve dudaklarını dudaklarıyla birleştirdi.

"Zort ben kazandım."

"Ortada kazanılacak bir şey yoktu ki salak."

"Olsun sonuçta istediğim 3 şeyi yapacaksın."

"Bir de o vardı değil mi?"

"Evet Jisung Bey düştün elime."

"Düzgün şeyler iste sikmeyeyim seni. Of neyse siz de ayrılın be yapıştınız."

Jisung Jeongin'le Hyunjin'in arasına girip zorla ayırdı.

"Gidelim mi sevgilim?"

"Teklif aldığını hatırlamıyorum."

"Tamam gel gidelim biz ben sana teklifin alâsını edeceğim."

Jeongin gülerek ona uzatılan eli tutup uzaklaştılar.

"Başardık galiba."

"Bizden kaçar mı?"

"Gayet iyi ikili olduk ha?"

"Bence de."

Minho gülümseyerek yanağından makas aldı ve ordan uzaklaşmak için adımladı.

"3 dilek için hazır ol Hanji!"

~~~

-momo
-luna

Love To Hate Me - MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin