Love To Hate Me - Minsung

~11~

Minho, Seungmin ve Jungwon teneffüs olmasını fırsat bilerek oturmuş sohbet ediyorlardı. Hyunjin sevgilisinin yanındaydı ve Chris... Yine bir şeyler karıştırıyordur. Birkaç dakika sonra sınıfa girdiğinde gözler ona döndü.

"Basketbolda ikinci olmuştuk ya ödülümüz açıklanmış, 5 günlük tatile gidiyoruz."

"Birinci Jisung'lardı değil mi?"

"Evet."

"Güzel, demek yine hep beraber olacağız."

Minho'nun dudakları zevkle kıvrıldı çünkü planlarını devreye sokmak için daha iyi bir fırsat gelemezdi. Minholar kendi aralarında planlamalar yaparlarken Jisungların da onlardan bir farkı yoktu. Jisung suratını düşürmüş Minho'nun 3 dilek hakkını düşünüyordu.

"Aptal Jisung, Minho tanıdığım kadarıyla seni fazlasıyla zorlayacak. Bizim üzerimize iddiaya girmeniz çok komik bu arada, ben zaten Jeongin'le olacağımızdan emindim."

Hyunjin'in söylediklerinin ardından Jisung ağlarmışcasına sesler çıkarırken Felix, Changbin'e sırnaşmayı bırakıp konuştu.

"Her zamanki Jisung enayiliği."

"Bittim ben."

Jisung ayağa kalkıp kapıya ilerlediğinde Yeonjun arkasından bağırdı.

"Nereye?"

"Tuvalete gidiyorum."

Ardından sınıftan çıkıp tuvalete girdi. Elini yüzünü bol suyla yıkarken mermerin üzerinde parlayan yüzük dikkatini çekti. Yüzüğü eline alıp incelediğinde üzerindeki dört yapraklı yonca kime ait olduğunu oldukça belli ediyordu. Yoncanın üzerinden parmağıyla geçip cebine koydu ve kapıyı açıp çıktı.

"İşte şimdi benim sıram Lee Minho, ama ben senin kadar kötü bir insan olmayacağım."

Kendi kendine sırıtıp merdivenleri çıkarken saçını kulağının arkasına attı.

"Daha kötü olacağım."

~~~

"Yüzüğüm kayboldu!"

"Nereye bıraktın en son?"

"En son tuvalete gitmiştim, elimi yıkarken çıkardım ama sonra taktım mı hatırlamıyorum."

"Gidip bak bakalım bir."

Minho hızlıca sınıftan çıkıp tuvalete ilerlediğinde merdivenlerdeki Jisung'la karşılaştı.

"Jisung nerden geliyorsun?"

"Tuvaletten, neden ki?"

"Bir tane yüzük arıyorum üzerinde dört yapraklı yonca var. Bana ailemden kalan tek şey, onu gördün mü?"

Ailesinden kalan tek şey... Jisung bu konu hakkında oldukça hassastı.  Minho'nun parlak gözlerine bakınca zaten dayanması zordu. Cebinden çıkarmak için elini attığında Minho heyecanla onu izliyordu. Jisung çıkarıp ona uzattığında Minho'nun ellerinin hafifçe titrediğinde gördü.

"Bu değil mi?"

"Evet, evet bu."

Minho yüzüğü alıp parmağına taktı ve Jisung'un boynuna atladı.

"Çok teşekkür ederim Jisung, çok teşekkür ederim."

Minho defalarca teşekkür etmeye devam ederken Jisung gülümsüyordu.

"Ders başlayacak, geç kalmak istemezsin."

Minho başıyla onaylayıp yanağına öpücük bıraktı.