↬five

1K 128 33
                                    

••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

••

Buraya sürekli bölüm atasım geliyor, kendimi durduramıyorum. 🤧 lütfen oylarınızı eksik etmeyin!

••

˚ * . * * ⋆  . · ⋆ ˚ ˚ ✦  ⋆ ·  * ˚

İkizler ve Suna, çok uzun zamandır arkadaşlardı ve haftanın her günü beraber olurlardı. Atsumu ve Osamu eskiden ilişkinizde aranızdaki dolaşmış ipleri çözen kişilerdi. İkisi hala bunu yapmak istiyordu ama aynı zamanda kararına da saygı gösteriyorlardı.

Evine geldiğinde Atsumu'dan birkaç çağrı almıştın. Sen ancak evine gitmiş, Suna ise ancak ikizlerin yanına varmıştı. Suna'nın Atsumu'ya seni aramasını söylediğini çok iyi biliyordun.

Üstünü değiştirip küçük salonundaki koltuğuna oturduğunda telefonunu eline aldın ve Atsumu'ya geri dönüş yaptın.

"Ah, ya bıraksana benim çikolatam o!"

Arkadan Osamu'nun sesi duyuluyordu ama ne dediğini tam olarak çıkartabileceğin kadar net bir ses değildi. Uzaktan ve boğuk geliyordu.

"Ya göt beyinli çıkart ağzından onu!"

"Atsumu?"

"Y/N! Kusura bakma 'Samu benim çikolatamı almış da." Atsumu senin adını söylerken neşe doluyken kardeşinin adını dişlerinin arasından söylemişti. Dudaklarında hafif bir tebessüm belirdi.

"Selam Y/N!" Osamu'nun sesi şimdi daha net ve daha tizdi. Bir şeyler yediğini konuşurkenki sesinin tonundan anlayabiliyordun. Ve yediği şey kesinlikle Atsumu'nun çikolatasıydı.

"Selam."

"Aramak çok içime sinmedi aslında eğer müsaitsen buluşsak olur mu?"

"Daha yeni dışarıdan geldim tekrar çıkasım pek-"

"Evet biliyoruz."

"Tabii." Dilini tıklattın. Suna kesinlikle yanlarındaydı. "Her neyse, bana uğrayın isterseniz."

"Beş dakikaya sendeyiz."

Ve o beş dakika kırk beş dakika olmuştu. Pluto ve sen sabırla gelmelerini beklerken bir yandan anlık olarak okuduğun kitabını okuyordun.

Dairenin zili nihayet çalındığında ayracını kaldığın yere sıkıştırdın ve kitabını bir kenara bıraktın. Yanı başında durmakta olan kedini kucağına alarak kapıya ilerledin.

"Hanimis de hanimis Pluto bizi karşılamaya mı gelmisss." Atsumu bebeksi sesiyle Plutoyu kendi kucağına almaya çalışmıştı ama sen hemen kendini geri çekmiştin.

"Önce elini yıka be, pis adam!" Yüzünü buruşturup onu süzdün.

"Anladık Sakusa Kiyoomi'yle kuzensiniz de bu kadar takmayın bence."

"Seni ilgilendirmez."

Osamu ayakkabılarını düzeltip doğruca lavaboya ellerini yıkamaya ilerlemişti. Osamu'nun peşinden Atsumu da aynı şekilde gidince Pluto ve sen içeriye geçmiştiniz.

İkizlerin ufak bir yarışından sonra önde gelen Osamu Pluto'yu kucağına alıp öpücük yağmuruna tutmuştu.

"Kahve ya da çay koyayım mı?"

"Gerek yok, bence. Sağ ol yine de." Osamu teklifini kibarca redderken Atsumu da onu onaylamıştı.

"Ver artık bana ya!"

"Ortanıza alıp beraber sevin sevecekseniz. Kızımı da çok sıkmayın zaten yeni yeni alışıyor size."

Atsumu'nun Osamu'ya dik dik bakışları Osamu'nun Pluto'yu aralarına koymasıyla sonlanmıştı. İkisi de sakin sakin kedini severken, kedin yumuşak dokunuşların ona verdiği huzur eşliğinde gözlerini kapatmış birkaç tatlı mırıltı çıkartıyordu.

"Sadede gelin."

Atsumu konuşmaya başlamadan önce dilini ağzınının içinde bir süre oynattı. "Dün gece Aran da dahil olmak üzere dördümüz biraz kafa dağıtmak adına içmeye karar verdik ama..."

"Rintarou gece bizi yarışlarla gaza getirip, zil zurna sarhoş edip biz sızınca ne yaptı bilmiyoruz. Aran yanına biraz içki alıp arabasıyla bir yere gittiğini gördüğünü söylüyor ki muhtemelen de öyle." Osamu Atsumu'nun lafını devam ettirirken Atsumu ara ara onu onaylar biçimde kafasını sallıyordu. Ardından lafı tekrar Atsumu devralmıştı.

"Öğlen biz uyandığımızda anca eve gelmişti ve bok gibi görünüyordu. Uyumadığı ve hafif sarhoş olduğu her halinden belliydi. Daha sonra telefonuna bakarken bir şey görüp aniden evden çıktı.

Biz de onun peşinden çıkıp yetişmeye çalıştık ama o biraz hızlı gitti. Senin kampüsüne yakın bir bölgede arabasını park ettiğinde yine seni-" Osamu Atsumu'nun lafını sahte öksürükleriyle kesti. Kaş göz yaparak yanlış bir şeyler söylediğini belli ediyordu.

"Yine beni ne?"

İkizlerin yine biraz süren bakışmalarınının ardından Atsumu sözüne devam etti. "Yine seni görmeye geldiğini anlamıştık. Normalde sana uzaktan bakar sonra çekip giderdi ama bu sefer yanındaki o çocuğu görünce alkolün de biraz etkisiyle yanına geldi."

"Onu normalde biz engellerdik ama sadece biz sadece bakıp gidecek sanarken o öyle yapınca engelleyemedik."

Bunca zamandır karşıma çıkmamasının sebebi demek ki buymuş. İçine su serpildiğini hissetmiştin. Ama beynin bunun doğru olmadığının sinyallerini veriyordu sana.

˚ * . * * ⋆  . · ⋆ ˚ ˚ ✦  ⋆ ·  * ˚

Kısa bölüm yazmak bana cidden garip geliyor ya asla yeterli hissetmiyorum ve çok ani kesiyormuşum gibi geliyor. Hikayede genel olarak yazmayı planladığım kelime sayısını yine aştım.

Bu arada ben kitabın başına sanırım "tüm karakterler reşittir" uyarısını koymayı unutmuşum ehe :) kusuruma bakmayın lütfen. Ama zaten anlayabileceğiniz üzere tüm karakterlerimiz reşit. '・ᴗ・'

✓ ᴡʜʏ'ᴅ ʏᴏᴜ ᴏɴʟʏ ᴄᴀʟʟ ᴍᴇ ᴡʜᴇɴ ʏᴏᴜ'ʀᴇ ʜɪɢʜ?「𝐬𝐮𝐧𝐚 𝐱 𝐫𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫」✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin