Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●●
Size sürpriz bir bölümle geldim. Hiçbir şekilde planlamıyordum, içimden geldi. '･ᴗ･' Oy ve yorumlarınızı unutmayın!
˚ * . * * ⋆ . · ⋆ ˚ ˚ ✦ ⋆ · * ˚
"Aşkım hadi ya!" Kaçıncıya duyduğunu sayamadığın cümleyi sana kuran sevgiline masumca gülümseyerek baktın. Tamı tamına yirmi dakikanı o mükemmel göz makyajı için harcıyordun ancak henüz başarılı olmuş değildin.
"Tamam bu son."
"On dakika önce de sondu." Rintarou derin bir nefes aldı ve kapının pervazına yaslanırken kollarını göğsünde kavuşturmayı ihmal etmedi. Eyelinerının pürüzlerini kapatıcıyla kapattın ve likit şekilli siminden küçük parçalar alarak göz kapağına yapıştırdın. Dışarıdan bakan birisi senin bu kombininle ve makyajınla oldukça tatlı birisi olduğunu düşünebilirdi fakat öyle değildi. Senin içinde nasıl bir şeytanın yattığını bilhassa sevgilin bilirdi. Tüm bu süre boyunca kucağında uyuklamış Pluto'yu dikkatlice kaldırdın ve yatağının üzerine bıraktın. Son olarak sevgilinin sana hediye olarak aldığı pahalı bir parfümü üstüne bir miktar boca ederken tatlı tatlı sevgiline gülümsedin.
"Hazırım sevgilim." Minik adımlarla yanına gidip sinirini biraz yatıştırmak adına dudaklarına öpücük kondurdun ancak dudağındaki parlatıcıyı hesaba katmadığın için sana daha da sinirlenmişti. "Çok yakıştı sana, kırmızı kırmızı."
"Geç kaldık."
"Aman, rezerve değil mi nasıl olsa." Suni kürk ceketini üzerine geçirirken dudaklarını büzmüştün.
"Öyle bile olsa insanlara söz verdiğimiz saatte orada olmamız gerekir. Hem yemekten sonra başka planlarım var benim."
"Ne demek başka planlarım var. Bu kadar süslendim iyi bir yere gidiyoruz dedin diye. Satacak mısın beni?" Sevgiline göre tatlı olan sinirlenmenle o gülümsemiş, sen ise onun gülümsemesine daha da sinir olmuştun. Sen topuklu ayakkabılarının bilek bantlarını bağlarken yanağından makas almıştı.
"Tabii ki sen bu kadar güzelken seni yanlız bırakmayacağım. Planlarım seninle."
●●
Yemekten sonra şarap eşliğinde tatlını yavaş yavaş yerken sürekli telefona bakıp sana acele etmeni söyleyen sevgiline bıkkın bir bakış attın ve tatlı tabağının yanındaki mendille dudaklarını temizledin.
"Zehir ettin tatlı keyfimi. Buraya sırf tatlı yemek için geleceğim bir gün." Mendili sinirle masaya geri bırakırken çantanı alıp açıklama yapma gereği duymadan lavaboya makyajını tazelemek için ilerledin. Küçük çantana ancak dudak için olanları ve çanta boy parfüm kapını sığdırabiliyordun.
İşini bitirdikten sonra seni bekleyen Rintarou'nun yanına gittin ve sana kürkünü giymene yardımcı olduktan sonra koluna girdin. Sen ne kadar güzel olmuşsan o da o kadar yakışıklı olmuştu. Ona sinirli bile olsan bu, sizin yapmayı bırakmadığınız bir hareketti. Sen lavabodayken onun hesabı ödediğini biliyordun. Daha öncesinde bunu konuşmuştunuz ve buraya bir sonraki gelişinizde yemekler senden olacaktı.
