Ioni çıkmazı...

10 3 0
                                    

"Areeeeen.... SPSS programını sanırım ben kullanamayacağım. Mr. Adrian 1 hafta sonra anketleri önünde görmek istiyor. Bana yardımcı olur musun?"

Yine her zaman ki gibi Ioni(yani) sıkışmıştı ve Aren'den yardım istiyordu.

Aren "Ioni bugün olmaz ama yarın istersen buluşup birlikte yapabiliriz."

Ioni şımarık ifade ile "bugün olsa beni extra mutlu eder  gece  Dancing partisi var sabah erken kalkmak sanırım benim için problem..."

Aren'in sabit bakışı ile "... olacak ama tamam yarın olsun" der.

Ioni, Braşov'lu uzun boylu, küt saçlı, buğday tenli Romanya'da buğday tenli görünce şaşırıyorsunuz. Ioni'de onlardan birisi. Tok sesiyle dilini çok net konuşup insanları etkilemeyi başaran ama derslerde çokta gözü olmayan daha çok üniversiteyi sosyalleşme amaçlı kullanan, yeni birileriyle tanışıp partilemek isteyen, okulla olan bağını da Aren sayesinde koparmadan istikrarlı bi şekilde devam eden bir tipitip.

"Aren saat kaç?"
"saat 09.00 Ioni kapıda durmaya devam edecek miyim? Yetiştirmen gereken anketin var diye biliyorum. Acaba gözlerini açıp kapının önünden geçsen mi?"

"Aren mea... Akşam çok eğlenceliydi nasıl dans ettiğimi görmeliydin çok şey kaçırdın..."

*Mea Romence samimiyet anlamı taşıyan -ciğim ekidir.*

"Ioni çekil kenara lütfen" diyip eve hızlı bir giriş yaptı.

Her yerin her yerde olma durumuna alışmış yüz ifadesiyle "Evin her halinden belli akşam çok eğlenmişsin. Hadi yüzünü yıka başlayalım. 13.00'te Deniz'le buluşacağım."

Yüzündeki su damlacıkları ile banyodan kafasını uzatıp "Ben bütün gün birlikte oluruz diye düşünmüştüm. Jassyro'da 2 kişilik rezervasyon yaptım. Biliyorsun ki Iasi'de en iyi Papanasi orada yapılıyor. Bu rezervasyon için 3 hafta bekledim."

*Papanasi, Romanya'nın en ünlü tatlısı. Kızarmış hamurların üzerine sürülen peynir ve yaban mersini reçeli tatlandırılarak hazırlanıyor. *

Deniz'den sonra Aren'i Romanya'ya bağlayan ikinci etken Papanasi diyebiliriz.

"Hmmm... keşke planından benim de haberim olsaydı Ioni. Üzgünüm Deniz'den söz aldım notlarını verecek."

Deniz'in takıntılı olduğunu bir kez daha söylemeye gerek yok bence. Not konusunda da aynı titizliği devam ediyor. Ama önem verdiği notları değil. Notların yazılı olduğu defteri. Defterin kenarlarının katlanması, kalem killerinin dağılması, sayfaların kırışması.... Deniz için o defterin değerinin kaybolması anlamına geliyordu. Doğal olarak notlarını kimseye veremiyordu. Aren ısrarcı söylemleri notlara ulaşmanın yollarını açtı.

                                  ****

Ioni bu duruma katlanamıyordu. Aren'in önceliğinin Deniz olması, onunla  vakit geçirmesi, onunlayken ağzının kulaklarında olması Ioni'ye katlanır gelmiyordu.

Ioni, sinirli olduğu her halinden belli olan ama sahte gülümsemesiyle...

"Tamam anketten sonra bende sizinle gelirim."
"şey... Deniz bana Romence için de yardımcı olacak ama..."

"Tamam bende yardımcı olurum benim ana dilimi benden iyi anlatamaz herhalde" der.

Aren,Deniz ve Ioni her gün derslerden önce birlikte çalışıp tezlerini olabildiğince hızlandırırlar. Bütün planları organize eden kişi Ioni olur . Çünkü Aren'e yada Deniz'e bırakmak istemez.

                                     ***

Üçlü çalışmalardan, gezilerden çokta memnun olmayan Ioni sürekli Aren'le oturur. Deniz'i Romecesiyle küçük düşürmeye çalışır. Bulundukları ortamdan soyutlama çabasından hiçbir zaman vazgeçmez. Anlam veremediği durumdan çok sıkılan Deniz,

"Aren ben artık sizinle çalışma yapmak, oturmak, gezmek, herhangi bi durum... için yanınızda bulunmak istemiyorum. Kendimi istenmeyen, zorla aranızda yer almaya çalışan,  fazlalık gibi hissediyorum. İlk zamanlar her şey çok güzel ilerliyordu. Ama gün geçtikçe hiçte hoşlanmadığım ortamın içerisinde kendime vip'te yer buldum."

Deniz'in gözleri bi anda doldu, burnu ve dudakları kızardı, alnında kırmızı benekler oluştu. Bu durum Deniz'in hem üzüldüğünün hem de çok sinirlendiğinin en büyük göstergesiydi.
Deniz ne zaman ağlamaya başlasa sesi kısılırdı. Kelimeler Deniz'in ağzından sessiz sessiz titreyerek dökülüyordu.

"Aren! ben sizinle vakit geçirirken çocukluk arkadaşım Rüya'dan uzaklaşmışım farkında bile değilim ya."

...Tabii Rüya'nın erkek arkadaş yapmasının da etkili olduğunu unutmayalım...

Yaşanılan duruma sesiniz kalıp ortayı bulmak iyi gibi duruyordu. Büyük bi hata olduğunu farketmesi için sanırım Deniz'i kaybetme korkusu sarmalıydı.  Deniz'in kırgın, üzgün... halleri Aren'in adeta kalbini titretmişti.

Deniz kararlı ses tonuyla "üzgünüm ama ben sizden uzaklaşacağım benim neler hissettiğimi bilmiyorsunuz, anlamıyorsunuz ve anlayamadınız."

Deniz'i kaybetmeyi göze alamazdı Aren, Ioni'den uzaklaşmanın yolunu bulmalıydı.
Aren insanlarla sorun yaşadığında, olumsuz bi ortamın içerisinde kalacağını hissettiğinde çözümü, ortamdan, kişiden uzaklaşmakta ve iletişimi bi anda koparmakta bulur. Yaptığının ne kadar doğru olduğunu bilmese de sonucu onun istediği gibi oluyordu. Ioni'den uzaklaşmak için de bu taktiği uygulayacaktı.

                                    ***

"Aren telefonuna bakmayacak mısın? 28 arama, 48 watsapp bildirimin var, mesaj kutunu söylemiyorum bile." der.

"Eminim aramaların, mesajların... sonu gelecek Deniz. O da sıkılacak."

"Aren kendimi suçlu hissediyorum. Çünkü siz daha yakındınız ve ben nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde sizinle bağ kurdum."

"Deniz ben hiç bir zaman Ioni ile yakın olmadım o sadece yakınmışız gibi gösterdi öyle olmasını istedi ama olmadı ki..."

Aren, uzun vadeyi planlayan yaptığı her adımın çok sonrasını düşünen bir karakterdi. Çünkü Deniz'di onu kaybetmek istemiyordu. Onun biraz uzaklaşması Rüya ile tekrar yakın olması demekti.... Rüya'nın sevgilisinin olması aslında Aren'in de işine gelmişti. Deniz daha da yanında daha da yakınındaydı...

***

Aren AIC'nin devasa merdivenlerinden hızlı adımlarla inerken arkasından duyduğu sesle yavaşladı...

"Aren daha ne kadar süre aramalarıma, mesajlarıma cevap vermeyeceksin... ne kadar süre beni görmezden geleceksin, beni görmemek için kafan önde geziyorsun farkında mısın ?"

Aren son basamağa geldiğinde daha da yavaşladı ve
"Ioni konuşmak istemiyorum."

"bence açıklama yapmak zorundasın Aren sence de çok saçma değil mi hiç bir açıklama yapmadan tamamen konuşmayı bıraktık daha doğrusu bıraktın. Ben hiç bir şey anlamadım ve anlamda veremiyorum. Neden?"

"Çünkü...." açıklaması yoktu Aren'in
"ben böyle olması gerektiğini düşünüyorum." dedi.

Adımlarını tekrar hızlandırarak "Deniz beni bekliyor. Anket sonuçlarını değerlendireceğiz."

O uzun koridor da gözden kaybolurken. Ioni arkasında bakmakla yetindi. Kendinden başka kimsesinin duymayacağı tonla

"Peki Aren peki..."

Deniz Kenarında ArenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin