+ on üç +

215 21 3
                                    

3k okunma olmuş.🥳
Okuyan, oy veren ve yorum yapan herkese teşekkürler.💖🧚🏻‍♀️

İyi Okumalar.

+++

Zamanın hızla akıp gitmesi umursanmaz; fakat önce zaman kavramının önemini iyi anlamak gerekir. Kaybedilen birçok şeyin telafisi mümkünken boşa harcanan bir saniyenin bile geriye döndürülmesi mümkün değildir. Boşa harcanan zamanlarla geçirilmiş ve geriye bakıldığında pişmanlıklarla dolu bir hayat, hiç yaşanmamış, demektir. Bu nedenle zaman insanın hayattaki en büyük sermayesidir.

Geriye baktığında pişman olduğu değil, güzel anılar bıraktığı bir hayat yaşamalı her insan. Zaman varken akıl yoktur. Akıl varken zaman yoktur.

Baray, bu iğrenç yerde tutulduğu süre boyunca bütün yaşadıkları gözü önünden geçmişti. Kendinden izinsiz beyninde dolaşan düşünceler ona işkence etmekten başka bir şey yapmıyordu. Zaman kavramını kaybetmişti.

Penceresiz loş odada zamanın geçip geçmediğini anlayamıyordu. Tek bildiği; acıdan bayıldığında onu rahat bıraktıklarıydı, ama belki bu bile yanlıştı çünkü bayıldığı süreç ne kadardı bilmiyordu.

Göz yaşları birer birer yuvasını terk ediyor, onların tuzlu tadına sahiplik eden dudakları, kısılmış sesinin izin verdiği kadar bağırması için birbirinden ayrılıyordu.

Bu döngünün içinde sıkışıp kaldığını hissediyordu sarışın. Aynı ağrı yeniden tüm vücudunu esir almışken daha fazla dayanabileceğini sanmıyordu. Muhtemelen birazdan görüşü bulanıklaşıp yeniden karanlığa gömülecekti. Sürekli yaşadığı için artık bilincinin ne zaman kapanacağını tahmin edebiliyordu.

Heras, kalbinin, eşinin çektiği ağrıyı hissediyor; birebir aynısı olmasa da kalbindeki ağrı büyüklüğünü gösteriyordu.

İki gün, kocaman iki gün geçmişti, Baray'ın nasıl ve ne halde olduğunu bilmediği iki gün. İki gün boyunca ağlamaktan gözleri şişmiş ve altları morarmıştı. Annesi zorla yemek yediriyordu, hali yoktu hiç bir şeye.

Babasının talep ettiği toplanmanın ayarlanması zor olmuştu. Her iki evren de, peri ve büyücü, anca anlaşabilmiş ve en hızlı birazdan olacak olan toplantıya karar kılmışlardı.

Çınar bey, Arafta sadakati ve barışçıl önerileri ile tanınıyordu. Çalışan en iyi konuşmacılardan biriydi. Olanları iki tarafa da anlattığında ilk başta tereddüte düşseler de peri oğlunun perişan halini gördüklerinde ikna olmuşlardı. Periler dürüstlükleri ile biliniyorlardı.

Büyücü evreni Arafa ihanet etmeyip, asıl olayı anlatmamış ve soylu büyücüleri önemli bir kararda fikir belirtmeleri için çağırmıştı. Tüm evrenlerin toplanma alanı olan Arafa ihanet etmek, tüm desteklerin kesilmesi ve güçten düşmek demekti. Tabii ki, hiç bir evren bunu yapmazdı.

Toplanma saatine az bir zaman kala yavaş yavaş herkesin masaya doluşması da bir oldu. Çınar bey ilk gelenlerdendi. Oğlunun son günlerdeki harap olmuş haline dayanamıyordu ama beklemekten başka bir çözüm yolu yoktu.

Zamanın sonunda gelmesi ile tüm soylu büyücülerin geldiğine emin olduklarında, saçma sapan alakasız konular konuşulmaya başlanmıştı. Asıl toplanma nedenini bilen az kişiler de profesyonelce davranışlar sergileyip bunu belli etmemiş, böylece boş geçen bir toplanmayı da ardlarında bırakmışlardı.

fairy? | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin