DİYARDAKİ SON ELEMENTLER

BÖLÜM 4

BERTİLDA

"Chester baksana kral ve kraliçelerin yerine geçecek olanlar kral ve kraliçeleri görebilirmiş.Yani 2 ay sonra biz kral ya da Kraliçe olabilirsek şuan onlari görebileceğiz"dedim Eriz'in bize verdiği Diyar Tanıma  adlı kitabı okurken.

Chester banyodan çıkmıştı.Saçları ıslaktı ama çok çabuk kurudu.Kafasını sağa sola sallamasıyla hemen saçı ve vücudu kuruyordu.Bu çocuk kesinlikle Su elementindendi.

"Olabilir onu bunu boşver de Halu'yu  buldunmu."diye sordu."Hayır 3 kitap kaldı onlarada bakayım"diye sorusunu yanıtladım.

"Tamam sen gir bi duş al sonra çıkıp ormanı gezelim.Kitapları sonra oku."Başımı sallayarak banyoya geçtim.Banyoda hiç su yoktu.Kupkuruydu.Musluğu açtım ve yıkandım.Banyonun diğer tarafında bulunan giyinme odasında üzerime buz mavisi bir elbise giydim.Elbise kısa kolluydu ve güpürlüydü.Eriz'in verdiği kırmızı pelerini taktım.Saçlarımı kurutmadan çıktım.

"Bertilda Haluyu buldum-"dedi Chester."Bertilda boynuna ne oldu ?" Elim aniden boynuma gitti.Bir çıkıntı vardı.Ama ne olduğunu çözemedim.Bu da ne ? Başımı korkmuş bir şekilde sağladım.

"Bilmiyorum"dedim."Sanırım element seni erken kabul etti Bertilda'm".dedi gülerek karşılık verdim."Saçmalamayı kes ve yürü Chester"

Chester ile son 2-3 aydır geziyorduk.Burayı tanımak istiyorduk.

"Bertilda" diye soran Chester'a baktım.'Hım' diye bir mırıltı döküldü dudaklarımdan."Başım ağrıyor."Ben önden yürüyordum.Birden durdum ve arkamı döndüm.Hızlı adımlarla bende 5-6 metre  ilerideki Chester'in yanına gittim."Iyimisin ?" Diye sordum telaşla."Hayır bu çok şiddetli bir ağrı.Dünyadaki gibi değil Bertilda"

Onu bir taşa oturttum."Kuleye geri dönelim mi ?"Diye sordum.Birden uzun ince taşa uzandı ve gözlerini kapadı.İstemsizce çığlık attım."Yürüyecek durumda olduğumu sanmıyorum"."ERİZ ERIZ KAHRETSİN"diyerek etrafta koşmaya başladım.Birden yağmur  yağmaya başladı.

"BERTİLDA"diye çığlık atan Chester'ın yanına gittim."Chester neyin var senin ?" Chester elini başından çekti.Alnında tuhaf bir şekil vardı.Alnının tamamı su damlacıkları şeklinde kabarmıştı."Başım çatlayacak gibi ağrıyor"

"BİRİLERİ YOKMU YARDIM EDİN" "HEEYY"

"Kim var orada"diye bir ses duydum."Buradayız yardım edin kardeşim kötü durumda".Yağmurdan sırılsıklam olmuştum donuyordum.Bir yandanda ağlıyordum.Chester bu diyardaki tek varlığımdı onu kaybetmek istemiyordum.

Çalılıkların arasından bir kadın çıktı.Kadın cidden çok güzeldi.Ayrıca hiç ıslanmamıştı.Kahverengi saçları vardı ve pembe gözleri.Üzerinde Göz ve saçlarının renginin karışımı şeklinde bir elbise vardı.Tırnaklarında kıyafeti ile aynı renk ojeler onu daha çekici yapmıştı.Küpeleri parlıyordu.Kahverengi renkte pelerini vardı.

"Kardeşime birşeyler oluyor yardım edin.Lütfen"dedim yalvarır gibi."Tamam tamam nerede kardeşin?".Koşarak Chester'ın yanına vardım.Bıraktığım gibi yatıyordu ve sanırım bayılmıştı.Kadın Chester'ın yanına koştu.Onu kucağına aldı ve beni yanına çağırdı."Elimi tut".Başımı sallayarak dediğini yaptım.Kadın bizi bir sarayın içine getirmişti.

"Burası neresi ?"Diye sordum telaşla."Sakin ol Burası Toprak krallığı.Bende Carmen toprak kraliçesi"diye cevapladı.

"Ama Eriz bize evren bizi kabul etmeden sizi göremeyecegimizi söylemişti."diye sordum

"Demekki Evren sizi erken kabul etti ve sanırım kardeşin su kralı olmak için gönderilmiş.Ben demiştim.

"Peki şimdi ne ola- "Carmen neler oluyor ?"diye gelen bir ses lafımı yarıda kesmişti.İçeride bir adam girdi.Upuzun saçları vardı ve mavi gözlüydü.Uzerinde mor bir takım elbise vardı ve boynunda beyaz bir flor vardı.Pelerini kırmızıydı.