2. bölüm -PARS-

812 29 11
                                    

İyi okumalar...

Aybike'nin Ağzından

Sabah gözlerimdeki acı ile uyandım. Bir, iki yaş insanın canını ne kadar yakabilir ki.Benim canım çok kıymetli sanırım. Gözlerimi açamıyorum bile.

Benim adım artık Aybike Özdemir oldu. Aybike Özdemir, Aybike Özdemir, Aybike Özdemir.

İstemiyorum, bu soy ismini kullanmak istemiyorum. Ben Aybike Özdemir olmak istemiyorum. Çağlar'a ait olan hiçbir şey istemiyorum. Bunu da bugün Çağlar'la konuşacağım.

Zar zor gözlerimi açıp, odada ki banyo'ya doğru ilerledim. İçeriye girdiğimde banyo siyah ve beyaz dekorasyona sahipti.

Ahh! İnanmıyorum, banyo'da benim gibi Beşiktaşlı. Aynanın karşısına geçtiğimde kısa bir şoka maruz kaldım. Gözlerim şişmiş ve altlarında kocaman mor halkalar var.

Off! Birde şu gelinlik var. Dün gece gelinliği çıkarmamıştım. Banyoda ki işimi hallettikten sonra gelinliği çıkarmak için odaya girdiğimde yatağın kenarına oturmak zorunda kaldım.

Başım çok fazla dönüyordu ve çok halsizdim. Elim istemsizce başıma gittiğinde yüzümü buruşturmadan edemedim.

"Gelinliği benim çıkarmamı mı bekledin karıcım (!)" diyen sesle irkildim.

Çağların içeri girdiğini hiç fark etmedim. Yüzünde piç smile bana bakıyordu.

Söylediği şeyi algılamaya çalıştığımda elimi çoktan serbest bıraktım. Çağlar bana yaklaştığında yüzündeki gülümseme solmuştu.

Yine ne oldu? Bana bakarken biraz içten gülümsesen ölür müsün? Bana içten gülmemek için kesinlikle yemin ettin.

Bana daha çok yaklaşarak, çenemi iki parmağının arasına alıp beni ayağa kaldırdı. Yapma, şunu bana yapma! Beni yeniden yıkma! Beni senden daha fazla nefret ettirme. Gözlerimin tam içine, derinine bakarak,

"Ağladın mı sen?"

Ne fark eder ki. Ağladım yada ağlamadım, umrunda değil. Beni düşünüyor gibi yapma, beni bir kez daha kırma. Çenemi sinirle serbest bırakıp,

"Neden?" dedi.

Sesi baya sert çıkmıştı. Ne dememi bekliyorsun ki, seni sevdiğim için mi? Seni sevmiyorum işte. Artık iğreniyorum senden.

Hâlâ cevap ister gibi kızgın gözlerle bana bakıyordu.

"Seninle evlenmem, ağlamam için en büyük sebep değil mi?" dedim.

Ben ne diyorum böyle, bana şok olmuş gözlerle bakarken sakin sesiyle,

"Haklısın" dedi.

Haklıyım, bunu bende biliyorum ama bir şey değişmiyor. Herşey yine aynı.

Nefret dolu gözlerin, soğukluğun, ezici bakışların hepsi. Tek fark senden hâlâ hoşlanmamam.Ben sana ne yaptımda bu kadar nefret dolu bakıyorsun. Sen demedin mi ikimizde zorla evlendik diye.

"Odadan çıkarsan üstümü değiştircem" dedim.

İçimdeki yıkım ve yorgunluk sesime yansımıştı. Gerçekten hiç hareket etmek istemiyorum. Sadece yatmak, ölü gibi yatmak, ruhsuz olmak.

Yere eğilip yerdeki gülü eline aldı. Gülün dikenleri var ama böyle bir yer için dikenlerinin alınması gerekmez mi?

Bana biraz daha yaklaşarak sol elimi, boşta olan elinin arasına aldı. Ben yapacağı şeyi kestirmeye çalışırken gülün dikenli sapını sol elimin içine koyarak avcumu kapatıp sıktı.

VUSLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin