8. bölüm -ÖLÜRDÜM-

408 22 10
                                    

pmkprenses1 adlı kişiye ithafen,

İyi okumalar...

Narin bir kelebek uçar yıldızlar ülkesine
Ateşler düşürerek kana boyanan kanatlarından
Ölüme sunduğudur canı
Ezikliğini acıların derinliğinden tenine belemiştir
Uçtuğu kadar kayıptır artık
İflah olmaz bir ısırgandır artık VUSLAT...
Sinan Yağmur

AYBİKE'NİN AĞZINDAN

Vazgeçtim mutlu olmaktan. Mutluluğu hak etmeyen kadındım ben. Gülmek haramdı bana. Bu evlilik boyunca da haram olacaktı. Çağlar beni asla karısı olarak görmeyecekti. Ancak bana eskisi gibi de davranamayacaktı. İzin vermezdim artık.

Karşıma oturan kişi ile gözlerimi izlediğim denizden çekerek Uğur'a çevirdim.

Belki de beni tek anlayan ve bilen Uğur'du. Burada akşama kadar hiç konuşmadan denizi izlesem benimle birlikte o da izlerdi.

Uğur'a gülümseyip tekrar gözlerimi izlediğim denize çevirdim. Bugün konuşmak istemiyordum. Sadece dinlenmek istiyordum hayatıma karşı.

Biz karşımda oturan adamla hep böyleydik. Hep susardık.. Bağırıp çağırmazdık.. Biz sessizliği seviyorduk. Uğur'la ne kadar az konuşsamda aslında en çok konuşmak istediğim kişiydi.

"Erkencisin" dedi bana büyü gibi gelen sesiyle.

Evet erken gelmiştim. O evde daha fazla kalamazdım. Küçücük halimle o koskoca evin duvarları üstüme üstüme geliyordu. Küçük bir karınca gibi kalıyordum o evde.

Uğur'a geri dönüp gözlerimi onun kara gözlerine kenetledim.

"Görünüşe göre sende erkencisin. Saat iki gibi anlaştığımızı hatırlıyorum." dedim.

Sözlerimin üstüne koca bir tebessüm ederek sahile çevirdi gözlerini. Efsunlanmış gibi izledi etrafı. Adım gibi emindim Uğur aşıktı bu sahile. Bu küçük köy fethetmişti gönlünü. Sadece burada huzurlu ve mutluydu.

"Burası benim ömrüm!" dedi gözlerini sahilden çekmeden.

"Burası benim bu dünyadaki keşfedilmemiş cennetim"

Buna bende katılıyordum. Burası tam bir cennetti. Bu yalancı dünyadaki bizim cennetimizdi.

Kara gözlerini bana çevirerek devam etti konuşmasına.

"Burası benim huzuru bulduğum tek yer. Aşkımı.. Nefretimi.. Acımı.. Kinimi.. Sevgimi tartabildiğim küçük dünyam. Şimdi söyle buraya nasıl erken gelmem" dedi gözlerini gözlerimden ayırmadan.

Burası benim de hayatımın yarısıydı. İlk öpücüğümü burada vermiştim ben. İlk sarhoşluğu burada tattım. Aşkımı itiraf ettiğim ilk yer burasıydı. Herşeyimi burada yaşamıştım.

"Hani ben bekar bir adamım ve buraya mutluluğu bulmak için erken geldim ama sen evli-" cümlenin sonunu tamamlayamamıştı. Sesi normaldi. Hatta biraz alay vardı ama gözleri ve elleri.. Gözlerinde hüzün bulutu vardı. Elleri ise titriyordu konuşurken.

"Sen evli bir kadınsın" diye bağımlısı olduğum adamın cümlesini tamamladım. Evli ve mutsuz bir kadındım. Mutlu da olamayacaktım. Kollarımı masaya yerleştirerek hafif öne eğildim.

VUSLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin