0.4

581 72 50
                                    

Herkese selam!

Yine ben, ve yeni bölümümüz.

Düzenlenmiş haliyle dördüncü bölüme hoşgeldiniz.

İyi okumalar.

~~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••~~~~~~~~~~~

Cehennemin 6. Katı, İşkence Odası; 22.29

"Seninle bunu yapmayalı uzun zaman olmuştu, özlemişim." İki kardeş, ciddi suçlardan yargılanan, önemli kişilerin tutulduğu işkence odasından çıkarken gayet mutlulardı.

Ellerinde ki kan lekelerini temizlerken konuşmuştu Jungkook. Kardeşiyle beraber ona zarar veren kişileri işkence ederek öldürmekten keyif almıştı.

"Bende gerçekten özlemişim. Seni de bunu yapmayı da."

Mor saçlı çocuk ikiz kardeşine baktı sakince, kendisinden çok daha kirli çalıştığı için elleri tamamen kan olmuştu. Temiz ellerini siyah pantolonun cebine yerleştirdi. Kardeşi kısa bir an duraksamış sonra sol eline, sağ elindeki bezi sürtmeye devam etmişti.

"Bende özledim, hemde çok. Bir kaç gündür gelmediğini öğrenince meraktan ölüyordum."

Duygularını pek belli edemeyen iki kardeş, birbirlerini en iyi anlayan kişiler olmuşlardı hep. Kardeşinin kendinden başka kimseye özledim demeyeceğini biliyordu Ares.

"Tanrı V ve As nasıl, dün resmen ayaküstü sevişmenize şahit oluyorduk."

Kıkırdadı siyah saçlı Tanrı, dün geceyi hatırlayınca kasıklarında ve kalçasında hissettiği sızı onu mutlu etmişti. Sevgililerinin neden oldukları acıları seviyordu.

"İyiler, dün gece... Ah evet yanlış şeylere şahit oluyordunuz az daha."

İki kardeş birbirlerine bakarak güldüler. Çoğul eki kullanınca aklına gelen kişiler yüzünden gülümsemesi büyüdü mor saçlı gencin.

Arabalarına binmeden ayak üstü konuşmalarına arabaya binince kendi bile şaşırmıştı. Arkalarından bakakalan sarışın çocuğun sevimli yüzü hâlâ aklındaydı.

"Aklıma gelmişken soracağım bir şey vardı. Siz nerden tanışıyorsunuz?"

İşkence Odasından çıkarken sustu mor saçlı olan. Aralarında ki tek fark birinin siyah birinin mor saçlı olmasıydı. Onun dışında simsiyah giyimleri, sert ve kaos seven tavırları başta olmak üzere benzer kişilikleri vardı.

Tanınma ve kardeşinin otoritesini bozmaya karşı olan ön yargısı yüzünden Cehennemde rahat rahat gezemiyorlardı. Siyah saçlı olana kalsa kimsenin bir şeyi öğrenmesini dert etmiyordu. Fakat kardeşi tekrar edecek bir Devrim ve isyan döneminden endişe ediyor, halkın eline sebep vermek istemiyordu.

İkizine bakarak omzuna omzuyla hafifçe vurdu ve dikkatini çekti suspus olmuş kardeşinin. Kaşlarını kaldırıp indirerek bakmış, sorusunu tekrarlamak için ağzını açmıştı.

"Cehenneme gireceğimiz gün, barda karşılaştık. Apollon yaralıydı, reddettiği bir kadının gazabına uğradı. Bende araya girdim."

Kafasını sallayarak kendisini dinleyen kardeşine baktı. Sustuğunu fark edince tekrar konuştu siyah saçlı.

"Sen yaralı olduğunu fark ettin ve Apollon'a yardım ettin. Peki ya Lucifer, onun olayı ne?"

Sarışın çocuğun suretinin yanında kırmızı saçlı gençte belirdi zihninde. Hoş unutmamıştı ki hatırlasın.

Luxure EnferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin