Luxure Enfer

2.6

İyi okumalar.

~~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••~~~~~~~~~~~

3. Kişinin ağzından;

Hyunjin yattığı yatakta ki birkaç dakikasını Apollon'un ve Ares'in dövmecide ki hallerini düşünerek geçirmiş, daha sonra zihni, karşılaştıkları andan beri başlarına gelen diğer şeylere kaymıştı. Çok şey yaşamış ve hiçbir şey yaşamamışlardı.

Aralarında çok şey yaşanmıştı ve hiçbir şey yaşanmamıştı aslında. Onlarla yapmak istediği, yaşamak istediği şeyler vardı ve sakin bir zaman diliminde yatarken düşününce aklına çok fazla şey gelmişti. Hepsini yapmak için uzun bir zamana ihtiyaçları vardı. "Birimiz ölmezsek tabi."

Yatakta hafif hareketlerle debelenirken yaralarını açmamak için dikkat ediyordu. Yatakta yatarken aklına gelen şeyle uzanıp çekmeceden bir defterle birkaç kalem aldı.

Ares'in onlara not bırakmak için kullandığı defter kalemdi bunlar, arabadaki halleri gözünün önüne gelirken telefonunu ters çevirip yatağa koyarak odayı aydınlatmış, yeni çizeceği resim için taslağı oluşturmaya başlamıştı.

Aradan kaç dakika ya da saat geçti bilmiyordu fakat belirgin birkaç kısım çoktan oluşmuştu. Kapıdan duyulan adım sesleriyle defteri hızlıca kapatıp çekmeceye bıraktı.

Henüz bunun ortaya çıkması için fazla erkendi.

Telefonunu alarak ekranını kapattı. Yatağa geri uzanıp karanlık odada tekrardan uyur numarası yapacak pozisyona geçti. Kapı açılıp içeriye biri girdiğinde ise nefeslerini düzenlemek adına son uğraşlarımı veriyordu.

Odaya gelen kişi, tahminince Apollon'du çünkü adımları fazla sabit ve sertti. Ares daha ayarsız ve hızlı yürüyordu çünkü.

"Sam, uyan hadi." Yanına gelip yatağa çok ağırlık vermeden uzanan bedenin kalın sesi kulağına gelince gülümsememek için kendimi kastı, doğru bilmişti.

"Güzelim kalk hadi, Lucifer." Apollon yüzünü okşayıp uyan demesine rağmen uyanmamasını istiyor gibi kısık sesle konuşurken şimdiye kadar numara olan uykusunun gerçekten geldiğini hissetti. Aşırı rahatlatıcı ve sakinleştirici bir etkisi vardı üzeri de, karşısında bir çocuk gibi uysallaşıyordu.

"Hmm?" Uykulu taklidi yapmak onun için hiç zor değildi ve sanki uyanmaya çalışıyor gibi yapıp kafasını Apollon'un ellerine sürterken kendisini kedi gibi hissediyordu. "Uyan bebeğim, yemek yiyelim hadi."

Yattığı yerde dönüp dirseğini yatağa dayayıp başını eline yaslayan adama kısık gözlerle bakarak  kendisini ona doğru itti ve yavaş hareketlerle göğsüne sürttü yüzünü. "Lucifer bunun uyanıkken yapman taraftarıyım bebeğim, kalk hadi şimdi."

Sırıtmamak için kendisini zor tutarken yüzünü daha çok sürtüp geriye çekildim. Bunu yapma sebebi yüzü kızarmış ve şişmiş olursa uyandığına daha çok inanırlar diyeydi, tabi Apollon'un kendini kasması da çok hoşuna gitmişti.

"Apollon?" Hafifçe esneyip gözlerini açmaya çalışır gibi eliyle yüzünü ovaladı. Bu sırada o da yataktan kalkıp ayağa dikildi ve gülümseyerek sevgilisini izledi. "Hadi kalk güzelim, Ares masayı hazırlıyor umalım da batırmamış olsun."