0.8

532 70 28
                                    


Herkese selam!

Düzenlenmiş haliyle sekizinci bölüme hoşgeldiniz.

İyi okumalar🪄

~~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••~~~~~~~~~~~

Cehennemin 6. Katı; Zindanlar; 20.34

Lucifer zindanlara girdiğinden beri kendisini görüp selam veren herkese ters bakışlar atarak yürümeye devam etti. Uyandıktan sonra kardeşinin sevgililerini eve çağırdığını öğrenmiş, onlara mahremiyet tanımak ve Jeon'u sorgulamak için zindanlara gelmişti.

Ha bir de Apollon ve Ares'in gelme ihtimali yüzünden evden kaçmak istemişti. Öğlen yaptıklarından sonra onların yüzüne bakamazdı.

Hayır utandığı için değil, aklına gelecek görüntüler yüzünden onların önünde erekte olmak istemediği için.

Elit olduğu duyurulup tüm katlara erişim izni aldığından beri herkes karşında saygılı bir şekilde duruyordu fakat pek umursadığı söylenemezdi.

"Hoş geldiniz Efendim, kaç numaralı zindana gitmek istiyorsunuz?"

Karşısına çıkan gardiyana yandan bir bakış atmış ve yürümeye devam ederken konuşmuştu.

"G-117 numaralı hücreye gideceğim."

Adam hızlıca kafasını sallayıp hızla öne geçmiş ve kendisine rehberlik eder olmuştu. Düz koridorda biraz daha yürümüşler, daha sonra iki kez sola ve bir kez de sağa dönerek istediği hücreye ulaşmışlardı.

"Buyurun Efendim. İstediğiniz herhangi bir şey var mı?"

Sakin bir şekilde konuşsa bile titremekten kendini alıkoyamayan beden kafasını eğmiş ve saygıyla emirlerini beklemişti.

Hyunjin duyduğu şeyle alayla gülmüş ve elini göğsünde ki broşta sersemce gezdirmişti. Hiç bir işkence aleti onun broşuyla kıyaslanamazdı.

"Gerek yok, elim boş gelmedim."

Söylediklerinin aksine boş olan elleri gardiyanın kendisine tuhaf tuhaf bakmasına sebep olurken umursamadan kapıyı açıp hücreye girmişti. Hücrede bulunan adam gelen çocuğu görünce sakin bir nefes almış, bu ufaklığın geçmişteki iletişimleri yüzünden kendisine zarar vermeyeceğinin eminliği üzerine çökmüştü.

"Ooo merhaba Hyunjin, görüşmeyeli uzun zaman oldu. Nasılsın?"

Karşısındaki mavi gözlere alaycıl bir bakış atıp sırıtmaya başladı. Gözleri en son kahverengiydi. Eskisine oranla daha düzgün olan burnu ve dudaklarına bakılırsa hazırlıklı gelmişti. Onu kim gönderdiyse iyi bir hazırlık yapmıştı. Fakat atladıkları iki detay vardı.

Jungkook ve Jimin.

Kardeşi onlar varken değil operasyon geçirmiş Jeon Minhyuk kimseye dönüp bakmazdı.

"Kim gönderdi seni?"

Sorduğu sorudan tamamen bağımsız başka bir soruyla karşılaşan beden işittiği ses tonunun soğukluğu yüzünden şaşırmış ve cevap verememişti.

Sorduğu soruyu tekrarlamak üzere dudaklarını aralayan çocuk kapı sesiyle susmuş ve gelen gardiyanı azarlamak için dönmüştü. Fakat gelen kişi beklediğinin aksine gardiyan değil, uzak durmaya karar verdiği ikiliydi.

"Biz olmadan sorgulama yapıyorsun demek ha? Kırıldım Lucifer."

Kapıdan ilk giren mor saçlı çocuk yaklaşıp kızıl olana yakın bir yerde durup tutsağı inceledi. Sarışın diğerlerinden daha sakin ve umursamaz bir şekilde gelip yanlarında durdu.

Luxure EnferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin