Luxure Enfer

0.9

Herkese selam.

Düzenlenmiş haliyle dokuzuncu bölüme hoşgeldiniz.

Umarım güzel bir hafta geçirmişsinizdir.

İyi okumalar 🪄

~~~~~~~~~~~~~~••••••••••••••••~~~~~~~~~~~

Cehennem'in 7. Katı, Tanrı V'nin evi; 23.46

"Hey Lucifer."

Lucifer, elindeki telefondan kafasını kaldırarak karşısındaki mor saçlı çocuğa baktı. Dikkatini tamamen ona verdiğinden emin olana kadar sessizce bekleyen genç, Lucifer'in dikkati üzerinde yoğunlaşınca hafifçe öksürerek kafasını kurcalayan soruyu sordu.

"Dün gece, nerdeydin?"

Sarışın çocuk, konunun içeriğini duyunca uğraştığı telefonu bırakarak doğrulmuştu. Kızıl saçlı olan ise şaşkınca bakındı etrafa. Evet onların kendisini takip ettirdiğini ve dün geceyi bildiklerini biliyordu fakat soracaklarını tahmin etmemişti.

"Bence hepimiz bunun cevabını biliyoruz." Yine de öyle hemen konuşacak değildi. Kendisini rahat bırakmalarını defalarca söylemesine rağmen umursamamışlardı.

"Aslında bilmiyoruz. Evet dün gece bardaydın, yalnız da değildin ve yalnız da çıkmadın. Ama yanındaki kimdi ve nereye gittin? Bunları merak ediyoruz."

Sarışın olan konuşmaya dahil olurken bakışlarını kızıl olanın yüzünden ayırmıyordu. Kendi içinde anlamlandıramadığı hisleri vardı ve bu durum canını sıkıyordu. Bunu anlamak için ikisini de yakın olması gerekiyordu fakat kızıl saçlı çocuk buna izin vermeyerek işleri yokuşa sürüyordu.

"Size beni takip ettirmeyin demiştim."

Mor saçlı olan oturduğu tekli koltuktan kalkmış ve ikili koltuğun önüne, Apollon ve Lucifer'in bacaklarının birkaç santim önüne oturmuştu. "Bizde bunu yapmayacağımızı söylemiştik, hemen senin dediklerini kabul edip yapacağımızı düşünmen saçma."

Kısık gözlerle kendisini izleyen mor saçlı çocuğun alttan alttan kendisine bakan yüz ifadesi, yavaşça rüyasındaki haline dönerken gözlerini kaçırıp sarışın olana baktı. O daha güvenliydi.

"Her neyse, neyi ne kadar merak ettiğinizle ilgilenmiyorum. Başını öğrendiğiniz bir şeyin devamını da öğrenmek sizin elinizde. Araştırsaydınız."

Sarışın çocuk, koltukta yan yana duran ellerine baktı bir süre. Daha sonra arabada diğer ikisinin yaptığını taklit ederek işaret parmağını kızıl saçlının elinin üzerinde gezdirmeye başladı.

Lucifer bu hareketten sonra kısa bir an yutkunamamış daha sonra da bakışlarını ondan da çekerek kendi aralarında sohbet etmeye başlayan Tanrılara bakmıştı. Bunların ikisi de güvenli değildi ayrıca. Bilmedikleri halde kendisine itinayla rüyasını hatırlatmayı başarıyorlardı.

"Araştırsak bile bulamayacağımızı biliyorsun, o çocuk hakkında herşeyi gizlemişsin."

Mumnuniyetsiz ses tonu, mor saçlı olanı huysuz bir çocuğa dönüştürürken önündeki koltuğun ayaklarının olduğu kısımdaki süsleri çekiştirerek ofluyordu.

İşin ironisi onlar dün geceyi yanındaki çocukla geçirip geçirmediğini düşünürek bu ihtimali sorguluyorlardı. Fakat o dün gece uykusunda onlarla birlikteydi. Komik geldiği için hafifçe güldü. Ve eğer bir gün onlarla rüyasındaki gibi bir ilişkileri olursa onlara dün geceyi itiraf edeceğine söz verdi.