John , Hank ile göz göze geldi.. Hank eli ile buraya gel işareti yapıyordu.. Yanına doğru gitti. Hank yavaşça yaklaştı ve fısıldayarak ;
"Buralarda av hayvanı olmaz.. ne yapıyordun bilmiyorum ama bu kızı üzersen,ona bu hastalıkta destek olmazsan, bu gün gördüklerimi seni bir katil olarak gösterecek şekilde kurgularım ve hayatını hapiste geçirmeni sağlarım" dedi..
John kalakalmıştı.. Sadece evet anlamında kafasını sallayabildi..
Çok stres altındaydı..Hank eşine doğru döndü ve "Emma,onlara kafeye kadar eşlik et,sıcak bir kahve iyi gelecektir.."dedi..
Eşi gülümseyerek onlara yolu gösterdi..
Tam odadan çıkarken John ile Hank göz göze geldi.. Hank iki parmağını önce gözlerine sonrada John'a doğrultarak gözüm üzerinde işareti yaptı..
John ise bu kadar stresten yüz kaslarını bile oynatamıyordu..Başını önüne eğdi ve Emma'yı ve Victoria'yı takip etti..
Hank ise içten içe teoriler kuruyor ve bu iyi görünümlü sakin adamın nasıl bu duruma geldiğini düşünüyordu.."Bu çocuk hakkında daha çok şey öğrenmeliyim,en azından adı,işi,yaşadığı yer.." diye düşündü Hank..
Zeki biriydi,bu yüzden dedektifliğe yükselmişti.Onlara ve eşine belli etmeden sorgulayacaktı onları...
Koşarak kafeye doğru gitti.Jennifer ve Victoria birbirleri ile muhabbet edip gülüyordu,John ise donuk bakışlar ile eşine bakmakta idi..Hank masaya doğru yürüdü, sandalyeyi çekip oturdu,basit bir gülümsemeyle sordu;
"Nereliydin sen John? Anykra'dan mısın yoksa başka bir yerden mi? Buralıysan doğu yakasından mısın?Yoksa batıdan mı?"Emma ayağı ile Hank'i dürttü ve;
"Hayatım ne zor olaylar atlatmış beyefendi ve eşide nasıl korkmuş.. Boşverelim şimdi bunları ve Kahvemizi içmeye bakalım "John Hank'e doğru döndü ve
"Bazen av hayvanları ve egzotik şeyler için buralara geliyorum iyi para ediyorlar..
Kürkünden etine herşeyini satabiliyorsunuz..Kusura bakmayın buraların diğer kırsal kesimlergibi hayvan kaynıyor olduğunu düşünmüştüm. Tek bulduğum ise deli bir geyik oldu..Tüm bu olaylar için hepinizden özür diliyorum" dedi ve sevgilisi ile göz göze geldi..Sevgilisi onun yalan söylediğinin farkında idi ama farkettirmemeye çalışıyordu..
Hank tekrar lafa girdi;
"Nereli olduğunu hala bilmiyoruz evlat?"John ise "Batı da doğdum efendim.." dedi..
Hank şaşırmıştı.. Batı, Anykra'nın kültür yüzü idi.. Metropol şehrin asıl yüzü batıydı.
10 yıl öncesine kadar o kesimde sadece soylu,asil kökenli insanlar yaşıyordu..
Hemen oturuşunu düzeltti, büyük ihtimalle karşısında ki budalanın günlük kazancı,kendi polis maaşı kadardı..Belki de daha fazla..
"Soylulardan olduğunuzu düşünemedim,kusura bakmayın.. Hangi aileye mensupsunuz?" Dedi Hank..John'un şimdiye kadar dediklerinin bir şaka olduğunu düşünüyordu..
"Benimle dalga geçti. Büyük ihtimalle kan bile barbeküden veya zengilerin manyak av eğlencelerindendi." Dedi içinden ..
John hafif bir kıkırdama ve gülme ile cevapladı;
"Black ailesi efendim.."
Hank şok içinde idi.. Black ailesi Anykra'nın en zengin ailesiydi..
John devam etti;
"Annem Black ailesinin hizmetçisi idi"
Dedi gülümseyerek.
Hank çok bozulmuştu ama aynı zamanda John'u da rencide etmek istemedi.Konuyu değiştirmeye karar verdi.Havada kararıyordu,saatine baktı saat "19.00" dı.
"Sizi evinize bırakabiliriz ,sanırım Victoria'da buraya otobüs ile geldi.. " dedi Hank..Emma çok iyi kalpli bir insandı.. Hemen gülümsedi ve içten bir ifade ile "Birlikte bir şeyler yememize ne dersiniz?" Dedi..
İçten içe bir arkadaşlık kurulacağını hissediyordu..
John ve Victoria ilk başta reddetmeyi düşünselerde bu nazik teklifi kabul ettiler..
Kafeden çıktılar,arabaya binip Hank ve Emma ile yola çıktılar.
Hank ne kadar bu fikre sıcak bakmamış olsada "iyi bir sorgulama yapamamış olması ve belki yeni şeyler sorarım " düşüncesi ile kabul etti..Kendine de içten içe kızıyordu.
"Hangi dedektif sorması gerekenleri direk sorar ki! Emma ne zaman yanımda olsa böyle oluyor..Heyecanlanıyorum,elim ayağıma dolaşıyor..Daha dikkatli olmalı ve bu çocuğu incelemeliyim" diye düşündü içinden.
Tam o sırada yakınlarda bildiği bir Hamburgerci olduğunu hatırladı..
"Sizi çok sevdiğim bir hamburgerciye götürebilirim.. " dedi gülümseyerek..
Emma bu teklifi ilk başta beğenmemesine rağmen razı oldu..
Hank burayı övüp duruyordu ,sürekli arkasına dönüp eşi ile konuşuyor, bazen yola bile bakmıyordu..Tam o anda John Hank i dürterek "Hank şu yanan binanın sizin Hamburgerci olma ihtimali yok değil mi?! " dedi.
Cidden orasıydı koca bina alevler icerisindeydi ve kapıdaki arac sayısına bakılırsa 10,15 kişi içerideydi..Hank hemen arabayı parkedip "911" i aramaya başladı..
John ise kararını vermişti,yangını ilk gördüğü andan beri bunu düşünüyordu.. "Vücudu bir kurşundan kurtulmasını sağlamıştı, hatta onu bir kamyondan da kurtarmıştı.. Belki belki içerideki insanları kurtarabilirdi!"
Hemen kapılara doğru koştu.Hepsi tahtalarla kapatılmış ve kilitlenmişti.
"Birisi..mafya,kartel..birisi bu insanlara bunu yapmış olamaz..Onları diri diri yakıyor olamaz" diye düşünüyordu.
Yapının arka tarafına doğru koştu.Göz ucuyla Hank'e ve arabaya doğru baktı..Hank arabadan çıkmış gözleri ile onu arıyordu.. Bir anda aklına uyandığı saniyeler tekrar gelmeye başladı.. "Kalın bir tahtayı kalmaya çalışırken kırmıştım.. Belki bir omuzla bu kapıyıda kırabilirim.." dedi kendi kendine..
Camlardan içeri doğru baktı insanlar elleri,ayakları bağlanmış bir biçimde sıraya dizilmişti ..
"Hemen bir şey yapmalıyım! " dedi ve kapıya tüm gücüyle bir omuz attı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkfighter
AdventureDarkfighter.. zeki,iyi kalpli bir adamın kasıtlı yaptığı ilk kötü şey herşeyi değiştirecekti.. "Hank Snow'un eşinin adı Emma.. " İlk 2 bölüm Darkfighter ve Bloody Shovel in ortak hikayesini ve başlangıcını anlatıyor.. Bloody Shoveli sevdiyseniz htt...