Darkfighter 004 ~ Müfettiş Snow

114 10 0
                                    

"Merhaba hayatım.. Hayatım.. John?.. iyi misin?.. "
Sıçrayarak uyandı..
Yine saçmalayan beyni ona oyun oynuyordu..Sağına soluna baktı..
Otel odası gibi bir yerde idi.. Yan masada kıyafetler vardı.. Tam onlara ulaşayım derken sağ elini oynatamadığını farketti,
Eli kelepçelenmişti!!
Elini zorlamaya başladı.. Asılıyordu ama bir faydası yoktu..
"Yardım edin!! Kimse yok mu şu lanet otelde!!!"
Kapı yavaşça açıldı ve içeri 40-45 yaşında 1.80 boylarında sevecen yüzlü bir polis memuru girdi..
~Ne istiyorsun.? .. diye sordu adam..
"Neden buradayım, neden kelepceliyim.?! Neden!!"
~"Çünkü adını bilmediğim manyak beyefendi üzerinizde kanlı bir tişört ile bir benzinciye gidip birde bayılırsanız.. İnsanlar polisi arar..Ve seni bu halden kurtarmamın tek yolu bana herşeyi anlatman.. ama oyun oynamıyorum... Yalan söylemeyeceksin!"

John çok iyi bir yalancı idi..Hemen düşünmeye başladı..
"Bu yozlaşmış şehirde.. iyilerin ve haklıların hiç kazanmadığı,kötülerin ve barbarlığın ezilmiş ve doğru insanları yok ettiği bu şehirde benim yalanım bir kötülük sayılmaz değil mi?"
Diye düşündü.. ve konuşmaya başladı.
~Çok üzgünüm efendim ... Adım Chris George.. buralarda avlanıyordum.. elimde arbaletim vardı bir geyik vurdum yanına gittiğimde öldü sanmıştım.. Boynuzu ile göğüs kafesime vurdu ve bir kaç tanede çizik attı... Tüm olay bu ondan kaçtım ve belki bir bandaj bulurum diye geldim buraya.. Lütfen şu kelepçeleri çözebilir miyiz?"

Polis gülerek konuşmaya başladı..
"Adın çok gerçekçi.. hadi evlat gerçek hikayeyi istiyorum.. Ve beni ikna edene kadar buradan çıkamazsın..Sana 5 dakika daha veriyorum iyi düşün.."
~"Efendim..Cidden inanmalısınız çünkü gerçekler bu.. İzninizle telefon hakkımı kullanmak istiyorum..
Adam gidip telefonu getirdi..Kimi arayacaktı ki bu yalancı, büyük ihtimalle az önce bir suç işlemiş kişi,kimi arayabilir ki..?
John telefonu aldı..Hemen numarayı çevirdi.Victoria evde olmak zorunda idi..Tek umudu buydu..
Telefon çaldı, çaldı, çaldı.. açan yoktu..
Numarayı tekrar çevirdi..
Polis memuru garip bir bakışla kendisine bakıyor ve resmen bakışları ile ona acıyordu.
~"Alo..kiminle görüşüyorum?"
~"Hayatım.. Ben John.. Şuan zor bir durumdayım yardım etmek için bana birini yollar mısın? Sen gelme.. dinlen..
~"Hemen geleceğim, adresi mesaj at.."
John polisle göz göze geldi.. "Birde mesaj atabilir miyim.. Sevgilim gelecek.." dedi..
Polis istememesine rağmen kabul etti..
Yanına geldi kelepçeleri açtı yan masayı işaret ederek "giyin.." dedi..
John kıyafetleri aldı, çektiği o sonsuz acıya rağmen giydi..
~"Adınız nedir memur bey?" Diye sordu John.. karşısındaki polis ise pek önemsemez bir tavırla
"Hank ..Hank Snow ve memur bey değil.. müfettiş..
Sana çok kızgınım John.. Bana gerçek adını söylemeli idin.. veya buraya hiç gelmemeli idin 3 gündür ilk kez rahat bir uyku çekecekken Şuan tatil yatağımdasın!"
John bir anda Adama tekrar baktı.İyi bir insan olduğu heryerinden belli idi.. Hem soruları savuşturmak hemde merakını dindirmek için sordu;
~"Bir eşiniz, aileniz var mı.?Müfettiş Snow?"
Hank'in surat ifadesi değişti.. Sanki kızmıştı;
"Ailem seni ilgilendirmez küçük adam!" Dedi kızgın bir şekilde..
John sadece özür dileyebildi.Adamın bu kadar kızmasına şaşırmıştı.
Hank dönüp sordu;
~"Peki sözde avcı çocuk söyle bakalım.. Neden avlanıyorsun? "
John gerçekleri söylemeden kurtulamayacağını biliyordu ama belki bir kısmını anlatıp kurtulabilirdi..Dürüst olmalıyım dedi bir süreliğine dürüst olmalıyım ve konuşmaya başladı;
~"Efendim ben 27 yaşındayım.. Aslen bir mühendisim.. Anykra şehrinde sevdiğim kadın ile yaşıyorum..
Kendisi 7 ay önce kanser olduğunu öğrendi.Ben ona bir şey olmaması için herşeyi yaptım.. ama Sadece bu sorunlar yetmiyor gibi işimden de atıldım.. Kendimi çok tehlikeli ilaçlar için denek olarak kullandırdım,çok çabaladım ama yine dibe vurdum.. Kendisi iyiye gidiyor ama benimde kafa dağıtmaya ihtiyacım var.. Beni anl..."
Tam bu anda içeri 30 lu yaşlarda sarışın bir kadın girdi. Korkmuş görünüyordu..
"Hank girebilir miyim?"
Hank önce John a sonra kadına baktı ve
"John bu eşim Emma.. Emma bu da talihsiz bir olay yaşamış dostumuz John.. Sevgilisi Victoria buraya gelecekti bir araba sesi duyuyorum inip bakar mısın? "
Emma John'a doğru baktı.Yüzündeki korku gitmiş basit bir gülümseme gelmişti.."Tamam" dedi sadece ve çıktı..
Telefon sesi geliyordu.. Hank telefona doğru baktı ve "Sanırım sana" dedi,John'a doğru uzattı ..
"Efendim?... tamam.. Lobi de Emma diye bir hanım olacak onu bulabilir misin?.. tamam güzel.. bekliyorum seni"
Hank John'a doğru baktı.. "Ayağa kalk..Sevdiğin insanın seni berbat bir halde görmesini istemem.."
Dedi.. Yan masadan parfüm şişesini alıp John a sıktı.. Yüzünde bir gülümseme vardı.. "Neden güldüğümü bilmediğini biliyorum.. Eşim ben vurulduğumda Resmen çıldırmış idi.. Seni kötü görmemeli hadi toparlan."
John ayağa kalktı ve karşıdaki aynadan kendine baktı vücudu çok bitkin görünüyordu.. Göğüs kafesindeki acı dik durmasını zorlaştırıyordu.. Kendini zorladı ve dik durdu..Uzun boylu bir adamdı 186'ydı.. Dik durmadığında Notre Dame'ın Kamburu gibi oluyordu.. İyice dikleşti..
Victoria'nın sevdiği gibi sapsarı Saçını sağa doğru attı.. O anda kapı açıldı gelen victoria idi.. Saçlarının olmayışı ondan hiçbirşey götürmemişti,hala çok güzeldi..

John'a doğru koştu ve ona sarıldı. İkisinin de tek söyleyebildiği "Seni Seviyorum" du..

DarkfighterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin