MATTHEO RİDDLE İLE HAYAL ET ( Askıda.)

12

Sabah Tom'un bana seslenmesiyle uyandım.

Tom: Y/n, hadi kalk güzelim. Cübbeni dolabın üzerine astım. Giyin de kahvaltıya gidelim.

Gerinerek doğruluğumda gülümseyerek yanıma geldi ve burnumun ucunu öptü. Gülerek ayağa kalktım. Böyle mi olacaktı?
Sevildiğimi uzun zamandır hissetmiyordum.

Cübbemi alıp banyoya girdim ve giyindim. Günlük işlerimi de halledip banyodan çıktığımda Tom giyinmiş, kravatını bağlıyordu. Bana döndü.

Tom: Kravatımı bağlamak ister misin?

Kaşlarımı kaldırdım.

Y/n: Yapmayı bilmiyor musun?

Kafasını iki yana salladı.

Tom: Bilmiyorum, sadece...

Gülümseyerek yanına gittim ve kravatını bağlamaya başladım.
Kaşlarını çattı ve bana garip garip bakmaya başladı.
Bağlamayı bitirip ellerimi çektim.

Y/n: Bir şey mi oldu?

Tom: Bağlamayı nereden biliyorsun?

Sesini yükseltmişti. Kaşlarımı kaldırarak ona döndüm.

Y/n: Sen iyi misin?

Sesini daha çok yükseltti.

Tom: Y/n, bağlamayı nereden biliyorsun?

Şuan çok korkutucu bakıyordu. Kravat bağlamayı bildiğim için yaptığı bu tavırlar çok saçmaydı.

Y/n: Gerçekten neyin var senin? Neden bağırıyorsun?

Aniden elini kaldırıp yandaki duvara vurdu.

Tom: Sana nereden biliyorsun diye sordum! Cevap ver bana!

Bende kaşlarımı çattım. Bağladığım kravatı tek harketle çözdüm.

Y/n: Babamdan biliyorum seni aptal. Git kendin bağla kravatını. Bağırarak bana bir şey yaptırabileceğini mi sanıyorsun?!

Asamı alıp hızla yatakhaneden çıktım. Kendini ne sanıyordu?
Kahvaltıya indiğimde rastgele boş olan bir yere oturdum ve yemeğe başladım.

Mattheo ve Laura el ele salona girdiler ve başka yer yokmuş gibi karşıma oturdular.
Onları umursamayarak yemeye devam ettiğimde Laura bana bakıp gülmeye başladı.

Laura: Sanırım gece Tom'u memnun edemedi. Baksana bir gecede ondan sıkılmış olmalı.

Yapmacık bir gülümsemeyle ona döndüm.

Y/n: Sanırım sende o kadar memnun ettin ki peşinden ayrılamıyor. Malum tecrübelisin bu konularda.

Sinirli bir nefes verip yemeğine döndü.
Yanıma birinin oturmasıyla kafamı kaldırdım.
Tom yanıma oturduğunda biraz yana kaydım.
Kulağıma eğildi.

Tom: Özür dilerim.

Ona döndüm. Mahçup bir şekilde bana bakıyordu.

Tkm: Alışmasan iyi olur, bu ilk ve sondu. Ama bu sefer haklısın. Yani fazla tepki verdim.

Y/n: Eğer bir daha olursa affetmem.

Kafasını sallayıp kollarını bana sardı. Bizi izleyen Laura'ya dönüp göz kırptım.
Mattheo hiç bir şey yapmıyor sadece bana bakıyordu.

Yemek bittiğinde Tom'la ders sınıfına gittik ve en arkaya oturduk.

Remus sınıfa girdiğinde göz göze geldik. Hala ona Profesör demekte zorlanıyordum.
Gülümseyerek ona el salladım.