Selam benim tatlı küçük bebeğim!
Bir akşam işten eve döndüğümde babanın kurmuş olduğu muhteşem sofrasıyla karşılaştım. Önce her şey normal geldi çünkü baban her zaman özenir böyle şeylere.
Daha sonra ise babanın gülüşünü fark ettim. Her zamankinden daha farklıydı, daha neşeli ve içtendi sanki. Onu mutlu eden bir şeyler vardı ve ben de merak etmiştim haliyle.
Benden masanın üzerine iyice dikkat etmemi söyledi ayrıca etrafa da bakınmam gerektiğini söyleyince iyice heyecanlandım. Masaya baktığımda üzerinde bebek figürü olan peçeteleri fark ettim. Yine bebek figürlü çikolatalar ve şekerler masanın üzerindeydi.
Ne olduğunu hiç anlamamıştım küçüğüm. Babanın neden böyle davrandığını düşünsem de cevap bulamadım.
Ben fazla salakça bakmış olmalıyım ki ciddileşti ve gerçekten anlamadığımı mı sordu. Eh ne yalan söyleyeyim aklıma sen gelmedin bebeğim.
Baban gülümsedi ve elime küçük bir ultrason kağıdı tutuştudu. Şaşırmıştım.
Başımı eğip ultrason kağıdını incelediğimde hiçbir şey anlayamamıştım. Başımı kaldırıp soran gözlerle babana baktığımda bana senden bahsetti.
Henüz birkaç haftadır onunla birlikteymişsin.
O an ne hissedeceğimi ne yapmam gerektiğini bilemedim. Babanın o güzel gülümsemesi yavaşça kaybolmaya başlarken gözlerindeki pırıltılar yerini korku ve endişeye bıraktı.
Adımı söylerken sesi titriyordu ve ben babanın sesini duyunca kendime geldim.
Baba olacaktım!
Senin baban olacaktım bebeğim. Bu gerçeği idrak edebildiğimde başımı kaldırıp babana baktım ve sıkıca kucakladım onu. Kucağıma aldım ve döndürdüm. Babanın o güzel yüzünün her yerine öpücükler kondururken baban hıçkırdı. Kıyamadım ona ve ağlamaması gerektiğini, bunun çok güzel bir şey olduğunu söyledim.
Baban kendisine kızıp kızmadığımı sordu. Tanrı aşkına neden kızabilirdim ki bebeğim? Bizden bir parça olan seni dünyaya getirecekken ona nasıl kızabilirdim?
Biraz fazla yazdım ama inan çok doluyum bebeğim. Lütfen hemen büyü ve sağlıkla yanımıza gel. Babanı fazla yorma çünkü çok hassas. Seni seviyoruz bir tanem.
Seni heyecanla bekleyen baban Hwang Lee Hyunjin ❣️
🧚🏻♀️
"Hayatım ben geldim!"
Hyunjin anahtarı komodininin üzerine bırakmış ve ceketini çıkarmıştı. Felix'in yaptığı harika yemeklerin kokusu tüm evi sarmıştı.
"Hoş geldin canım."
Felix mutfaktan çıktı geldi ve kollarını Hyunjin'in boynuna sardı.
"Neler yaptın bakalım?"
"Aynı şeyler pek de farklı bir şey yok. Hadi gel yemek hazır."
"Bekleseydin birlikte hazırlardık. Neden acele ettin?"
"Senin için bir şeyler yapmak istedim hayatım." Gülümsedi.
Yemek masasının başına geldiklerinde Felix beklentiyle Hyunjin'in yüzüne bakıyordu. Hyunjin bebeklerini fark edebilecek miydi acaba?
"Dikkatini bir şeyler çekti mi?"
Hyunjin Felix'in sesini duyunca ona baktı.
"Masanın üzerine baksana."
Hyunjin masanın üzerine baktı. Peçetelerde bebek çizimleri vardı ayrıca çikolatalar da bebek figürlüydü. Felix masanın üzerine beyaz çiçekler koymuştu.
"Güzel görünüyor sevgilim. Her zamanki gibi muhteşem bir sofra hazırlamışsın." Felix'e gülümsedi.
Felix biraz bozulmuştu açıkçası.
"Gerçekten anlayamadın mı bir tanem?" Sızlandı.
"Bebeğim çok özür dilerim ama gerçekten çözemedim. Bugün özel bir gün de değil. Doğum gününe daha var. Evlilik ve tanışma yıldönümlerimiz de geçti. Yani... Gerçekten anlayamadım."
Hyunjin'in ürkek bakışlarına kıyamayan Felix gülümsedi ve doktorun verdiği ultrason fotoğrafını Hyunjin'e verdi.
Hyunjin başını fotoğraftan kaldırıp Felix'e baktı. Felix beklentiyle bakıyordu kocasına ama Hyunjin tepki vermedikçe Felix'in bakışlarındaki beklenti yerini korku ve endişeye bıraktı.
Hyunjin galiba istemeyecekti.
"Son zamanlarda iyi hissetmiyordum. Yolunda gitmeyen bir şeyler vardı ve bunu tek başıma çözemiyordum. Doktora gittim ve beni muayene ettikten sonra bana bir bebeğimizin olacağını söyledi. Sadece birkaç haftalık henüz."
Hyunjin ne hissedeceğini bilemiyordu.
"Hyunjin?" Felix'in sesi açıkça titriyordu ve ağlamak üzereydi.
Hyunjin Felix'e sıkıca sarıldı ve onu kucağına aldı. Sevgilisinin yüzünün her bir noktasını öperken bir yandan da Felix'i döndürüyordu.
Felix hıçkırarak ağlıyordu. Bir yanda bebeğini hissetmenin mutluluğu, bir yanda Hyunjin'in de kabul etmesi duygularını taşmasına neden olmuştu.
"Şş ağlama güzelim neden ağlıyorsun? Hm?"
Hyunjin Felix'in gözyaşlarını silerken konuştu. Küçük sevgilisinin şakağına yumuşak bir öpücük kondurdu.
"Kızmadın mı?"
"Neden kızayım?"
"B-bilmiyorum." Felix burnunu çekti.
"Felix bir bebeğimiz olacak ve bu mükemmel bir şey! İçinde ikimizden küçük bir parça var ve bunu bilmek heyecan verici. Sana nasıl kızabilirim?"
Felix başını Hyunjin'in boynuna gömerken Hyunjin sevgilisinin sırtını okşadı.
"Teşekkür ederim bebeğim." Eğildi ve kulağına fısıldadı.
Felix hıçkırırken kollarını Hyunjin'in boynuna sardı.
"Mükemmel bir baba olacaksın." Titreyen sesiyle konuştu.
"Olacağız. Mükemmel bir baba olacağız bir tanem. Küçük prensimiz ya da prensesimiz için mükemmel bir baba olacağız."
Hyunjin Felix'in nemli gözlerine bakarak konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
baby & letters | hyunlix
FanfictionFelix ve Hyunjin yakında doğacak olan bebeklerine mektuplar yazarlar. [MPREG] Sevmiyorsanız okumamanız rica edilir. Tamamlandı. 10.05.22 - 06.08.22