baby & letters | hyunlix

dokuzuncu mektup & 16. hafta 🧚🏻‍♀️

Merhaba miniğim!

Bugün kontrole gittik. Artık 4 aylık hamileyim ve doğmana 5 ay 2 hafta kaldığını söyledi doktor. Biraz daha büyümüşsün ve karnım büyüyor. Çok ama çok heyecanlıyım.

Peki asıl haberi öğrenmek ister misin? Ben hâlâ rüyada gibiyim.

Çünküüü...

Sen bir prenses olacaksın!

Evet evet yanlış okumadın güzel bebeğim. Bir kız olacaksın ve ailemizin tek kız üyesi sensin. Ne hissedeceğimi hiç bilmiyorum o kadar güzel ve tarifi imkansız bir duygu ki...

Dünyalar tatlısı güzel bir prenses! Ağlamamı durduramıyorum. Hep bir kızım olsun istedim ve şimdi istediğim gerçek olacak.

Ellerim titriyor yazamıyorum bile. Şu beş ayın hemen geçmesini istiyorum. Seni kucağıma almak istiyorum.

Çok duygulandım o yüzden yazmaya devam edemeyeceğim. Babanı çağırıp ağlamam gerek. Görüşürüz tatlım.

Seni çok seven baban Lee Hwang Felix ❣️

🧚🏻‍♀️

Felix ve Hyunjin doktorun muayenehanesine doğru el ele yürüyorlardı. Felix'in diğer eli de karnını okşuyordu. Küçük civciv artık belli ediyordu kendini. Nihayet cinsiyeti öğrenme zamanı gelmişti tabii küçük bebek saklamazsa.

Felix iyileşmişti ve kendisini daha iyi hissediyordu.

Randevu saati geldiğinde doktor onları içeri aldı. Güler yüzlü ve nazik bir kadındı.

''Bakalım bebiş ne yapıyormuş?''

Doktor ultrason cihazını Felix'in karnında gezdirirken ekrana bakıyordu.

"Cinsiyeti belli oldu mu?" Hyunjin çok sabırsızdı.

"Bir bakalım... oh bir kızınız olacak."

"Gerçekten mi?"

"Evet, kendini çabuk gösterdi. Bazı bebekler hemen belli etmiyor."

Felix'in gözleri doldu ve gülümsedi. Küçük civciv kız olacaktı. Dudaklarını birbirine bastırdı ve dolu gözlerini Hyunjin'e çevirdi. Hyunjin'in gözünden bir damla yaş süzüldü ve hemen sildi. Gülümsedi ve Felix'in tuttuğu elini öptü.

Muayene bittiğinde doktorla vedalaştılar ve yavaş yavaş çıktılar. Hyunjin yavaşça ağlıyordu. Felix sevgilisini durdurdu ve yüzüne baktı.

"Hyunjin neden ağlıyorsun bir tanem?"

"B-ben kız babası olacağım. Muhteşem hissettiriyor ya harika bir şey Felix. Benim küçük civcivim bir kız olacak. Benim güzelim bir kız olacak." Burnunu çekti.

"Uzun zamandır böylesine mutlu hissetmemiştim."

Felix'in küçük ellerini tuttu ve sıktı. Felix gülümsedi ve Hyunjin'in gözyaşlarını sildi.

"Kıyamam ben sana. Ağlama bir tanem."

Hyunjin sokakta oldukları için de tuttu kendini. Başını salladı. Rüyada gibiydi sanki.

Eve geldiklerinde Hyunjin kapıyı kapattı ve Felix'i kucağına aldı. Felix kıkırdayarak kollarını Hyunjin'in boynuna sardı. Hyunjin Felix'i döndürürken Felix kahkahalar atıyordu.

Nihayet sakinleştiklerinde nefes nefese kaldılar. Birbirlerini çokça kez öptüler. Hyunjin koltuğa otururken Felix'i de kucağına oturttu. Felix başını Hyunjin'in omzuna yasladı. Hyunjin'in elleri Felix'in karnını okşadı.

"Karnın bayağı büyümeye başladı."

"Dört aylık oldu babası. Kızımız büyüyor."

"Kızımız, bizim kızımız. Ah Tanrı'm eğer bir rüyaysa hiç uyanmak istemiyorum."

Hyunjin'in söyledikleriyle Felix kıkırdadı.

"Rüya değil bir tanem. Ben buradayım, bebeğimiz de burada."

Hyunjin'in yanağını öptü.

"Diğerlerine ne zaman söyleriz?"

"Aslında güzel bir kutlama yapmak istiyorum."

"Olur."

Felix başını Hyunjin'in boynuna sürttü. Bir süre sonra uyuklamaya başladı. Hyunjin başını eğdi ve uyuyan güzeline baktı. Saçlarına öpücük kondurduktan sonra sırıttı.

"İyi uykular bir tanem."