pas bon

77 10 0
                                    

Beni kötü hissettiren her şeyden nefret ediyordum. Fakat o, beni göklere çıkartıp çıkartıp yere fırlatıyordu. Canım acıyordu ve bunu yansıtmamaya çalışıyordum. İyi değildim, şimdi hiç iyi değilim.

Telefonumu elime aldığımda Rosé'nin mesaj attığını gördüm, saat sekizi geçmişti. Yani okula çoktan geç kalmıştım.

Mesajları açtığımda, Rosé bana Jimin ile konuşmalarını atmıştı.

Rosie

bu iyi değil galiba kanka

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu iyi değil galiba kanka

Siz
Ahahahhaha
Bunlar niye böyle ya?

Diye mesaj atıp yataktan kalktım. Canım abim kapıdan dikilmiş bana bakıyordu.

Gülerek "Kaldın biliyorsun dimi?" diyip aşağıya doğru indi.

"Biliyorum!" diye bağırıp, ayağa kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için lavaboya yönelirken telefonum çaldı.

Jungkook arıyordu. "Orospu çocuğu." diye içimden geçirirken telefonu kapattım. Hep o mu yapacaktı? Hayır.

Bu ne yüzsüzlük cidden? Ardından bilmediğim bir numara arıyordu. Tabii ki de açmadım.

Hayranlarım ya hiçbir şekilde durmuyorlardı. Her neyse elimi yüzümü yıkayıp, aşağıya indim. Abicim mükemmel bir sofra kurmuştu. Kahvaltı yaparken, "Bugün dışarı çıkalım mı prenses?" Demişti.

"Sana ölürüm, ölür." diyip öpücük gönderdim.

"Ama bir kaç işim var, benimle gelmen gerekiyor." Gözlerimi yüzüne doğru çevirip "Nereye?" diye sordum.

"Mark'ın yanına gideceğiz." demişti. "Hayır, hayır ve tekrar hayır." diyerek reddettim.

"Lisa malları ondan aldığımı biliyorsun, bak şu an başımızda kimse yok bizim. Ve bu aileyi illet dediğin şey sayesinde geçindiriyorum. Bu evde yaşıyorsak, ve sen her gün kafan rahat bir şekilde gelip bende deli gibi para istiyorsan, buna, bana ve Mark'a teşekkür etmek zorundasın." demişti.

Elimde ki kahveyi kenara bırakıp, konuşmaya başladım. "Ben mi söyledim sana uyuşturucu sat diye? Hayır! Onda para var diyip ona yönelen sendin, ben hiçbir zaman kolay para geliyor diye "Sat, sat!" diye götümü yırtmadım. Sen paraya doyamadın, ve satmak için debelendin." diyip bıraktığım kahveden yudum aldım.

"Her neyse Lisa, kazandığım paraya laflar edip ardından para istemeyi bilirsin." diyip masadan kalktı.

"Günün birinde sana kendi paramı, kendim çıkartmak istiyorum demiştim. Ve neredeyse beni dövecektin." bende masadan kalktım.

Backstabber Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin