İlahi anlatım
Lisa ve Jungkook ayrı evlerde yaşıyorlardı, ve kim erken kalkarsa diğerini arayarak uyandırmak gibi bir görev vermişlerdi birbirlerine. İlk önce kalkan Lisa, tuvalete gidip yüzünü yıkadı. Ardından yüzünü kurulayıp, Jungkook'u aramak için telefonun yanına gitti. Arkasından duyduğu sesle irkilmişti.Bangchan "Kahvaltı hazır kuşum, aşağıda bir misafirin var, hatta iki. Hazırlanıp aşağıya in." Üvey abisi olmasına rağmen, Lisa'ya hep şefkatli yaklaşmıştı.
Lisa üstüne siyah askılı crobunu giyip, altına taytını geçirip aşağıya indi. Jennie ve Jungkook çoktan kahvaltıya başlamışlardı. Lisa gereksiz bir biçimde gerginlik havası soluyordu, çünkü Jennie ve Jungkook pek bir araya gelmezdi. Bu yüzden ilk önce su içmek için bardağını çıkardı.
Ardından Jungkook ayağa kalkarak, Lisa'nın arkasında gidip yanağına öpücük kondurdu ve "Günaydın sevgilim." dedi.
Lisa, Jungkook'un dudaklarına minik bir buse kondurarak "Günaydın bebeğim." demeyi ihmal etmedi.
Jungkook eline sürahi şişesini alıp Lisa'nın koyduğu boş bardağa su doldurdu. Lisa'nın beline sarılıp, kulağına yanaştı "Bugün lanet olası güzel belin, okşanmaya meraklı galiba." dediğinde Lisa gözlerini devirip Jungkook'un yüzünü itti ve Jennie'ye döndü.
"Günaydın Nini, haberim yoktu geleceğinden. Haber verseydin, erken kalkardım." Ardından Jungkook'a dönüp "Ve Kookie, beni bugün uyandırmayı unuttun."
İkiside "Sürpriz yapmak istemiştim." diyince Lisa gülüp "Evlenmelisiniz." diyip ekmek bıçağını alıp ekmeğine fıstık ezmesi sürmeye başladı.
Jungkook ciddi yüzüyle "Lisa yine bir şeyler ima etmeye çalışıyor." diyip ceketini giymeye başladı.
"Hayır. Bir şey ima etmeye çalışmıyorum. Ama yani, burda oturup zıkkımlanmak yerine kalkıp odama beni uyandırmaya gelebilirdin. Hayır anlamıyorum bunun neresi zor?" diye çıkıştı.
Jennie ortamı sakinleştirmek için "Sakin ol Lisa, unutmuştur." ama daha çok yangına körükle gitmiş gibiydi.
"Her gün yaptığı bir şeyi insanın unutması için aklı karışması gerekiyor." Jennie'ye dönüp "Acaba ne karıştırdı aklını?" dediğinde Jennie hızla ayağa kalkıp "Bana yapıştırdığın bu damga için üzüleceksin." diyip kapıya doğru ilerledi. Ve sertçe çarpıp çıktı.
Jungkook, Lisa'ya yaklaşıp "Yani birazda olsa laflarına dikkat etmelisin, o senin yakın arkadaşın." dediğinde, Lisa garip bir bakış atmıştı.
"Burda haklı olan Jungkook gibi Lisa'cım." koltukta kahvesini içen Bangchan olaya el atmıştı.
Jungkook "Gerilme hayatım, sonra konuşmayı unutuyorsun." diyip yandan gülüş attı ve Lisa'nın yanağından öpüp hızla dışarıya koştu.
"Bugün bu sinirle okula gitmemem gerekiyor galiba." demişti Lisa.
"Gitmelisin yoksa kalırsın." Chan saate bakıp "Çoktan geç kalmışsın bile, hadi çok yedin okul yolunu tut."
Lisa deri ceketini giyip evden çıktı, okulu çok uzak değildi. Ardından telefonu çaldı, arayan Taehyung idi.
Lisa açtığında, Tae bağırarak "Kızım nerdesin? Ben yine erken geldim, sen yine iki dersttir ortada yoksun."
"Ne olmuşta gelememiş olabilirim?" dedi Lisa, "Jungkook şerefsizi uyandırmamış olabilir, uyuya kalmış olabilirsin, ya da Jungkook size gelmiş olabilir."
"Üçüde oldu be gülüm." dediğinde "He tamam o zaman, hızlı gel seri gel anlatacaklarım var."