Ebeveyn SalPan 2

131 14 23
                                    

Ebeveyn SalPan2

Not: 22. bölüm sağolsun hepimizin kalbi kırık. Olanları bir nebze unutturmak istedim... 💜
Flashback dolu bir bölüm. Sonu sürprizli ;)

____________________________________

Saat gece yarısını geçmişti. Otak bomboştu. Çolpan yıllar sonra ilk defa yapayalnız kalıyordu.
Taht odasından çocukların odasına geçti han. Oğlunun yatağına oturdu.
Çığlıklarını unutamıyordu.
Gözünden akan yaşları, çırpınışını, babasıyla gidişini unutamıyordu. En son ne zaman canı bu kadar yanmıştı?
Ah... o gece... Kandaşını ve babasını kaybettiği günün gecesi.

(Flashback)
Sevdiklerini gömdükten sonra, hem kendini hem de hanlığını üstlendiği dağın halkını avutan Çolpanı, biri ziyarete geldi.
Saltuk, adaletsizliğine dayanamadığı Gök sarayını, Batuganın sağ olduğundan emin olduktan hemen sonra terketmişti.
İçini soğutmak için nereye gideceğini bilemeyen Saltuk yalnızca bir kişiyi düşünüyordu.
Çolpan bike.
Yıllardır her geldiğinde gizli gizli izlediği.
Yaptıklarını sanki gösteriymiş gibi seyrettiği.
Göz göze geldiğinde gülümseyip, manalı bakışlar attığı.
Arada inatlaştığı ve hafifçe onla cilveleşen.
Güler yüzlü, cesur ve güzel dağ bikesi.

Karşı karşıya geldi ikili. Eskiden gözleri parlayan Çolpanın şimdi gözlerinde tek bir ışık yoktu.

-Ne diye geldin Gök köpeği? Bir benim canım kaldı, on'u almaya da kendisi gelmeye tenezzül etmeyip seni mi gönderdi sahibin?
Çık karşıma, yapamadığımız talimi ölümüne bir karşılaşmayla telafi edelim.
-Çolpan bike-
-HAN! Karşında sürülecek olan Dağ obasının hanı var.
-Çolpan han. Bilirim, aramızda senin karşına çıkacak kadar bi münasebet yok. Ama bir şey oldu.
-Geveleme ağzında da ne söyleyeceksen söyle.
-Batuga...
-NE OLCU BATUGAMA!
-Alpagu han... saraydaki tüm dağlıların canını aldıktan sonra boynuna yay kirişi doladı.
Dondu Çolpan. Ailesinden son kalan, kandaşının emaneti, biricik yeğeni. Doğumundan bu yaşına her önemli anında yanında olduğu.
Batugası ölmüş müydü?
Saltukla dövüşmek için eline aldığı kılıcını düşürdü. Ardından da kendisi yığıldı dizlerinin üstüne. Gözleri doldu. Ama ağlamadı. Saraya gitmek istedi, Alpagunun canını almak. Heryeri yakmak.

Yavaşça yakınlaştı Saltuk. Eğildi kadının hizasında olmak için. Elini omzuna koyacak kadar yakınlaştığı anda Çolpan, hızlıca hançerini kavrayıp Saltukun yüzüne doğru hamle yaptı.
Saltuk geri çekildi. İki eli de gözündeydi. Ama kan durmuyordu. Tek bir ses bile çıkarmadı adam. Yalnızca oturdu yerde.
Çolpan o an ne yaptığının farkına vardı. Yanına gitmek istedi ama ayakları varmadı.

-Seni öldürmeden yeğenimin kurganı nerde on'u söyle. Yoksa uçmağa varamasın diye on'u da mı çok gördünüz küçücük çocuğa?

Yüzü hala kanayan Saltuk kaldırdı kafasını. Elleri hala sağ gözünün üzerindeydi.
-Çolpan bik-
-HAN!
-Han... Batuga ölmedi. Canı teninde. Ama... aklını yitirdi oracıkta. Ne konuşur, ne de tepki verebilir. Ama yaşar.
Hıçkırık tuttu Çolpanı. Hala ağlamamak için tutuyordu kendini. Daha kandaşıyla babasının yasını tutamayan yeni han, şimdi de yeğeni ve karşısındaki adam için ağlayamıyordu.

-N-ne yapacaklar on'a.
-Aklı olmadığından intikam alamaz diye sarayda kalmaya devam edecek.
-Tamam işlerine yaramaz. Ben alayım on'u.
-Vermezler...
-ALIRIM!
Saltuk karşısına geçip bu sefer elini omuzuna hafifçe yerleştirebildi.

-Çolpan. Acını anlarım. Ama bu obanın tek umudu sensin. Bu şekilde intikam alamazsın. İzin ver yanında olayım. Adaletin sağlanmadığı Gök saraydan öç alman için plan kuralım.
Omuzundaki elin etkisiyle nefesi hızlanan Çolpan hemen cevap veremedi. Karşısındaki anlamasın diye sakinleşmeyi bekledi biraz.

Salpan - what if you stayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin