Ebeveyn SalPan 8

135 16 41
                                    

Ebeveyn SalPan 8

Not: bir yasavulun intikam meselesi adlı çalışma.

_________________________________

Çolpanın, kendisini ikinci kez aynı durumda bırakıp gitmesine inanamamıştı Saltuk. Girdiği soğuk ırmaktan çıktığında ikilemde kaldı. Saraya geç kalmış olmasına rağmen Dağ obasına gitmek istiyordu.
Bir hatun, bir sevda bir yasavulu nasıl bu kadar etkiler, değiştirebilirdi.
Kendini zor ikna edip Gök yoluna koyuldu.

İki gününü çok huzursuz geçiriyordu adam. Gökbenlere karşı sabırsız olan davranışlarını farkeden Alpagu, tayanguya yasavulu taht odasına çağırmasını buyurdu.
Kağanın yanına giderken bile sakinliğini pek koruyamadı adam. Kapı önünde birkaç kez derin nefes alıp verdi. Girdiğinde karşısında kaşları çatık şekilde on'u bekleyen bir han gördü.

-Hân'ım.
Deyip bağır bastı.

-Saltuk bu ne haldir? O geceden sonra davranışlarının değiştiğinin farkındayım. Fakat şu son günler kim olduğunu unutur gibisin. Kendine gelesin!
-Alpagu ha-
-Kes! Sana verilen görevin yüksekliğinin sorumluluğunu anlamamışsın daha anlaşılan. Bilirim, Tılsıma ve Batugaya bu saraydaki tüm künelerden ve askerlerden daha yakındın. Belki de benden bile daha çok vakit geçirirdin onlarla. Fakat bir hain için yas tutmana izin vermem.
-Hân'ım. Benim derdim Batugadır. Küçücük, masum bir çocuğun boynuna yay kirişi dayattı bu saraydakiler size. Bunu yaptıran, kim bilir neler yaptırır daha diye tedirgin olurum sadece.
-Sen benim yasavulumsun. Güvendiğim yegane kişilerden birisin. Bu saray ve Gök Ordada sözü, buyruğu geçen birkaç insandan birisin. Ve en önemlisi, benim korumam altındasın. Emri ben vermediğim sürece, başın yerinde durur, bilmez misin? Sana izin veriyorum. Şimdi gidesin Saltuk. Bu konuştuklarımızı iyice belleyesin. Bellemeden de dönmeyesin saraya.
Bu sarayın gerçek sana ihtiyacı vardır. Batuganın, bu halde bile sana ihtiyacı vardır.

Bağır basıp çıktı Saltuk. Gerçekten bu kadar belli oluyor muydu Tılsım bikenin ölümünden sonra değiştiği? Silkelenmek için kafasını salladı adam. Daha dikkatli olmalıydı. Üzerine şüphe çekmemeliydi. Kendisini, Batugayı, Çolpanı tehlikeye sokmamalıydı.
Çolpan.
Kaç gündür aklından çıkmayan buluşma.
İki gün bitmişti. İzinliydi. Bu akşam görüşeceklerdi. Saltuk o gün yaşadıklarının karşılığını verecekti Çolpana. İstemsiz bir sırıtma belirdi yüzünde.

-Yasavulum?
Çağırılmasıyla kendine gelip ciddi duruşuna geri döndü.

-Söyleyesin Çalayır. Bir sorun mu var?
-Kızmayacaksan söyleyeyim.
Saltukun son halleri on'u da korkutmuştu anlaşılan.

-Fikrimi değiştirmeden konuşasın.
-Eee... Mutfakla alakalıdır. İstediğimiz tezgahları hala getirmedi o çarşıdaki mendebur adam.
-Çalayır, kimseye söylemeyesin ama ben izinliyim. Soran olursa Alpagu hânın buyruğu ile bir yere gidip döneceğimi söylersin. Fakat çarşıya uğrayacağım, en kısa sürede eline ulaşır istediklerin, meraklanmayasın.
-Sağ olasın Saltuk begim. Ama... benim için de izin istesen olur mu?
-Söylediğime pişman etme Çalayır. Görevim için izinliyim hemen dönerim zaten.
-Bilirim bilirim. Yine de merak ettim...
Göz devirip saray kapısına doğru yol aldı yasavul.
Daha erken olsa da gizli eve gidip orada bekleyecekti Çolpanı.

~

Çolpan için ise rahat geçmişti şu son iki günü. Obadakiler yavaş yavaş alışıyorlardı yeni yurtlarına. Daha doğrusu kabulleniyorlardı. Su almak için yürümek lazımdı, hayvanları sakin tutmak daha zordu, çocuklar huysuzlaşmıştı. Ama kabullendikleri için daha kolay hazmediyorlardı. Sabırlı olmaları gerektiğini herkese tek tek belletmişti Çolpan. Elbet bu günlerin de geçeceğini, eski yurtlarından daha iyilerine kavuşacaklarını, öçlerini alacaklarını anlatmıştı.
Halk iyileşiyordu. Yas bitmişti, umutlar diri tutuluyordu.
Çolpanın içini rahatlatıyordu bu.
Öç ateşi hala yansa da, sorumluluğunu aldığı oba iyiye gidiyordu.
Şimdi planını başlatmak için adım atma zamanıydı.
İki gün geçmişti. Bu akşam görüşeceklerdi.

Salpan - what if you stayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin