Ebeveyn SalPan 3
Warning not: sad
____________________________________
Ertesi gün erkenden uyandı Çolpan. Başıyla sol eli evdeşinin göğüsünün üzerindeydi.
Huzurla doldu kadının içi.
Bu anı ne kadar yaşamış olursa olsun, her seferinde ilk defa böyle uyanıyor gibi hissediyordu.
Parmaklarını gezdirdi adamın bağırında. Gülümsüyordu.-Uyandın mı Dağ Ceylanı?
Başını hafifçe kaldırıp adama baktı Çolpan. Öpücük kondurdu dudaklarına. Bir kere. İki kere. On kere.
Sonra gözlerini öptü.
Elmacık kemiklerini, çenesini öptü.
Boynuna geçti sonra. Köprücük kemiğini unutmadı, Saltukun en hassas noktalarından biriydi, es geçilemezdi.
İç çekti yasavul. Çolpan, evdeşini çok iyi tanıyordu. İzin verdi hatuna.
Çolpan son defa adamın omuzlarından öptükten sonra gülümseyerek baktı adamın yüzüne.-Uyandım.
Saltuk elini kadının yanağına götürdü. Gözlerinin içinde kayboldu yine. Zamanı durdurmak çok mu zordu. Hiç mi doymayacaklar birbirlerini bu denli izlemeye.-Seni seviyorum Çolpan. Yüreğimin herbir parçasıyla. Mutluluğun için her şeyden vazgeçecek kadar.
Çolpan da getirdi elini evdeşinin yanağına.-Seni seviyorum Saltuk. Canımı feda edecek kadar. Nefesimi kontrol edemeyecek kadar. Bu hiç değişmedi. Hiçbir zaman da değişmeyecek.
Gülümsedi ikisi de. Daha ne kadar mutlu olabilirlerdi ki.
~
-Akkız. Bence bu Çin işini Batugayla tekrar konuşalım. Benim içim hiç rahat değil.
-Denedik Çolpan han ama dinlemez. Başka planlarım var onlar için deyip durur. Saltuk begle bir işler karıştırırlar bilirim. Ama benden hiçbir şey saklamayan Batuga neden böyle eder anlamam.
-E en son gebeyken neler yaptığını gördü. Bıraksak tekrar savaşa gidecektin. Ulaş içindeki savaşçıyı daha da ateşlendirmişti.
-Ama hiçbir şey olmadı. Ulaş da ben de sağlıklı bir şekilde çıktık doğumdan.
-Akkız. Batuga anasının senelerce üst üste düşük yapmasına şahit oldu. Bu düşüklerin hem anasını hem kendisini ne denli yıprattığını gördü. Sana kıyıp, bu tehlikeye girmene izin verir mi? Ben ikisiyle konuşur bi şekilde anlarım ne yaptıklarını. Ama sen biraz rahat durasın. Kaç dolunay kaldı şurda. Kucağına bir evlat daha al. O tadı tekrar yaşa. Gençsin daha, tadını çıkar.
-Bilirim bilirim de zoruma gider yine de. Sanki anlamazmış gibi beni geçiştirir bir de.
-Ulu Ece de olsam tavrım belli dersin he.
-Derim tabi.
Gülümsedi iki kadın. Akkız bir şey sormak ister gibiydi ama çekindi. Bunu anlayan Çolpan, kafasını salladı "buyur" dermiş gibi.-Siz düşünmez misiniz bir bala daha?
-Bizden geçti Akkız. Bu saatten sonra zor zaten.
Buruk bir gülümseme bıraktı Pençe.-Demek isterdim... fakat.
-Gebe misin?
-Şüpheleniriz Tilbeyle. Gecikmem oldu bu ay. Ama ikizlerde ilk haftalar yaşadıklarımdan eser yok.
-Saltuk bunu bile bile seni yalnız mı bıraktı obada?
-Yok emin olmadan diyemedim. Zaten bi anlığına şüphelendik ama o da yok artık bende.
-Baktıralım Kam kadına burda? Emin oluruz.
-Yarın av'a çıkacaklar. Onlar yokken halledelim o zaman ama dediğim gibi, boş bir his olabilir.
-Olsun. En azından bilelim ki sağlığına daha dikkat etmen gerekebilir.
-Hmh. Nerde o eski her şeye atlayan Akkız.
-Diyene bak demek isterim Çolpan han.
Sohbetlerinden kopup çocuklarının birbirleriyle ilgilenmesini izledi iki anne de. Öyle bir his taşıyorlardı ki yüreklerinde. Sanki bu güzelliği hak etmiyorlardı.~
Yemek vakti tekrar gelmişti. Herkes masadaydı. İki kişi hariç. Çolpan, Toygarın koluyla ilgileniyordu. Daha iyi gibiydi. Ama kırık daha yepyeni olduğundan, fazla bir gelişme yoktu. Oğlunu gönderdi mutfağa yanındaki askerle. Kendisi de ellerini yıkayıp yola koyuldu. Kapının önüne geldi.
Açtı.
Masada oturup on'u bekleyen sevdiklerine gülümsedi.
İlerledi.
Ama her yer yavaşça karanlık oluyordu.
Dengede tutamadı kadın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Salpan - what if you stay
أدب الهواة21.bölüm olaylarının gerçekleşmediği, Saltuk ve Çolpan'ın aralarının bozulmadığı bi fic Yaş sınırı koymuyorum ama ⚠️⚠️