Çocuğa bir şeyler diyerek ayrıldık oradan. Hemen bir taksiye binerek gittik hastaneye. Vezneye onun nerede olduğunu soracağını söyleyip beklememi istedi.
Az sonra yanıma geldi.
"Babasının ameliyatı başarılı geçmiş, müşahede odasına almışlar, ikinci kat."
Asansöre yönelince yerimden kıpırdayamadım.
Hastane...
Asansör...
Asla, asla olmaz. Buraya Tan için geldim zaten, ama o... Asla olmaz.Asla.
"Noldu?"
Kafamı iki yana salladım.
Asansörü gösterdi.
"Korkun mu var? Klostrofobi?"
Kafamı evet anlamında salladım. En azından inandırıcıydı.
"Hadi gel, merdivenler var burda." O merdivenleri ikişer üçer çıkarken koşarcasına ona yetişmeye çalışıyordum. Durduğunda ona çarpmamak için kendimi zor tuttum.
"Tan..." Diye fısıldadı.
Ama bu, yakarış gibiydi.
Önümde durduğu için hiçbir şey göremiyordum ama adını duymak bile kalp krizine sokabilecek güçteydi. O karşımdaydı, o buradaydı. Ben ona gelmiştim.
Bir dakika, BEN ONA GELMİŞTİM!
GERÇEKTEN ONA GELMİŞTİM!
HEM DE EN YAKIN ARKADAŞIYLA!Lütfen önümden çekilme, Bam. Onu görmekten korkuyor gibiyim.
Ağır ağır yürüdü, arkasındaydım. Birden koşup sarıldı birine.
Tan'a sarıldı.
Yüzünü göremiyorum ama ona sarıldı.Hızlı adımlarla yanlarına gitmeye çalıştım, ama ayaklarım geri geri gidiyordu sanki. Onlardan uzak bir duvara yaslandım.
Sakin ol lütfen, lütfen, bayılma. Burada olmaz, o karşındayken olmaz!
Ona güçlü görünmek zorundasın. Zayıflığını görmemeli, senden soğuyabilir. Ağlama, hayır dur!
Gözyaşlarım yanaklarıma boşalırken kafamı kaldırmaya cesaret edemedim.
Bunca yıl sonra, onu görmeye hazır mıyım?
Gözlerine bakmaya hazır mıyım?
Sanırım, evet.Kafamı yavaşça kaldırdım. Bam ve o hala sarılıyordu, o... Sanırım ağlıyordu.
Hayır lütfen!
"Nerdeydin!" Diye yakardı Bam'a.
Sesi... Telefondaki ile aynıydı ama çıplak duymak... Kelebeklerimi harekete geçirdi.
Sesi aşık olunacak kadar güzeldi.
"Burdayım, sakin ol."
"Ameliyat güzel geçti."
"Duydum."
"Onu gördüm, her yeri delik deşikti. Onu kaybetseydim kimim kalırdı benim?"
"Ben varım ya Tan, kes şunu."
Bam ile aynı boyda olan, siyah saçlı, ince ama asla sıska değil, üzerinde mavi kot ceketi olan çocuk Tan'ın koluna vurdu.
"Biz neyiz lan, enayi mi?"
Bu ses... Çok tanıdık...
"Aynen öyle şekerim, biz varız. Bir daha böyle söyleme kafanı ısırırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtar Beni
RandomBana en büyük kötülüğü seni karşıma çıkararak yaptı. Seni gördükten sonra benliğimi kaybettim Tan. Benliğim, seninle birlikte 7.949 km uzakta.