Kurtar Beni

28-Son-

Yazar'ın anlatımı ile.

"Beni nereye götürüyorsun?" Dedi adamın saçını çekmesini umursamadan.

"Tan'ı görmek istememiş miydin?"

Tan kesinlikle buradaydı, diye düşündü kız. Geçtikleri koridorlar o kadar birbirine benziyordu ki, ayırt etmek zordu. Kapılar bile aynıydı.

Sonunda kırmızı bir kapının önünde durduğunda saçını kavrayan adam- Joseph olmalı- saçını serbest bıraktığı gibi kaçmaya çalıştı ama başarısızdı. Çünkü bu sefer saçını kavrayan kişi, Kerem Alışık'tı.

Kapıyı açtığı gibi Saye Yıldırım'ı yere fırlattı.

"Saye!"

Kız, kafasını kaldırdığı gibi neye uğradığına şaşırmış gibiydi. Çünkü onun için canını verebilecek olan sevgilisi, karşısında eli-kolu bağlı sandalyede oturuyordu. Yanında Esmeralda ve Aslı ile birlikte. Önemli olan bunlar değildi kız için, çünkü gördüğü şey ile dünyası başına yıkılmıştı.

Saçı yeşil. Diye geçirdi içinden.

Sözünü tutamadın, siyah kuğum... Ya da sorumlu ben miyim? Üzgünüm, çiçeğim; iyileşemeyeceğimi bile bile söz vermeni istedim. Çünkü o an, o kısacık anda gerçekten yaşayabileceğimi hissettim sevgilim.
Bunun için özür dilerim.
Umutsuz vaka olduğum için,
İyileşemediğim için,
Kerem denen adama karşı koyamadığım için,
En çokta seni bu işe bulaştırdığım için;
Özür dilerim Kim Tan Joon.

"Saye, ayağa kalk Saye!"

Kız için zaman durmuş gibiydi, sanki orada sadece Tan ve kendisi varmış gibi hissediyordu.

Ama Tan öyle değildi. O kadar pişmandı ki her şey için. Düzgün bir hayat sunamadığı için kendisini suçluyordu. Saye, artık saçını görmüştü.

Bundan sonraki adımı ne olacaktı?

"İstedin diye sevgilini de getirdim, güzel kızım. Neden kıpırdamıyorsun?" Dedi Kerem Alışık.

"Küçükken de böyleydi, Kerem. Ne istese yapardın ama yaranamazdın." Diyerek karşılık verdi Annesi.

"Çünkü o orospu çocuğu kızı taciz ediyordu!" Haykırarak bağırışı, Saye'nin kalbine dokunuyordu sanki.

"Neyse ne, bugünden sonra işi olmayacak." Diye ekledi Aslı Alışık.

Birden çıkan korumaların Tan'a silah çekmesiyle kendisine gelebildi Saye.

"Hayır!" Diye haykırarak ayağa kalktı ve Tan'ın önüne geçti.

"Öldür beni!" Diye bağırdı.

"Hayatında, bir kez olsun iyi bir şey yap Kerem Alışık! Öldür beni!"

"Senden bu performansı beklemiyordum, güzel kızım. Ve sen, Tan Joon. Burayı bulamayacağını adım kadar eminim ama yine beni şaşırtmayı başardın. Diğer planım çöp olsa da, senden üstün olduğumu bilmen gerekirdi evlat. Benimle boy ölçüşemezsin." Kerem'in uzun konuşması Tan'a ağlama isteği uyandırmıştı. Bu adam burayı bildiğini nasıl öğrenmişti?

"Saye, yemin ederim boyamadım saçımı. Lütfen benden vazgeçme, çünkü ben senden asla vazgeçmedim!" Saye'nin Tan'a dönmesini fırsat bilen korumalardan biri, kızı Kerem Alışık'a itti.

"Hayır!"

Tan'ın ağlamaya başlaması iyi değildi Saye için. Çünkü, onun tek bir gözyaşı ile binlerce kez ölüyordu kız.