Bölüm 7 ♣

45 5 0
                                    

Bölüm 7

Hatırlatma:

''Ee hadi ne bakıyorsun yakışıklı, taş, mükemmel birini görmüş gibi. Ah, dur bi saniye zaten öyle birini görüyorsun. Her neyse arabada da bakarsın. Mümkünse hareket et ve arabaya bin. Daha yapıcak çok işimiz var.''

Ne diyor lan bu insan görünümlü orangutan yaratık?!

•••

Şaşkınlıktan ağzım bir karış açılmış şekilde, karşımdaki Aren'e baktım. Baktım, baktım. Yaklaşık 5 dakika boyunca bakıştık.

5 dakika sonunda konuşan yine piçimsi sırıtmasıyla Aren oldu.

"Tamam kızlar beni gördüğünde yakışıklılığımdan dolayı şoka giriyor ama senin ki biraz uzun sürdü sanki."

Sonunda hareket edebildiğimde kaşlarımı kaldırıp, kollarımı göğsümün üzerinde birleştirdim.

"Ne saçmaladığını sorabilir miyim?"

Gözlerini devirip arabanın kapısını açtı. "Bişey saçmaladığım falan yok. Sende şoktan çıktıysan bin artık arabaya daha çok işimiz var."

Cevabımı beklemeden arabaya bindiğinde sinirle dişlerimi sıktım. Ah! Hadi ama. Onun karşısında her dediğini yapıcak köpeği yok.

Arabanın önünden geçip taksi durağına doğru yürümeye başladım. Tabiki arabasına falan binmeyecektim. O kadar da salak değilim.

Tam arabanın yanından geçtiğimde, Aren arabanın camını açıp arkamdan seslendi.
"Senin için yaptığım onca şeye rağmen dediğim şeyi yapmamanı neye borçluyuz?"

Sinirle arkamı döndüm. Bu adam sinirlerimi bu kadar çok bozmayı nasıl başarıyordu? Üstelik karşımda hala sırıtması ise sinir kat sayımı dahada arttırıyordu.

"Nereye gideceğimizi söylemeden gerçekten o arabaya bineceğimi düşündün mü?"

"Aslında düşünmüştüm ama sanırım yanlış düşünmüşüm. İhtiyaçlarını almaya gidicez. Hani telefon yeni hat falan. Anladın mı? Şimdi ağzını açmadan şu arabaya bin ve beni sinirlendirme."

Gerçekten sinirlenmeye başladığını hissediyordum. Ama bende sinirlenmiştim! Sabırla gözlerimi yavaşca kapayıp içimden 10'a kadar saydım.

Sakinim sakinim. Hem bak bana yardım etmeye gelmiş. Sakinim.

Kendi kendime söylenerek tekrardan arabanın yanına gittim. Kapıyı açıp öne oturduğum anda Aren'de arabayı çalıştırdı.

Şüpheci tavırlarımla ona döndüm. "Sen her çalışanına böyle yardımcı oluyor musun?"

"Aslında her çalışa..- Ya da bu konunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum."

Ağzımı açıp cevap veremeden radyodan müzik açtığında sinirle homurdandım. Aslında inat edip şarkıyı kapatırdım ama şuan hiç bu varlıkla uğraşıcak havamda değildim.

İş saatleri içinde de olmadığımız için rahat bir şekilde koltukta yayılıp bakışlarımı cama çevirdim.

Düşününce hayatımı düzene sokmama az kalmıştı.

Kızları çıkardıktan sonra dördümüz en başından temiz bir başlangıç yapıcaktık. Yine beraber olucaktık.

Bizi kimsenin ayırmasına izin vermeyecektim. Hepsinden sadece ay olarak büyük olsamda, yinede en büyükleri bendim ve onları koruyup kollama görevi benimdi.

Araba durduğunda nereye geldiğimizi anlamak için çevreme baktım. Büyük bir alışveriş merkezinin önündeydik.

Bu da demek oluyor ki hat ve telefonumu burdan alıcaktık.

Kanatlarını Arayan MeleklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin