Bölüm 4 ♣

71 20 7
                                    

BİLİYORUM BÖLÜM ÇOK GEÇ GELDİ. İNANIN BU BÖLÜMÜ BİLE ÇOK ZOR YAZDIM. ŞUAN ANTALYADAYIM VE İNTERNET BULMAK BENİM İÇİN ÇOK ZOR OLDU :D BÖLÜMÜN ÇOK KISA OLDUĞUNU DA BİLİYORUUM :D AFFEDİN BENİ LÜTFEN :( SİZLERİ SEFİYOM.

Multimedya da Aren'le Liya'nın uyuma şekilleri var :D

Bölüm 4


Sabah gözlerime vuran ışıkla rahatsızca kıpırdandım. Yastığım hiç rahat değildi ve gerçekten boynum ağrımıştı.

Yavaşca gözlerimi açıp, ışığa alışması için bir iki kez kırpıştırdım. Sonunda gözlerimi tamamen açtığımda başımın arkasından uzanan kolu farkettim ve o sırada 'DANG' etti. Ben dün gece Aren'le aynı yatak da uyuduğuma göre belimde ki ve başımın altında ki kollar da onundu. 

Hemen ondan tarafa döndüm. Ben sana güvenmiştim! 

Tamam belki farkında olmadan da bu pozisyona gelmiş olabiliriz ama bu şuanki durumu değiştirmiyor.

Uyurken ki masum yüzünü incelemekten alamadım bir kaç saniye kendimi. Hala aynı pozisyondaydık sadece ben yüzümü ona dönmüştüm ve dudaklarımızın arasında çok kısa bir mesafe vardı.

Bunları çok klişe şeylerdi. Eğer sevgili olsaydık benim onu öpmem gerekirdi bla bla.

Silkilenenip kendime geldim. Vakit intikam vaktiydi.

Gözlerimi kısıp yapabileceklerimi düşündüm. Sonunda aklıma bir şey geldiğin de pis pis sırıttım. Ehehehehe. Tamam patronum olabilir, hatta çok ama çok yakışıklı da olabilir ama bunlar yapacaklarıma engel değil. 

Yavaşca belimde ki elini çektim ve ondan uzaklaştım. Benim intikamlarım öyle suyla uyandırmaya ya da bangır bangır müzik açıp kulaklıklarını ona takmaya hiç benzemez.

Sinsi sırıtışımın yüzümde olduğuna nedense adım gibi emindim. Yavaşca ona hissettirmeden ayaklarımı karnına, en az acıyacak ve buradan darbe aldığını hissetmiyeceği yerine koydum.

Ayağımın altındaki şerbetli baklavalarını hissedebiliyordum. (şuanda yazarınızın canı şerbetli baklava çekmiş durumda sadasfaf)

Dudaklarımı büzüp sessizce ''Şimdiden özür dilerim.'' dedikten sonra ayaklarımla onu aşağıya itip hemen gözlerimi kapattım. Büyük bir gürültü, ardından da kısık sesle inleme ve baya bir +18 içeren küfüler duymaya başladığım da gülmemek için kendimi zor tuttum.

Yüzümü ifadesiz bir biçimde tutmayı becerdiğim de Aren'in ayağı kalktığını hissettim. Sanki daha yeni uyanıyormuş gibi gözlerimi açtım ve yarı açık yarı kapalı bir biçimde -çok iyi oyuncuyumdur da ehehe- Aren'e baktım.

''Ne oldu? O gürültü de neydi? Hem sen niye yerden kalktın?''

Bir kaç saniye diyecek bir şeyler düşündükten sonra omuz silkip ''Telefonum düştü yere onu aldım. Ayrıca ben gürültü falan da duymadım.'' dedi sanki önemsiz bir şeymiş gibi.

Onu ben düşürmesem valla inanırdım şuan. O derece hissettirmedi bana ne olduğunu. Ama dediğim gibi eğer ben düşürmeseydim. Ama ne yazık ki ben düşürdüm seni.

Aslında biraz utanmıştım da. Yani o görmese bile o pozisyonda uyumuştuk ve hani bu benim için bir ilkti. Hatta bir erkekle ilk defa bu kadar yakınlaşmıştım. Ama bende iyi bir oyuncuydum. 

 O yüzden anladım anlamında başımı sallayıp yatakdan kalktım. Odada ki saate baktım. 10:37. Off baya bir geç kalmışım. Daha avukat arayacaktım. Aklıma gelen fikirle Aren'e döndüm.

Kanatlarını Arayan MeleklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin