Faytonda sessizliğini koruyorlardı çiftler. Hiç kimse bir şey dememişti yol boyunca, genç adam belgeleri inceliyor, genç kadın ise aklındaki düşünceleri tazeliyordu.
"Geldik majesteleri." genç kadın dışarıya doğru baktığında içine huzursuzluk kaplanmıştı. Çocuklarının ve kendisinin öldüğü yere gelmişti. Faytonun kapısı açıldığında görevli elini uzattı. Hafifçe elini tuttu ve aşağı indi.
Etrafa baktığında içi burkulmuştu, derince iç çekti ve konutun önüne doğru yürümeye başladı, genç adam eşinin yanına yaklaştı. Aynı hizzada yürümeye başladılar. Bütün hizmetliler dizilmiş başlarını eğik tutarak dük ve yeni düşesini selamlıyordu.
Baş hizmetli ve kahya başlarını kaldırdılar ve içten bir şekilde gülümseyerek yeni düşeslerine baktılar. "Hoşgeldiniz majesteleri." genç kadın gülümseyerek başını salladı. "Hoşbulduk... Artık bütün yönetimi genç düşesiniz devralacak." düz bir ses ile konuştu genç adam. başlarını usulca salladıklarında kenara çekildiler. Çift beraber içeri girdiler.
Genç kadın kendine bir oda seçmek için üst kata çıkarken bir ses onu durdurdu. "Sakura... Bekle lütfen." genç adam merdivenlerin görkemli korkuluklarını dayanıyordu. "Bu gecelik beraber uyumamız şart... Biliyorsun kaideler böyle." genç kadın başını salladı ve yukarı çıktı.
Arkasındaki iki hizmetçi ile koridorda kapılara dokunarak ilerliyordu ki bir odada durdu. İşte bu o odaydı... Genç kadının evlendiğinden beridir kullandığı oda... Zümrüt odası. Aslında geçmişte ayrı odalarda kalmak, genç adamın fikriydi ama şimdi genç kadın kendi fikrini önce belirtmişti.
En çok güneş alan güney kanadındaki odaydı burası ve bütün leydiler bu odaya girmek için can atardı.
"Eşyalarımı bu odaya getirin." evin baş hizmetçisi başını salladı. "Emredersiniz madam." odaya dikkatlice baktı genç kadın. Cama doğru yaklaştığında camdan dışarı baktı.
Etrafa bakarken birden gördüğü şey ile gözleri şaşkınlıkla açıldı, hızlıca odadan çıktı ve hızlı adımlarla koridorda ilerledi. Hizmetçiler yeni düşeslerine şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Genç kadın merdivenlerden indi ve arka bahçenin kapısına ilerledi. Bahçeye çıktığında bahçenin tam ortasında olan ağacın yanında durdu.
Bu ağaç genç kadın geçmiş hayatında çocukları doğduktan bir kaç ay sonra diktirdiği ağaçtı. Adıda... Hayat ağacıydı. Rivayetlere göre bu ağaç tanrının kutsaması altındaydı ve eğer içten bir dilek dilersen gerçekleştirirdi. Bu ağacı çok zor şartlarda bulup diktirmişti genç kadın.
"burada ne işin var?" genç kadın kafası karışık bir şekilde arkasına döndü, sasuke kaşları çatılı bir halde genç kadına bakıyordu. "Ben... Sadece ağacı çok beğendim, yapraklarına ve çiçeklerine kadar bembeyaz..."
Genç adam gülümsedi ve başını olumluca salladı. "Annemin... En sevdiği ağaçtı ama galiba artık yeni bir seveni var." hafifçe gülümsedim ve başımı salladım. "Her neyse... Benim artık gitmem gerekiyor ekselansları." yanından geçerek içeri girdi ve merdivenlerden çıktığında koridorda yürümeye başladı, bir yandanda düşünüyordu genç kadın, böyle bir şey olmamıştı geçmişinde.
Belkide rivayet değildi bir gerçekti... Dileğini gerçekleştirmişti hayat ağacı.
Odasına geldiğinde hizmetçiler eşyalarını yerleştiriyorlardı. Son tasarım olan ipekli kumaştan yapılan elbiseleri dolaplara yerleştiriliyorlardı. Genç kadın burada kalmak istemeyerek odasının terasına geçti ve oradan ağacı izlemeye başladı.
Aklına geçmişindeki anı gelip gözlerinde canlandı. Sarada ve sakaru ağacın etrafında koşuşturuyorlardı ve gülüyorlardı. Bir bağırış ikisininde donup kalmasını sağlamıştı. Kendisiydi... Bağıran kişi kendi çocuklarının annesinden korkmasını önünde tirtir titremesini sağlayan kişi oydu. Gözlerinden yaşlar akmaya başladığında kafasını hafifçe yukarı kaldırdı ve düşünmeyi bıraktı.
Hava kararmaya başlamıştı artık. İçeri göz attığında yüzünde şaşkınlık belirdi. İşlerini bitirmişlerdi bile. Hayretler içerisinde odasına girdiğinde hizmetçiler kendileriyle gurur duyarak hanımlarına bakıyorlardı.
✍️
Ne zamandır yb atmıyordum heh...
Kusura bakmayın ilham gelmiyordu.
Sizleri seviyorum 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Life•SasuSaku
Teen FictionYeni bir şans ona verilmişti... Ama bu şansı iyi kullanırsa aydınlığa çıkacaktı sonu. Kocasından sevgi görmemiş kadın hırsını çocuklarından çıkarmıştı... Ama bu yaptığının pişmanlığını ölürken çekmişti. "Son... Bir şansım olsaydı... Belki..."