"Sakura!" Genç kız ona seslenen kişiye doğru döndüğünde ona doğru gelen çocuğa gülümsedi. "Robert..." Genç adam yanına geldiğinde heyecanla kızı süzdü. "Yeni yetişkin halin o kadar güzel duruyor ki Sakura!"
"Teşekkür ederim Robert... Sende aynı şekilde harika gözüküyorsun!" Robert heyecan ile kızın eline dokundu, "Sakura... Sana bir şey sormak istiyorum..." Genç kız kaşlarını kaldırarak meraklı gözlerle soruyu bekledi. Genç adam tam ağzını açtı ki arkadan gelen sesle ikiside arkasına döndü.
"Sakura..." Genç kız heyecanla Sasuke'ye doğru hızlı adımlarla koştu ve kollarına atladı. Robert'in gözleri irice açılarak önünde ki resme dikkat ile baktı. Dişlerini ve yumruğunu sıkarak dikkatle izledi...
.
.
.Korkuyla genç kadın yataktan doğruldu, başına giren ardı ardına kesilmeyen ağrılarla karşılaşarak elini anlına koydu. Herşeyin başlamadan önceki zamanı görmüştü... Bir yerden korkutucu diğer yandan tatmin edici hissettiriyordu.
Yataktan kalktı, ve yavaşça yürümeye çalıştı. Bacakları uzun süreli uyumaktan dolayı titriyor, bedeni taşıyamıyordu. Yatağın ucunda ki zili yavaşça salladığında hızlıca kapı açıldı ve içeri bir kaç hizmetçi girip genç kadını selamladılar.
"Azizem... Kalkmanız çok tehlikeli... Uzun süredir uyuyorsunuz... Çabuk Büyük papa hazretlerini çağırın!" Hizmetçi genç kadının koluna girdi, ve şefkat ile gülümsedi. "Doğuma az kalmışken ayakta olmamalısınız." Genç kadının şaşkınca eli karnına gitti, karnı hatırladığından daha fazla büyümüştü. "N-na-sıl...?" Sesi çıkmıyordu, fazlaca kısılmıştı ve ağızı kurumuştu. "Azizem sizi büyü ile hayatta tutuyorlardı. Ama tanrıya şükür uyandınız..." Hizmetçi onu yatağa doğru ilerletti ve oturttu.
Bir hizmetçi genç kadına suyu uzatıyordu. Sakura titreyen elleriyle bardağı tuttu ve minik yudumlarla suyu içti, derince rahatlatıcı bir nefes aldığı sırada içeri aceleyle bir adam girdi. Yüzünde mutlu olduğuna dair bir çok ifade vardı.
Adam genç kadının önünde diz çöktü ve kadının ellerini, ellerinin arasına alarak okşadı. "Azizem... Hoşgeldin, tekrar..." Genç kadın hafifçe gülümsedi. "Tekrar hoşbuldum. Robert..."
.
.
."Düküm... Yerleri burası." Genç adam heyecanlıydı, ama belli etmeden düz bir bakışla başını salladı. "Yarıya bölünün, arkadan ve önden gidecek gruplar oluşturulsun." Asker başını sallayıp diğerlerine planı anlatmaya başladı, zaman hızlı geçmiyordu Sasuke için. Karısını o kadar çok özlemişti ki hemen tek başına o kaleye dalabilirdi. Öylede yapacaktı...
Hızla çalılıklardan çıktı, kalenin korumaları genç adamı gördüğünde silahlarını doğrulttular, ama kendilerini hazırlamaya kalmadan genç adam onları alt etmişti bile. Gözleri alev gibi parlıyordu, boşuna Tanrının kılıcı denilmediğini herkes görecekti.
.
.
."Azizem... Benimle birlikte kalacaksınız değil mi?" Adamın gözleri heyecan ile parlıyordu, genç kadın endişeli bir şekilde elleriyle oynuyordu. "Daha dünyaya inmeden önce arkadaştık ve bu zamana kadar ki reenkarnasyonlarda da birlikteydik ama benim bir kocam var Robert. Bu zamana kadar hep benimle olan Sasuke'yi bırakamam." Genç adam kaşlarını sinirle çattı.
"Önceki yaşamınızı unutmadınız değil mi azize! Sizi öldüren oydu! Çocuklarınızı bile düşünmeyen kötü bir eş ve kötü bir baba o!" Genç kadın hüzünle elini karnında gezdirdi. "Ama çocuklarımın babasının o olduğunu değiştirmiyor... Sana bir şey sormama izin ver Robert." Genç adam düşünceli bir şekilde başını salladı.
"Velihat Prensesin babasını Dük Hyuga'yı neden öldürdünüz?" Robert gergince dışarı doğru baktı. "Dük sadık bir dindardı. Ama biz Reenkarneleri öğrenmesi sorun oldu." Sakura sinirle kaşlarını çattı. "Onu öldürerek iyi bir iş mi çıkardın Robert!? Tanrının huzuruna nasıl çıkmayı planlıyorsun!?" Genç adam hüzün ile başını eğdi. "Peki siz Azize? Tanrının kabul etmediği o kişiyle birlikte olmak, siz nasıl Tanrının huzuruna çıkacaksınız?" Bunu demesiyle genç kadının başına koca bir ağrı girdi.
Aniden kapı açıldığında Robert oraya baktı. "Hah... Sonunda geldin, Tanrının istenmeyeni." Sasuke kanlar içinde kapının önündeydi. Bir karısına bir de o adama bakıyordu, üzerinde ki kendi kanı değildi. Aldığı canların sahiplerinin kanıydı.
Karısına döndüğünde gözü şişik karnına indi. Gözleri fal taşı gibi açılmıştı, o sırada Robert elini şıklatmasıyla kendi etrafında bir sis oluşturarak ortadan kaybolmuştu.
Genç kadının kafasının içi o kadar çok yanıyordu ki ellerinin arasında kafasını sıkıştırıyordu. Ona seslenen ve sarsan adama konsantre olamıyordu. "Sasuke..." Gözlerini kapayarak kendini uçsuz bucaksız bir karanlığa bıraktı.
✍🏻
Buyurunuzzz💞
Sizleri seviyorum💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New Life•SasuSaku
Teen FictionYeni bir şans ona verilmişti... Ama bu şansı iyi kullanırsa aydınlığa çıkacaktı sonu. Kocasından sevgi görmemiş kadın hırsını çocuklarından çıkarmıştı... Ama bu yaptığının pişmanlığını ölürken çekmişti. "Son... Bir şansım olsaydı... Belki..."