"Senden ses soluk çıkmayınca merak ettim, yazdığım kimse de cevap vermedi çareyi evine gelmekte buldum" diten uzun boylu gencin sesini duyduğunda Chittaphon'un kalbi duracak gibi olnuştu. Daha sezeryan dikişleri atılalı bir hafta olmuş ve iyileşmemişti, ortada ikide bir ağlayan bir yenidoğan ve kızkardeşi vardı.
Beyni durmuş gibi olduğu yerde sabit kalmışken Kulisara söze girdi. "Ten yeni bağırsak ameliyatı oldu o yüzden biraz ağrıları var. Benim doğumum da aksi gibi tam üstine denk geldi. Bakıcı tutmayı düşünüyorduk iyi oldu geldiğin."
Johnny bu bahaneye inanmış gibiydi. Zaten bebeği görünce kendinden geçmiş, Ten'e neden kardeşinin hamile olduğundan hiç bahsetmediğini sormamıştı.
Ten'in hamilelikte göğüsleri gelişmediğinden dolayı biberonla mama veriyor olmaları Johnny'nin durumdan şüphelenmesini engellemişti."Filmin büyük başarıya ulaşacağa benziyor." dedi yeni doğum yapmış olan genç zorlukla. "Biz de gidişattan mutluyuz ancak benim kafama takılan madem bu kadar hastaydın neden hiç bana ulaşmadın görüşmeleri kısa kısa tuttun ve durumundan bahsetmedin?" dedi uzun boylu olan gergince. "Filmle yeterince yoğunken aklın bir de bende olsun istemedim." diyip kestirip attı Chittaphon.
Johnny onlara yük olmamak için yakınlarda bir otelse kalacağını söylediğinde ikili rahatlamıştı. Bebek babası olmadan uyuyamıyor başka birinin kucağına alındığında genellikle huysuzluk çıkarıyordu. Bağırsak ameliyatından çok sezeryan izine benzeten iyileşmemiş izler ve bebeğin Ten'e bu denli bağlılığı uzun vadede şüphe uyandırırdı.
Bunun dışında Johnny her gün uğruyor, bebeğe hediyeler, kıyafetler getiriyordu. Büyünce kullansın diye sevimli bir bisiklet bile almıştı. Bu durum Ten'i iyice huzursuz ediyordu.
Johnny bebeğin Kulisara ve tanımadığı bir adamın değil de kendisi ve sevgilisinin bebeği olduğunu öğrenirse bebek uğruna her şeyi bırakabilir, hayallerinden bebek uğruna vazgeçebilirdi.Kendisi zaten hamile olduğunu öğrendiğinde ulusal dansçılık hayalinden vazgeçmiş okuduğu bölümü sessizce bitirmiş ve bebek azıcık büyüdüğünde dansı babalıktan ve işten arda kalan zamanda bir hobi olarak yapabilecekti.
Aynısı Johnny'e olsun istemiyordu. Oyunculuk ve mankenlik onun için herşey gibiydi. Tanrı vergisi bir yakışıklılığı, upuzun boyu, gülünce herkesi hayran edebileceği gülüşü ve harika mimikleri vardı. Bunlar boşa gitsin istemiyordu.
En kısa zamanda bir bahane bulup izini tamamen kaybettirmeliydi. Bu kendisi bebekleri ve Johnny için en iyisi olacaktı.
Bir gün Johnny can alıcı soruyu sordu. "Bebeğe hep bebek diye sesleniyoruz bir adı yok mu daha?" Kulisara ve Chittaphon birbirlerine baktılar. Karmaşadan bebeğin kimliğini bile çıkarttıramamışlardı. Kulisara işe el atıp bebeğin adını yeni koyduklarını zaten babasının bebeği istememesi yüzünden baba fikri istemek zorunda kalmadıklarını söyledi.
Bunun üzerine Johnny bebeğe İngilizce bir isim daha verebilirler mi diye sordu. Bu babasız bebeğe bir amca olmak istediğini söylüyordu. Bu sözlerle Ten huzursuzlandı. Daha kendisinin olmayan üç dört gündir gördüğü bir bebeği bu kadar sahipleniyorsa kendi oğlu olduğunu bilse kim bilir nasıl olurdu.
"Tayland'da isimler eşsiz olmalıdır. Bebeğin adını Korece seçerek Kulisara bu kurala zaten sadık kalmadı bir yabancı isim daha ekleyerek bebeğimizin geleğini etkileyemeyiz. O yüzden olmaz."dedi Ten. Ancak Kulisara sinsi bir gülümsemeyle olur demişti bile.
Bu sayede minik bebeğin adı Jeno James oldu. Şanslılardı ki Johnny neden bebeğin ilk adının Korece olduğunu hiç sorgulamamıştı.
Johnny'nın beklenmeyen ziyareti süresince bebeğin kimliği de çıkartıldı ve adı artık resmi bir ad haline geldi.
Ve Ten yine şanslıydı ki bu ziyaret kısa sürmüştü. Ancak ziyaretten öğrendiği çok şey vardı. Artık yaşadığı yerde yaşayamazdı. Johnny'nin bebeğin Kulisara'nın değil de kendisinin olduğunu öğrenmesi zor değildi. Bebek gün geçtikçe babasına benziyordu. Ayrıca minik Jeno Ten'e oldukça bağlıydı ve teyzesinin kucağındayken bile huzursuzlaşıyordu.
İlerise konuşmayı öğrendiğinde Kulisara'ya teyze diye hitap ettiğinde ne olacaktı?
Bu yüzden Johnny gittikten hemen sonra yaşadığı büyük şehirden güneydeki bir sahil kasabasına taşındı.Telefon numarasını değiştirdi, kendine sıfırdan bir hayat kurdu.
Bebeği bakıcıyla durabilecek yaşa yani iki yaşlarına gelene kadar burada yaşayacak sonradan Çin'de anlaştığı şuan online çalıştığı şirkete tam geçiş yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RETROUVAILLE -Johnten
Fanfiction~Bebeğimiz bugün bir yaşına bastı. Merak etme ona adını söylemeyi de öğreteceğim~ •°•°Lovers 2 strangers 2 lovers au°•°• MPREG!!! -By MiMi