Daze

169 25 2
                                    

 En son üniversite yıllarımda tiyatro için açtığım sosyal medya hesabı için olan sosyal medya hesabımın aklıma gelmesiyle hesabın şifresini kırmaya çalıştım. Şifreyi hatırlayamayınca emaile şifre değişim isteği gönderdim. Bu email adresini üniversite yıllarından beri kullanmıyordum. Şifresi diğer emaillerimin şifreleriyle benzer olmalıydı. 

Doğru düşünmüşüm ki iki üç denemeden sonra kırıldı. Hesaba girdiğimde bir tanesi daha dün gönderilmiş onlarca mail dikkatimi çekti. chittaphonleeten.gmail.com adresinden geldiğini gördüğümde ne yalan söyleyeyim şaşırdım. Ten benimle yüz yüze ya da telefonda ayrılma nezaketi göstermemiş, mesajla bitti ben yapamıyorum yazıp ortadan kaybolmuş olan eski sevgilimdi. Bana maille bu kadar çok ne anlatmak istemiş olabilir ki diye mailleri okumaya başladım...

"Bana doktora git diye baskı yapıp duruyordun ya hani, geçen gün bulantılarımın nedenini öğrendim. Bir bebeğimiz oluyormuş. Aldırma opsiyonu bebeğin aylık durumu ve benim cinsiyetimden dolayı riskliymiş o yüzden aldırma ihtimali üzerinde duramadım. Aslında bugünkü online konuşmamızda sana anlatacaktım ancak o filme iyi bir rolle kabul aldığını duyduğumda bebek için bundan vazgeçmeni istemediğimden bebeğimizi bir süre tek başıma taşıma kararı aldım. En azından birimiz hayallerimize kavuşabilmeliyiz değil mi? Ben doğum sonrası bedenimle asla ulusal dansçı olamam gibi duruyor çünkü. Artık miniğimin ve senin hayalleriniz benimkinden daha önemli. Seni çok seviyorum." 

İlk maili okuduktan sonra Kore'de yanına uğradığım arkadaşım Sehun'dan bulabileceği en ağır içkiyi istedim. Benden sıkıldığı için beni bıraktığını düşündüğüm beş altı sene önceki eski sevgilim çocuğumun annesiydi ve bundan bu maillerle haberim oluyordu. Bir süre Sehun ile çocuklar üzerine konuşup içtik. Arkadaşı Chen'in çocuk sahibi olması onu  da düşündürüyormuş ancak çocuk sahibi olmak ona göre değilmiş. 

Çocuk sahibi olmak bana göre mi diye düşündüm. Çocukları çok severdim evet ama bir çocuğun sorumluluğunu üzerine almak zor olmalıydı. İçtikten sonra eve dönüp mailleri okumaya devam ettim. 

"Bugün bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğim! Cinsiyeti ne olursa olsun senin gibi güzel güler umarım. Boyu da bana çekmese iyi olur..."

Boyu bana çekmese iyi olur sitemine gülmemi engelleyemedim. Ten'im her zaman kısa boyundan şikayet ederdi. Ancak boyunun  vücudunun tapılası zarafetinin bir parçası olduğunu hep unuturdu. Umarım evladımız yaşıyorsa ikimizin de iyi özelliklerini almıştır deyip okumaya geri döndüm. 

"Bir oğlumuz olacağını öğreneli bir hafta oluyor! Aslında hemen yazardım meraklandırmadan ancak kıyafet seçmekle meşguldüm, ona yakışacağını düşündüğüm tüm renkleri aldım. Odasını dizmek için henüz erken diyor doktor. Özellikle benimki gibi binde bir gerçekleşen hamileliklerde düşük riski fazla ve ölümcülmüş. Bunun dışında Kulisara'nın peruklarını takıyor bir kadın gibi dolaşıyorum. Bu sinirimi bozuyor. Hamileysem neden feminen davranmak zorunda olayım ki?"  

Bu mektup hormonsal gözyaşlarıyla yazılmış gibiydi. Ten'in hamileliği yoğun geçmiş olmalıydı. 

"SENİ ÖZLÜYORUM. ANCAK SANA YAZAMAM. KARİYERİN FIRLAMA NOKTASINDA VE BEN BUNU BİR BEBEKLE BERBAT ETMEK İSTEMİYORUM. BENDEN NEFRET ETME İSTİYORUM. BEBEKTEN NEFRET ETME İSTİYORUM."

Bu mektubu okuduğumda ise başta gülme tuttu. Sonra tarihe baktım ve gerçekten o sırada çekilen filmin gösterim posterlerinin her yerde olduğu zaman olmalıydı. Karnında benim çocuğumla her yerde benim resimlerimi görmek zor olmalıydı. 

"Günaydın, orada sabah olmalı. Çekimler için Chicago'dan New York'a taşınmışsın. Bir şekilde seninle ilgili haberler kulağıma geliyor işte. Aslında Kulisara söylüyor da konumuz bu değil. Senden mesajla ayrıldığım için özür dilemek isterdim. Ancak senin geleceğin için en doğrusu buydu. Sana layık bir sevgili, bir eş olamazdım. Artı olarak zamansız bir bebek sahibi olduk ve hayallerini bırakıp bebeğimize odaklanacak kişinin kendim olmasını tercih ederim. Sahil kasabası hayatı oldukça sıkıcı geçiyor. Tüm yaşlılarla arkadaş olduk denebilir. Çocuklu çift sayısı yok denecek kadar az ve çocuğu olanların çocukları da minik Jeno'muzu ezecek kadar büyük. Her neyse bebeğimiz ilk kelimelerini söylemeye çalışmaya başladı. Bazen anlamlı olacak gibi oluyor. Ona senin fotoğraflarını ve videolarımızı gösterip baba dedirtmeye çalışıyorum. Başardığımda bir mail daha atacağım. Mutlu kal."

RETROUVAILLE  -JohntenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin