BOKSÖR

Çete Savaşı

Sabahın 6 sında pamuk şeker kokusu uyandırdı beni. Bundan zerre şikayetçi değilim tam tersine bu beni daha çok mutlu etti. Onu uyandırmadan yataktan kalktım tulabete doğru ilerledim. Standart işleri hallettikten sonra sıra süpriz kahvaltı hazırlamakta.

Mutfağa doğru ilerledim sessizce gerekli malzemeleri çıkardım. Hemen bir omlet yaptım domates salatalık falan doğradım. Ayazı uyandırayım bari ama piçlik tarzıyla. Ayazın yattığı odaya ilerledim acaba ne yapsam tamam buldum bir anda çarşafla sarıcam onu omuzuma alıp mutfağa götürücem güzel plan.

Ayazın odasına girdim ve yavaşça yatağın oraya ilerledim. Yine salak gibi yatıyo ama bana yaptıklarını ödeyecek çevreye bakındım bir tane çarşaf buldum. Yavaş adımlarla Ayazın üzerine ilerledim ve çarşafı üzerine attım onu direk sardım çarşafla bana 'Hakan beni kaçırıyorlar yardım et' diye bağırıyordu. Gülmemek için kendimi o kadar sıkıyorum ki az daha sıksam kim bilir neler olur. Ayaz hala develeşirken kaldırdım omuzuma koydum o da birden "Hakan koş sikecekler beni" diye bağırdı bende koşar adımlarla mutfağa götürdüm sandalyenin birine oturttum ve gülmeye başladım.

Çarşaftan kafasını çıkarınca ve beni görünce donup kaldı ben de tekrardan gülmeye başladım bana.

"Açta kıçına gül hahahaha çok komik o kadar komik ki gülmeyi unuttum"

"Eee olm ben sana intikam alıcam demiştim hahahahaha"

"Alacağın intikama sokayım böyle intikam mı olur?"

"Niye olmasın gayet güzel oldu"

"Neyse ben sana bişey demiyorum"

"Diyemezsin ki zaten"

Bizim daha doğrusu benim gülme sesimi duyan Ezgi uykulu gözlerle bizi izleyip tebessüm ediyordu. Hemen ona doğru atağa kalktım belinden tuttum ve kulağına "günaydın meleğim" dedim oda kulağıma yaklaşıp "günaydın prensim" dedi. Sonra yanağına küçük bir öpücük kondurdum sonra o da benim yanağıma öpücük kondurdu ve ardından Ayaz romantik anı bok etti "Ooo Hakan kahvaltı yapmış çok iyi olmuş hadi yiyelim" dedi bizde ona 'Ayaz bok ettiğin için teşekkür ederiz' bakışını artık anladı çünkü direk masaya oturdu bende Ezginin elinden tutup masaya oturduk.

Kahvaltımızı güzelce yaptık. Ayaz tabi biz Ezgiyle bakışırken tabağımızdakileri silip süpürdü. Tam sohbete başlayacaktık ki telefonum çaldı. Arayan patrondu telefonu açtım.

"Aslanım bulunduğun ortamdan uzaklaş önemli bir şey söyliyecem"

"Tamam patron" Salona doğru ilerledim

"Tamam patron uzaklaştım söyle"

"Saat tam 1 de mekanda ol detayları gelince konuşuruz"

"Tamam patron"

Acaba ne oldu sabahın köründe aramazdı beni kesin bişey oldu öğrenicez artık saat zaten 8 olmuş 3 saat sonra mekana gidicem..

"Aşkım arayan kimdi?"

"Patron aradı saat 1 de mekanda ol dedi"

"Hayırdır inşallah"

"Bakıcaz artık aşkım neyse ben sizi bırakıyım okula ben almaya gelirim gelemezsem mesaj atarım sana aşkım"

"Gelsene sende okula aşkım sinir ediyosun beni"

"Aşkım emir büyük yerden geldi hadi giyinin bende giyiniyim sizi okula bırakıyım"

"Off tamam aşkım yaa"

Herkes üstünü değiştirdikten sonra dışarı çıktık arabaya doğru ilerledik ben bagajı açıp neler var neler yok baktım 2 tane otomatik 2 tane de tekli silah tamam yeter bana iki tekliyi belime koyup okul yolunu tuttum.