" Bazen küçük bir çocuk gibiydim bazen de yaşlı bir teyze gibiydim. Pek anlayamam kendimi pekte anlayamazlar beni.. "
~~~
DENİZ
Küçük yağmur damlaları pat pat cama vururken benim elimden 2 saat boyunca bırakamadığım kitap serisi vardı. İlk kitabını okuyup bitirmiştim şimdi de ikincisindeydim. Kitap, yanında sadece kedisi olan yalnız bir kızın yaşamını ve karşısına çıkan ilk aşkıyla tanışmasını anlatıyordu. Genelde okuduğum şeyler bunlardı bence çok güzeller. Bende yanlızım hemde yapayanlız kedim bile yok. Ailem? Ah! Tabi ailem var ama şuan yanımda değiller tatildeler.. Tatil yeri de "KÖY"... Köyümüz çok güzel fakat sıkıcı o yüzden bende gitmedim. Kitabımda kız evinde kedisiyle film izlerken o aşkı olacak adam ona pizza siparişini getirmek için kapısını çalıyordu. Yaklaşık 1 saat önce benimde sipariş ettiğim giysilerim gelmişti. Acaba o kargocu aşkım mıydı? Ha ha ha. Ne kadar güzel bir hayal dünyasındayım dimi? Yarın pazartesi ve okula gidicem. Gerçekten okul genelde sarıyor sıkıcı dersler hariç. Okulda genelde saçma salak sohbetler dönüyor ama eğlenceli oluyor. Yinede şuan ki moodum okula gitmek için hazır değil.
---
Pazartesi
Deniz akşamdan ütülediği okul formalarını giyinip her zaman ki göz kalemi ve maskarasını sürdükten sonra papatya kokulu parfümünü sıkıp evden çıkar. Servise bindikten 5 saniye sonra kulaklığını takıp camdan baka baka ezberlediği yolları izleyerek okula gider. Okula vardığında sabahın köründe asla üşenmeyip forma kontrolü yapan görevlilere gülümseyip sınıfına girer ve sabahın ilk saatleri nedeniyle sınıftaki 3-5 kişiye de gülümsedikten sonra sırasına oturur. Kitabını çıkarıp ders zili çalana kadar kitap okur ve müzik dinler. Okulun kapanmasına ve Deniz'in mezun olmasına 2 ay kaldığından dolayı Deniz bu 2 ayda arkadaşlarıyla daha dolu dolu zamanlar geçirmek istediği için gelirdi okula dersleri önemser ama arkadaşları için gelmeyi daha çok önemser. En azından bu 2 ay bitene kadar.. Şuan hayatımızda olan insanlarla 2 ay sonra ayrılsak bir daha bir araya getirir miydi bizi Hayat..? Deniz'i çok kişi terk etti. Deniz'den " söz hiç ayrılmayacağız " dedikten sonra ayrılan da çok oldu.. O yüzden Deniz alışık terk edilip yanlız kalmaya. Deniz aşk nedir bilmez, arkadaşlık nedir bilmez, aile nedir bilmez, sevgi, değer, mutluluk nedir bilmez. Bilmez çünkü öğreteni olmadı.
Zil çaldı ders başladı Deniz anladığı yerlerde derse katıldı onun dışında uyudu, yattı. Derste telefon yasak olmasaydı müzik dinlemeye devam ederdi ama ne yazık ki yasak. Eskiden Deniz her zaman gülen, arkadaş canlısı, ortamın en eğlencelisi, komik biriydi ama şimdi? Şimdi tam tersiydi. Sessiz, sakin, ne mutlu ne mutsuz, ruhsuz.. Deniz'i bu hale getiren kaybettikleri miydi? Hiç sanmıyorum. Deniz çantasında kalemliğini almak için yattığı sıradan kalktı ve kalemliğini aldı not almak için. Kalemliğini açtığında siyah ve katlanmış bir kağıt sırasına düştü. Ona ait olmadığı anladığında gerildi. Kağıdı açtığında beyaz kalemle yazılmış iki kelimeyi okudu. " Arka Bahçe. " Ne olduğunu anlayamadı kimin yazdığını da. Okulun mu evin mi nerenin arka bahçesi olduğunu da anlamadı anlamak için ilk tenefüs okulun arka bahçesine gitti baska bir kagıt veya birisi yoktu. İkinci tenefüste gitti yine yoktu. 3, 4, 5 ve 6.. Son 1 dersi kalmıştı ve okul çıkışı hemen arka bahçeye koşup son şansını da denemek için gitti. Bu sefer kalemliğinin içinde olması gereken pembe kalemi gördü. Neden oradaydı ki? Kalemliğinde olması gerekiyordu. Deniz korktu ama aklındaki soruları cevaplayabilmesi için arka bahçede biraz gezindi ve bazı öğrencilerin yaptığı hayvan kulübesinin orada durdu. Durdu çünkü yine bir siyah kağıt buldu. Bu sefer üç kelime olan cümleyi okudu. " Neden Çıktın Karşıma? " Kağıdın bir yerden yırtıldığı belliydi deniz elindeki ilk bulduğu kağıtla ikinci kagidi birleştirmeye çalıştı ve kağıtlar birbirini tamamlayınca deniz baska kagitlarin bulunması ve bu kağıdın komple tamamlanmasını anlayınca daha cok gerildi. Ayakta öylece kağıtlara bakarak düşünürken arkadan biri " Deniz pardon da salak mısın seni bekliyorum çıkışta iki saattir haber verseydin keşke!" diye seslenince Deniz irkilip arkasına döndü. Barış. Deniz'in 4 yıllık lisede tanıştığı yakın arkadaşı. Her okul çıkışı beraber gittikleri için Deniz'i bu okul çıkışı da beklemişti ama Deniz kagıt peşinde oldugu icin gelememişti.
" Barış özür ya unuttum bi an. " " Tamam hadi gidelim de sen napıyodun burda? " " Şey ya beyaz bi kedi vardı da geçen gördüm ona bakmaya gelmiştim ama şuan yok neyse gidelim. "
İki kağıdı çantasına atıp otobüs durağına doğru yürümeye başladı Barış ve Deniz. Kimdi bu gizli kağıtçı? Kimle karşılaştı ki Deniz..? Barış bir şeyler anlattı Deniz yol boyu bunu düşündü. Barış anlattı.. Deniz düşündü..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" İçine attıkça için kirlenir. Sonra kurtulmak istersin kirden ama kir seni hapsetmiştir.. "