5 - Orman

95 54 0
                                    

" Delirmek şanslı insanların çözümüdür. Ben şanslı değilim.. "

~~~

Herkesin ki gibi normal olan hayatım bir notla değişmişti. Artık öylesine tek başıma yürüdüğüm yollarda korkuyla yürüyordum. Notları yazan kişi diye şüphelendiğim çocuk sevgilim olmuştu. Sahi ben Ege'ye birden nasıl aşık olmuştum? Aşkın nedeni olmaz ve zaten bir an da olur.. Ya ilk görüşte ya uzun senelerce.. Bugün tatildi ve evde oturup kitap okumayı planlıyordum ta ki Ege arayana kadar.

" Bugün boş musun? "
" Sana da günaydın Ege. Evet boşum. "
" Pardon.. Günaydın. Seni bir yere götüreceğim. "
" Nereye? "
" Sürpriz. " diyip telefonu kapattı. Nereye gidecektik ki? İster istemez bu şeyden huylandım. İçime kuşku düştü ama aldırış etmedim. Odama gidip hazırlandım beyaz tuğla gibi yüksek spor ayakkabılarımı üstüne beyaz sarı papatyalı mini elbise giymiştim. Hafif sarı far, rimel ve parlatıcı sürüp saçımı dalgalı yapmıştım. Ege'yi beklerken zil çaldı gelen Ege'ydi. Arabayla gelmişti. Ege'nin arabası mı vardı? Araba kombinimle hiç uymuyordu. Simsiyah bir jeep. Ben pamuk prenses araba mafya gibiydi. Ege gökyüzü gibiydi. Mavinin 50 tonu gibi giyinmişti. Lacivert sweatshirt bebek mavisi pantolon siyah saat ve beyaz ayakkabı. Çok güzeldi. Arabaya bindik ve gitmeye başladık merkezden uzak bir yere gittiğimiz ormana girmemizden anlamıştım. Yol kenarlarındaki çiçekler kuş sesleri her şey çok doğal ve huzur vericiydi. Hiç bir kötü düşünceyi peşimde getirmedim hepsini evde bıraktım. Bugün kendime ve Ege'ye odaklanacaktım. Araba durdu. Nereye geldiğimizi hala da anlamamıştım. O sırada Ege
" Geldik. " dedi. Neresiydi burası?
" Neresi ki burası " diye sordum.
" Benim evim yani yazlık gibi düşün. "
Sonra camdan eve baktım. Ev siyahtı. Siyah ve gri biraz da beyaz. Farklı renkler olsaydı şirin duracak bir evdi ama Ege evi asil yapmıştı. Arabadan indik Ege elimi tuttu ve eve yürümeye başladık. 2 tane odası ve 1 mutfağı vardı mutfakla salon birleşikti.
" Burada kalacak mıyız yoksa geri mi döneceğiz? " diye sordum.
" Okul olmasaydı kalırdık ama okul var ama inan ki yaz tatilinde burdayız! " diyince gülümsedim.
Ege salonda beklememi söyleyip dışarı çıktı bende o sırada evi dolaştım. Evin bi odasına girdim. Sarı ledler, kitaplık ve L koltuk vardı. Kitap okuma odası gibi bir yerdi ve inanılmaz derecede güzeldi. Diğer oda da ise siyah örtülü ve siyah başlıklı çift kişilik yatak. Beyaz dolap ve beyaz makyaj masası gibi aynalı bir masa ve koltuğu vardı. Yatağın iki yanında da komidinler vardı. Arabadan, kombinlerinden ve bu iki odadan anladığım kadarıyla Ege'nin iki farklı tarzı vardı. Asil ve Şirin. İki tarzda ona çok yakışıyordu. Dolabın içinde bir şey yoktu masada da yoktu. Komidinlere bakmak için yatağa oturdum açıp baktım bitanesi boştu diğerine de bakmak için açıp baktım ve bir kutuyla karşılaştım. Siyah bir kutu. İçini açtığımda ise kelebek detaylı bir bileklik vardı. Kimindi ki bu? Ege mi almıştı? Bana almış olabilir miydi? Yok canım. Çok bakmayıp yerine koydum ama kime alındığını deli gibi merak etmiştim. 10 dakika sonra ege geldi. Elinde sebze vardı ve sanirim bahçesi de vardı. Beraber yemek yapıp yedik. Sonra salona gittik film seçtik mısır patlatıp izledik. Hangi akılla duygusal film seçmiştim anlamıyorum. Ağlamaya başladığım için Ege gözümü öpmüştü. Başkasında görsem pek hoşuma gitmeyecek şeyleri Ege yaptığında kalbim çıkıyordu. Biraz ormanda çimenlerde dolaşmak istedik dışarı çıkıp dolaşmaya başladık. Biraz dolaştıktan sonra Ege birden durdu ve
" Benim bisikletim vardı hemde 2 tane onları alıp gelicem. Çok eğlenceli olucak bekle burda! " diyip gitti. Çok çocuksu olması hoşuma gittiğimden gülmüştüm. Onu beklerken ağaçların arasından sesler geldi dönüp baktığımda kimse yoktu. Önüme dönüp beklemeye devam ederken ağzımı kapatan bir el ve belimi saran bi kol hissedince bağıracaktım ama yere yığılan bedenim ağzımı kapatan el ve kapanan gözlerim buna izin vermedi. Gözlerimi açtığımda evdeydim. Kendi evimde, kendi odamda. Nolmuştu? Korkuyordum. Ağlamaya başlamıştım. Ayağa kalkıp salona gidecektim ki masamda siyah notu görünce durdum. Yutkundum. Notu alıp açtım.

" Sana Onunla Konuşma Demiştim. "

Gerçekten bu bir şaka olmalıydı artık. Bu neyse artık beni yormaya başladı. Arkamı dönünce gördüğüm şeyle tüm sesimi kullanarak çığlık attım.

 Arkamı dönünce gördüğüm şeyle tüm sesimi kullanarak çığlık attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


“ Duyuyor musun beni Deniz Kızı? Boğuluyor musun yoksa? ”

Denizdeki Yangın (tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin