Telefonu elime alıp hızlı aramalar kısmından Poyraz'ı seçtim ve çalmasını beklerken telefonu hoparlöre aldım. Ekranda "00:00" süre belirtecini görünce ses vermesini beklemeden hoparlörü kapayıp telefonu kulağıma götürdüm.
"Efendim Gece?"
"Neredesin?"
"Bir arkadaşımlayım, ne oldu?"
"Bak dönücez herkes burda ve seni bekliyoruz. Sen hala arkadaş derdindesin ya da karı kız demeliydim sanırım." dedim sinirli bir sesle.
"Ah Gece, kızla değilim. Aratla birlikteyim."
"Her neyse, seni bekliyoruz. Hızlı ol, arabadayız ve en fazla 10 dakika bekleriz." Evet biraz abartmıştım, araba nerde onu bile bilmiyordum henüz.
"Sorun yok Turan'ın haberi var. Çantamı odamdan alıcaktı. Arat'la bende yol üstünde size katılacağız zaten." dediğinde sesinde olan beni alt ettiğini belirten tonu hissettiğimde gözlerimi devirmiştim ve telefonu suratına kapatmıştım. Bunu yapacağımı zaten biliyordu.
"TURAN!" diye haykırmıştım beni duyması için. Hiç bir ses gelmemişti. Kaşlarımı çatıp alt katın merdivenlerine doğru baktım. Telefonumdan mesaj sesi gelince ekrana baktım.
"Hatunla konuşuyorum, biraz sessiz ol kapatıp gelicem şimdi."
Mesajı okuduktan sonra gözlerimi devirip kafamı iki yana salladım. Üst kata çıkan merdivenlere yönelip odama doğru çıktım. Bir kat yukarı geldiğimde Efehan'ın odasına girip "Sizi tekrar tekrar aşığı çağırmaktan sıkıldım. Hadi artık" dedim somurtarak. Efehan grubun en soğuydu, ama onunla aramızda çok iyi bir çekim vardı yinede. Gülümsedi "Tamam tamam, geliyorum" dedi çantasını alıp etrafı kontrol ederken onu orda bırakıp bir kat daha yukarıya yöneldim. Açık olan kapıya yönelirken kapalı olan kapı gözüme çarpmıştı ve bu yine gözlerime hücum eden sıçaklığı geri getirmişti. Gözlerimi iyice açıp bu histen kurtulmaya çalışırken kendi odama girip sırt çantamı ve bir valizi alıp aşağıya doğru çabuk adımlarla ilerliyordum. O arada arabanın korna sesini duyunca "Sonunda" diye fısıldadım. Hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledim. Gözlerim siyah transporterı ararken, Poyraz'ın siyah boxter s'i karşımdaydı. "Grup arabası nerde Turan" dedim tek kaşımı kaldırarak.
"Onu Efehan alıcak. Poyraz arkadan geldiği için arabasıyla gelmişti, şimdi yol üstünden ona arabayı bırakıp grup arabasına geçicem. Sende benimle gel işte." dedi kapıyı içerden açıp ittirirken. "Tamadır" dedim gülerek ve arabaya bindim. Arkdadan da grup arabasını görünce gülümsedim. "E hadi o zaman" dedim. Arabanın hakkını verecek bir hızla yola koyuldu Turan. Sahilinin o civarına yaklaştığımızda telefonumdan Poyrazı seçip aramıştım açtığı anda "Sahilin ordayız, nerdesin?" dedim.
"Sahilin sonundaki kafedeyiz, çıkıyoruz kapının önüne şimdi."
"Tamamdır, bekleyin orda geliyoruz." dedim ve telefonu kapattım. Turan'a dönüp "Bizim kafedeler" dedim. Kafa salladı. 5 dakika kadar bir süre sonra onların beklediği yerin önünde dutmuştuk. Arabadan inerken Poyraz'ın yanındaki çocuk gülmeme sebep olmuştu. Çünkü koca yerde çakmak sorduğum kişi Poyraz'ın arkadaşı çıkmıştı.
"Demek sen Arat'sın." dedim gülerek. Kaşlarını kaldırıp gülümseyerek bana baktı.
Poyraz araya girerek "Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu hafif gerilmiş bir yüzle. Bu haline şaşırsamda belli etmeyerek gülüşümü bozmadan "Kısa bir konuşma yapmış olabiliriz" dedim. Hoşnut olmayan bir ses çıkardı. "Her neyse Arat, sen Turan'la git. Benim grup arabasıyla gitmem gerek" dedi Poyraz arkadaşına samimiyetle. Sonrasında bana dönüp öldürücü bir bakış attı ve elini belime atıp çekiştirerek yeni gelmiş olan grup arabasına götürdü. İçimden tamam şimdi yandık çılgın bir hale bürünecek bir abi gibi diye düşündüm. Arabaya girdiğimizde sessiz kaldı. Gözüme ilişen ilk boş yere oturdum. O da yanıma geldi. Gözlerimi kapayıp diyeceklerini bekliyordum.
"Bak Gece, o olmaz tamam mı? Ne sen onla uğraşabilirsin ne de başka bir şey. Dengesizin teki o. Sende ondan farklı değilsin ve senin sinirin onu sinirin çok altında inan bana." dediklerini dinlerken gözlerim açıldı, gülmeye başladım.
"İnanmıyorum sen öyle bir şey mi sandın?" gülmem konuşmamı böldü, "O benimle konuşmaya çalıştı, bende onunla biraz eğlendim. Olan tek şey bu." Dedim gülmeye devam ederek. Poyraz görücez dercesine bir bakış attı ve kafasını onaylamaz şekilde salladı. Bu sinirimi bozmuştu. Kafamı cama doğru yasladım, tüm yolu sessiz geçirmeye karar vermiştim. Sessizliğim beni mayıştırıp uykunun kollarına bırakmıştı.Bu bölümde size minik bir kopya bıraktım. Multideki bey gelecekti beyimiz, ancak kimdir bilemiyçem. 😅