Telefonumun katlanılmaz zil sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım, ağır ağır göz kapaklarımı açarken etrafa bakındım aklımda ki düşünce "acaba yaklaştık mı" olsa da Poyraz'ın odasında olduğumu anlamam zor olmamıştı. Bir an Poyraz ile olan bağımı düşündüm. Grup içinde en çok zıt gittiğim Poyraz'dı ancak, en çok güvendiğim ve en çok sevdiğim öz kardeşimden sonra kardeş olarak benimsediğim tek insandı. Tüm grup çok iyi dostlarımdı ama Poyraz başka biri öz kardeş gibi. Düşüncelerim buruk bir gülümseme yarattı yüzümde. Bir anda telefonumun zil sesi tekrar kulaklarımı tırmalayınca sinirle inleyerek telefonumu elime aldım, ama bu sinir ekrandaki ismi görünce geçti ve yerini gülümsemeye bıraktı. Annemdi. Boğazımı temizledim ve neşeli bir sesle telefonu açtım;
"Anneciiim"
"Kızım nerdesin dönemediniz mi hala?"
"Annecim döndük ama ben arabada uyumuşum, Poyraz'ın evindeyim şuan"
Annem rahatlamış bir nefes verdi.
"Tamam o halde, geç kalma. Öpüyorum seni." dedi ve cevap beklemeden telefonu kapattı. Sanırım kime çektiğim gayet belirgindi. Yataktan kalkıp Poyraz'ın arabada dediklerini düşünerek aşağı inmeye koyuldum. Neden bunu bu kadar net düşünmüştü ki? Ah herneyse. Salona vardığımda orda olmadığını görünce arka bahçeye inilen cam kapıya doğru ilerledim. Tahmin ettiğim gibi oradaydı, bonusuyla birlikte. Cam kapıyı çekip açtığımda ikisi birden bana dönmüştü. Kısa bir sessizlik...
"Uyandın mı güzellik" derken sinir olduğum yamuk gülümsemesini takınmayı ihmal etmemişti. Gözlerimi devirdim ve olumlu anlamda kafamı salladım. Bana gülümseyerek bakan Arat'a kaydı gözlerim. Çarpıcıydı. Ah ne diyordum ben aklımdaki düşünceleri silmek istercesine kafamı sağa sola salladım belli belirsiz bir şekilde.
"Ne yapıyorsunuz?" dedim yanlarına otururken. "Grup konuları" dedi Poyraz umursamazca. "Bu çocukla bunu konuşmanın ne anlamı var anlayamadım Poyraz?" dedim sinirli bir biçimde. "Biliyorsun şuan elektronik alanda açığımız var ve bunu artık kapamalıyız" dedi gözlerini kaçırarak. "Bu mu dolduracak kardeşimin yerini? SAÇMALIK" diye haykırdım. "Gidiyorum ben" dedim hızla kalkarak. Çantamı umursamadım telefonumda elimdeydi zaten. Hızla adımlarla evin çıkış kapısına doğru yürüdüm, kapıyı aştıktan bahçe zeminlerine sert adımlarımı çarparak yürümeye devam ettim. Bahçeden de çıktıktan sonra derin bir of çektim.Ne düşünüyordum, yerinin boş kalacağını mı? Bu işler önemliydi sonuçta, takım işiydi. Duygusallık acemiceydi ve bu işte acemilere yer yoktu.
Sinirle ayağımı yere çarptırdım ve acıyla inledim. Aceleci adımlarla yakınlardaki taksi durağına doğru yürüyordum aklımdaki düşüncelerden uzak olmak istiyordum. Ellerimle ceplerimi yokladım, evet paket buradaydı. Paketi cebimden çıkardım ve içinden bir tek çıkarıp cebime geri koydum. Arka ceplerimi yokladım, çakmakta buradaydı. Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Aceleci tavırlarla sigarayı dudaklarımın arasına götürdüm, hızla yaktım. Derin bir nefes çektim ciğerlerime ardından yavaşça dışarı bıraktım bir kısmını taksi durağına yürürken bu işi kısa aralıklarla serileştirdim.
Taksi durağını gördüğümde sigaramında dibine gelmiştim, izmariti yere attım ve üstüne bastım. Taksi durağındaki adamlardan birine "Hangisine?" diye sordum arabaları işaret ederek. Adam en öndekini işaret ederek hızlı adımlara şöför koltuğunun olduğu kapıya doğru yürüdü, gülümsedim ve arka kapının önüne gelip kapıyı açtım, eğilerek kendimi koltuğa attım. Taksiciye evin yerini tarif ettim ve arkama yaslandım telefonumu cebimden çıkardığımda rahatsız etme moduna almış olduğumu fark ettim. Ekrandaki cevapsız aramalara baktım ve annemin ismini yana kaydırıp telefonumu kulağıma götürdüm. Aralıklı çağrı seslerinin kesilmesiyle annemin endişeli sesini duydum.
"Poyraz'ın evinden çıkmışsın nerdesin?"
"Öncelikle sakin olur musun?" dedim annemin sessizliğiyle kalmasını bekliyordum, konuşmaya devam ettim;
"Poyraz beni kızdıracak bir şey yaptı bende evden çıktım. Taksideyim, hatta geldim sayılır bahçe kapısına çıkıp para getirebilir misin? Sinirle çantamı onun evinde bırakmışım." dedim mahçum bir sesle. "Ah tamam iniyorum hemen." dedi ve telefonu kapattı. Gülümsedim ve telefonuma baktım, evet grubun yeni üyesi için toplantı yapacaklardı, bensiz...Taksici durduğunda eve geldiğimi anlamıştım.
"Bir dakika" dedim arabadan inerken. Anneme doğru ilerledim elinde tutmuş olduğu parayı aldım ve elimle bir dakika bekle anlamında bir işaret yaptım, taksiye doğru geri döndüm ve elimdeki parayı şöföre doğru uzattım. "Teşekkürler." dedim ve annemin yanına geri döndüm. "Eh neler yaptın anlat bakalım hanımefendi, bugün neden evdesin?" dedim gerçekten merak ediyordum. Bahçedeki masanın etrafında olan sandalyelere oturduk ve annemle uzun bir sohpetin kollarında bulduk kendimizi.
![](https://img.wattpad.com/cover/36525199-288-k183844.jpg)