Kıvırcık cumhuriyet ve Çekik gözlü kadın

60 0 1
                                    

Haftanın 5 günü sabahın kör şeysinde uyandırılmak zorundamıyım zaten geri kalan 2 günde de garsonluk yaptığım için erken uyandırılıyorum hani üniversite okumak zorunlu değil ama işte insan psikolojikmen zorunlu gibi gidip geliyor. biraz da deli uyuduğumdan zaten kıvırcık olan saçlarım sabaha karşı muharebeler düzenleyip kendi cumhuriyetlerini ilan etmeye kalkışmışlar, değişik bir saç modelim ve tipim vardır ortası uzun ve kıvırcık yanlarıda kısadır, yanlar biraz uzayınca ördek poposu gibi oluyor :( herneyse her sabah fön çekerim saçıma kıvırcıkların düzelmeleri için bu sabah olduğu gibi geç kalıyorsam eğer bere takar cıkarım çünkü telefonun alarmını kapatıp uyumak gibi bir alışkanlığımız var. Bu sabah giyinip beremi taktıktan sonra koşarak durağa gittim ve otobüs tam hareket ederken kapıdan içeriye hopladım biryandan gülüyordum bir yandanda nefes alıp verişimi düzene sokmaya çalışıyordum çünkü sigara kullanan biri bukadar koşmamalı biz sağlıksız insanlarız, dikkat etmeliyiz. Okula gelene kadar hiç yanımdan ayırmadığım kulaklıklarım sayesinde birkaç güzel şarkı dinledim ve millete havalı havalı baktım sanki az önce koşturup içeri zıplayan ben değilmişim gibi, sahiden kimdi o sapsal daha erken uyanamaz mıydı böyle şeyler yapacağına? :/ okula geldik ve otobüsün merdivenlerinden iniyordum son adımım havada kalırken 2 dev adam koluma girdi biraz da kısa boylu olduğum için neredeyse havada uçarak götürülürken itirazlarım eşliğinde gittik. Aşırı uzun bu iki adam beni park yerindeki "vayyy canına" dedirten çok lüls son model şu ünlülerin sürdüğü cinsten bir jeep'e bindirdiler. İçeride biri vardı bir kadın ama tuhaf olan birşey vardı kadın çekik gözlü ve farklı bir dil konuşuyordu. Onlara beni biriyle karıştrdıklarını ve çince, japonca herneyse dillerini bilmediklerini söyledim arada bir "tuss! " Dediklerini fark ettiğimde anladım ki evet, doğru kişiyi kaçırmışlar. İngilizce de bilmiyorlardı kadın bir anda elime uzandı ve ellerimi yakaladı bir andan kafamız aynı hizada göz göze geldik göz bebekleri renk değiştiriyordu zaten çekil olan gözlerinde bunu görmek zordu fakat görünüyordu işte tüm gözü bembeyaz olmuştu ve ben kımıldayamıyordum kaskarı kesilmiştim sonrasında kadının sesini başımın içinde duydum "seni bekliyor olacağız, yolu biliyorsun küçük tuz tanesi" dediğinde gözlerim faltaşı gibi açılmış kadının yüzüne bakıyordum, bayanda ise hiç tepki yoktu ardından kadının yakaladığı ellerimin içinde yani avuç içlerimde karıncalanmalar hissetmeye başladım elimi geri alıp baktığımda ise avuçlarımın içinde bir daire ve üzerinde değişik semboller vardı, arabadan indirildim ve sarsılmış gibi öylece duruyordum, avuç içlerime bakıyordum.

TuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin