Güneşin güzel ışığı ve kulağında işittiği yüksek sesli çığlıkla uyandı Minho.
Jisung Minho ile aynı yatakta çıplak bir şekilde oturuyordu.(ikisinin de alt kısmı var eklemeyi unutmusum)
Minho uyku sersemliği ile ne olduğunu anlamamış, daha yeni uyandığı için kısık gözleriyle etrafına göz gezdirmişti. Burası küçük, tek yataklı güzel bir oteldi. Şuan ise yatağında üst kısmı olmayan ve dolu gözlerle ona bakan bir beden oturuyordu.
"Kimsin? Ne oluyor amk?""Sakince soruyorum. Ne yaptın bana piç herif?"
"Piç babandır! Ve hiçbirşey hatırlamıyorum. Çok içtim sanırım."
"NİYE BU KADAR SAKİNSİN ULAN?"
"Ne yapmamı bekliyorsun? Dün olanlar için yas mı tutayım? Belliki ikimizin de rızasıyla birşeyler olmuş. Abartma."
Jisung sabır dilercesine iç çekti.
"Abartma mı? İlkimi tanımadığım bir şerefsiz ile geçirdim-""Bana bak şerefsiz falan olmuyor. Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
"Cumhurbaşkanın oğlu olsan bile bu şeref yoksunu olduğun gerçeğini değiştirmez!!"
"Tanımadan etmeden konuşma!"
"TANIMADIĞIM BİRİYLE BİR GECE GEÇİRDİM ULAN!!"
"Amk bende seninle aynı durumday-"
Çalan telefon sesiyle konuşması yarıda kesilmişti. Yerde çalan telefonunu alıp arayan kişiye cevap verdi.
"Ne var hyunjin?"
"Ahhhh tamamen unuttum!!"
"2 saat sonraya ertelesene."
Göz devirdi"Erteler misin arkadaşım?"
"Tamam geliyorum."
Diyerek kapattı telefonu.Jisung küçük odada kıyafetini aramaya çalışıyordu. Ama heryer birbirine girdiği için asla bulamıyordu.
"Ne yaptık bu kadar tüm oda mahvolmuş?"Minho sırıtmasına engel olamadı.
Jisung ise Minho'nun sırıtmasını görmüş olacakki tekrar sabır nefesi çekti.Geçen 3-4 dakika sonra nihayet ikisi de kıyafetlerini bulmuştu.
Minho tek çırpıda üstüne geçirip, Jisung'a baktı.
"Ben çıkıyorum otel masraflarını karşılarım."Jisung tiksinen bakışları ile minho'ya ne yapıyorsan yap el hareketi(okuyanlar ağlıyor) yaptı ve Minho'dan hemen sonra o da otelden ayrıldı.
Saate baktığında ise davasının Çoktan başlamış olduğunu, müvekkilinin onu 23 kere aradığını gördü.
"Hasss- sıçtım. İŞTE BU SEFER GERÇEKTEN SIÇTIN JİSUNG"
Korksa da hemen müvekkilini aradı. 1 saniye bile sürmeden açtı müvekkili telefonunu.
"Efendim gerçekten çok özür dil-"
"Tamam tamam zaten duruşma 2 saat sonraya ertelendi. Ne zaman gelirsin?"
"Efendim şuan evde değilim çok karmaşık bir durum içerisindeyim. Eve uğrayıp gelicem. 1 Saate orda olurum."
"Tamam. Bekliyorum." Diyerek kapattı telefonu.
Bu dava bir hırsızlık davasıydı. Jisung'un müvekkili mağdur kişiydi. Ama bu dava jisung'a davadan 2 gün önce verildiği için jisung davaya çok iyi çalışamamıştı. Daha karşı tarafın avukatını, duruşma savcısını bile tanımıyordu.
Şuan ise bir taksiye binmiş evini tarif ediyordu.
------------------------------------------------------
Eveet aşklarım naber
Bu fice çoook yorum istiyorum.
Bu arada bölümleri az atıcam çok üzgünüm ama okul kapansın sık atmaya çalışırım.
Fic hakkındaki düşünceleriniz çok önemli benim için
Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion ~Minsung
Teen FictionJisung devam etti. "Bak ne kadar birbirimizden gıcık kapsak da bir ilişki yaşadık. Bence bu konuyu konuşmalıyız." "Ne konuşacağız. Kimin altta kimin üstte olduğunu falan mı? Tartışmaya gerek yok. Altta olacağım bir ilişkiye girmem."