"Hasss-"
Jisung'un aynada kendi bedeninin arkasında ona sırıtan bir adet Minho görmek istiyeceği en son şeydi.
"Ailen hiç terbiye vermedi mi sana? Beni her gördüğünde küfür ediyorsun." Yüzüne sahte bir üzgünlük yerleştirerek devam etti.
"Oysa ki çok zararsızım."Jisung kafasını salladı."Baya zararsızsın, hatta gördüğüm en zararsız kedisin."
"Kedi?"
"İçimden geldi, şimdi lütfen bu gördüğün manzarayı unut, ve gitmeme izin ver."
Minho biraz daha yaklaştı utancından kıpkırmızı olmuş bedene.
"Gördüğüm en güzel manzarayı unutmamı istemen çok kaba ama."Jisung dudaklarını kemirirken tavanı izliyordu. Sessiz kalmak ona şuan daha mantıklı gelmişti çünkü diyecek söz yoktu.
Ellerini Jisung'un ince beline yerleştirirken kokusunu içine çekmeyi ihmal etmedi."Aklım almıycak kadar güzelsin jisung."
Jisung belindeki elleri itmeye çalıştı. "Yapma."
Eliyle eteğini biraz açtıktan sonra yine sırıttı minho.
"İstediğini biliyorum."Jisung kafasını hayır anlamında sağa sola salladığında çekmişti ellerini ince belinden.
"Peki gitmene izin veriyorum, eğer gerçekten istiyorsan git. Gidersen peşini gerçekten bırakıcam. Aramızda iş arkadaşlığı dışında hiçbirşey olmayacak. Ama..."
Jisung'un gözlerine baktı.
"Eğerki kalırsan artık benimsin Jisung."_____
Burda biraktigim icin benden nefret ettiginizi biliyorum KDOAKSAKJSQKKS
Eee okul nasil gidiyo len
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Passion ~Minsung
Teen FictionJisung devam etti. "Bak ne kadar birbirimizden gıcık kapsak da bir ilişki yaşadık. Bence bu konuyu konuşmalıyız." "Ne konuşacağız. Kimin altta kimin üstte olduğunu falan mı? Tartışmaya gerek yok. Altta olacağım bir ilişkiye girmem."