√Math - Nomin

1

Dağın yamacındaki bağ evinden sesler yükseliyordu. Açık mutfağı tamamiyle gören geniş koltukta, masanın başında omuzlarından dökülen uzun kahverengi saçlarını yolan salaş giyimli  genç kendisinden yaşça büyük olan yardımcısına "Olmuyor!" diye bağırıyordu. Yardımcısı ise onu omuzlarına masaj yaparak sakinleştirmeye çalışıyordu. Masanın üstü gencin küçük çaplı cinnetinden dolayı dağılmıştı.

Dışarıdan bakıldığında manzara işleri ters giden bir mafyanın durumdan şikayet edişi gibi görünse de aslında bu sadece Jaemin'in matematiği anlama çabalarıydı. "Olmuyor Taeil, online ders ile hiçbir şey anlamıyorum konulardan." diye söylendi genç olan. Taeil ise sessiz kalmayı tercih etti. Jaemin'in sakinleşip bu duruma mantıklı bir çözüm bulabilmesi için ona sabah ziyarete gelirken aldığı şeftalili turtalardan ikram etmek için mutfağa geçti.

Taeil genç adamı yıllardır tanıyordu. Üniversite yıllarında okuyabilmek için yarı zamanlı olarak yanında çalıştığı  Jaemin'in babaannesi onu çok sevince mezun olduğu gibi onu baş yardımcısı yapmış, kısa boylu adam babaanne ölene kadar da onunla birlikte bu çiftlikte kalmıştı. O üniversite öğrencisiyken daha on iki yaşında olan küçük çocuğun büyüyüp bir genç adam oluşunu izlemişti. Aslında Na Hastaneler Zinciri'nde hemşire olarak çalışıyor olarak gözükse de Jaemin bu eve yerleştiğinden beri ara ara gelip onunla ilgileniyordu. 

Taeil'in tahmin ettiği gibi sert bir kahve ve şeftali reçelli turta Jaemin'i sakinleştirmek için yeterli olmuştu. Gene de çözüm önerisini sunmak için Jaemin'in kahvesini bitirip tamamen sakinleşmesini bekledi. Jaemin aslında kolay sinirlenen bir genç değildi ve maalesef sinirlenince zor sakinleşirdi fakat konu matematik olduğunda sabırsızlaşıyor ve hızla sinirlenebiliyordu. Ayrıca online olarak aldığı özel derslerin hiçbir verimini görmemişti ve bu durum tutumunun yumuşamasına hiç yardımcı olmuyordu.

Geçen sene sınava girebilmiş olsa matematikle uğraşmasına hiç gerek kalmayacaktı aslında. Mezuna kaldığı sene istediği bölüm sözelden eşit ağırlığa geçmişti ve bu her aklına geldiğinde Jaemin daha da sinirleniyordu. Temelde bildiği konular yok değildi, sonuçta sözele yönelmeden önce de matematik görüyordu ancak bu yeni karşılaştığı konular onu köşeye sıkıştırmıştı.

Eve özel öğretmen çağırmayı kabul etse her şey daha da kolaylaşıyor diye düşünüyordu Taeil. Ancak Jaemin evine önceden tanımadığı kimseyi sokmama konusunda kararlıydı. Eve sonradan girmeyi başarabilmiş tek insan fizyoterapistiydi ki onu da babasının hastanelerinden  seçmişti.

Jaemin eve kimseyi sokmadığı gibi kendi de evden çıkmıyordu. Çiftliğe geldiği ilk günden beri bahçe sınırlarının dışına hiç çıkmamıştı. Babaannesinin eski odasına yerleşmiş; günlerini bahçede kulübede duran babaannesinin yaşlı Saint Bernard cinsi köpeği Olly ile bahçe etrafında her sabah yaptıkları gezintiler sonrası dinlenip Taeil'den öğrendiği tarifleri deneyerek, bahçe, küçük tarla ve kümesteki tavuklar ördekler ve tavus kuşları ile ilgilenerek gün kararmaya tutmadan önce babaannesinin "Eden" adını verdiği eski çiçek serasını geliştirerek harcıyordu.

Jaemin'in bu dünyaya küsmüşlüğü Taeil'i endişelendirse de Jaemin yardım girişimlerinin hiçbirini kabul etmiyor, bu haliyle mutlu olduğunu söyleyerek siz inanana kadar suratına kocaman bir gülümseme yapıştırıyordu. Taeil, Jaemin'in henüz yirmisine gelmemiş bir genç olduğu sadece arkadaşları Donghyuck ve Renjun ile görüştüğünde anlaşılabiliyor diye düşünüyordu. Gencin yaşadığı yastan sonra aynı babaannesinin eşinin ölümünden sonra yaptığı gibi kendini bu eve kapayışını oldukça trajik buluyordu.

Jaemin turtası ve kahvesini bitirip sakince Taeil'e döndüğünde büyük olan konuşma vaktinin geldiğini düşünüp söze girdi. "Jaem biliyorum eve tanımadığın kimseyi sokmamakta ısrarcısın ancak tanıdığın birilerinden yüz yüze ders alamaz mısın? Üniversite için bu şehri tercih etmiş tanıdıkların olmalı, sen ulaşamazsan bile Donghyuck ulaşabilir diye düşünüyorum, matematiği iyi olan eski bir arkadaşından ders alsan olmaz mı?" Taeil'in sunduğu bu öneri Jaemin'in aklına yatmış görünüyordu.