-Miniminiminnacık bir smut uyarısı koyuyorum...
Jeno ve Jaemin sınava bir buçuk ay kalana kadar sessiz bir anlaşma içerisindeymişçesine sadece ders zamanları görüşüyor, haftanın geri kalan günlerinde birbirlerinin varlığını bile unutuyorlardı.
Jaemin sınavın da yaklaşmasıyla ders çalışmayı arttırmış, artan stresini yönetmek için Olly'e daha fazla zaman ayırarak arkadaşlarını da biraz boşlamıştı.
Birbirlerini unutuyorlar demiştik ya, sanırız ki sadece Jaemin unutuyordu. Çünkü Jeno için o perşembeden beri her haftanın perşembesi Jaemin'in evini görebileceği bir tepe ya da bir ağaç üstünde evden gelen ağlama seslerini dinleyerek geçiyordu.
Bazı zamanlar dayanamayıp Jaemin'e seveceğini düşündüğü bir tatlı ve bir kahve siparişi veriyor, genç adamın çalan kuryeye şiş gözlerle kapıyı açıp tatlıyı gördüğünde yüzünde oluşan hafif tebessümü gördükçe rahatlıyordu.
Zayıf olana gittikçe artan ilgisini yavaş yavaş kendi de kabullenmeye başlamıştı. Jaemin kendisi kadar olmasa da ilgi çekici bir gençti, bunu her zaman düşünüyordu. İçinde bulunduğu bu çökmüş durumdayken bile kişiliğinin renklerinin az da olsa yerinde kaldığına emindi. Artan bu ilgisinin sebebinin sadece bir merak olduğuna kendini inandırmak için çabalıyor, perşembeleri neden onu gözetlemeye gittiğini, neden ona ders vereceği günleri heyecanla beklediğini ise asla düşünmemeye çalışıyordu. Sonuçta kendisinin eski düşmanı da olsa kuzeninin en yakın arkadaşı olan bu çocuk başarısız olursa bir de Donghyuck'un diline berbat bir öğretmen diye düşmek vardı değil mi?
İkilinin arasında geçen sessiz anlaşmadan ve Jeno'nun perşembeleri nereye gittiğinden ne Renjun ne de burnu iyi koku alan biricik kuzeni Donghyuck'un haberi yoktu. Genç adam kuzenini perşembe günleri spora gittiğini söyleyerek kandırmış, kuzeni de pek fazla sorgulamamıştı.
Jeno bütün bu çalışma ile Jaemin'in istediği üniversiteyi kazanabileceğine emindi. Ancak başta kafaya takmadığı öğrencisinin evden çıkamama sorunu şimdilerde oldukça kafasına takılıyordu. Sınav yaklaştıkça yavaş yavaş çıkarmaya çalışırım diye düşünmesine rağmen genç adamın bahçede bile vakit geçirdiğini oldukça az görür olmuştu. Eskiden Olly ile bahçede oynarken şimdi ne zaman onu gözlemlese köpeği eve aldığını görüyordu. Dahası arkadaşları ve Taeil de eskisinden daha az ziyaret ediyorlardı. Jaemin kendini daha da eve kapamıştı.
Sınav stresi arttıkça Jaemin'in paranoyasının da arttığını görebiliyordu. İlk zamanlardan eve geldiğinde ya da evden çıkarken dersle ilgilenmiyorken şimdilerde onu uğurlamak için bile masasının başından kalkmıyordu.
E bahar da gelmiş yerini yaza bırakıyordu, Seosong'da baharlar sakura ağaçlarının çiçeklerini akan tertemiz derelere döktüğü bir cennetmiş gibi geçerdi. Bu cennet ayağının altındayken Jaemin'in dışarı çıkmaya çalışması gerekmez miydi? Hem sınava da evde girmeyecek bölümü de evde okumayacaktı sonuçta. Genç adam kafasındaki düşünceleri uzaklaştırmaya çalıştı. Hayatını evine kapanmış birinin evden çıkması için çözüm arayarak geçiremezdi ya? Ayrıca bugün cumaydı, sabahtan itibaren antrenmanda olacaktı. Gidip bir güzel terini attıktan sonra belki takım arkadaşları ile deren kenarındaki kafelerden birine giderdi, takımdan Yukhei onu sürekli dışarı çıkmak için çağırıyordu sonuçta.
Bir düdük sesiyle koç onu yanına çağırana kadar planında kararlıydı. Koç bay Park çatık kaşlarla ona "Jeno, gelecek vaat eden bir takım üyesisin, neyin var bilmiyorum ancak bahar sezonundan beri aklını maça veremiyorsun oğlum, bu sorunu çözmeden gelirsen yedeklere düşeceksin haberin olsun." demişti. Jeno duyduklarıyla başını eğdiğinde koç takımın kalanına devam düdüğü çaldıktan sonra ona bir şişe su fırlatıp, "Bugün git şu sorununu hallet, hadi benden izinlisin." diye eklemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
√Math - Nomin
Fanfiction~When two enemies dream together in garden of eden~ •°•°Enemies 2 lovers au°•°• MPREG!!! -by MiMi