один

154 10 4
                                    

Mimarlık seçmemeliydim kesinlikle edebiyat seçmeliydim. Karşımda yatağımda uzanıp kitap okuyan Junmyeom'a sinirimi kusuyordum. Tabii bu sinir Junmyeom'a değildi yetiştiremediğim maketimeydi. Kesinlikle profesör canıma okuyacaktı. Beni siklemeyen üstüne bana tamamiyle arkasını dönen Junmyeomla sinir kat sayım artmıştı sadece. Elimdeki kartonları kesip biçip şekil vermeye çalışıyordum tabii ilkokuldan beri kendime göre beceriksiz fakat çevremdeki çoğu kişiye göre iyi olan el becerilerimse bana pek yardımcı olmuyordu. Sonunda biraz ara vermeye karar vermiş masadaki yarısına bile gelmediğim maketi, kartonları, makası ve yapıştırıcıları düzenleyip masadan kalkmıştım. Yatağımda uzanan Junmyeom'a markete gideceğimi haber verdiğimde beni umursamayarak kitabını okumaya devam etti.

Anahtarları ve cüzdanımı alarak evden çıkmıştım. Hava soğuk olmasada şort ve kısa kollu ile çıktığımdan titriyordum. Cebimden sigara paketini çıkarıp son sigaramı paketten çıkararak sigarayı yakıp kutusunu buruşturdum. Buruşturduğum kutuyu çöp tenekesine doğru hızla fırlattım. Fırlattığı kutu çöpün içine girmemiş ve çöpün yanından acıyla inlercesine bir ses yükselmişti. Kutunun geldiği kişinin beni görmediğini umarak sigaranın dumanını derince içime çekip ters yöne doğru ilerlemeye başlamıştım ki ensemden tutulmamla korkuyla titremiştim. Arkamdan yabancı olmadığım bir ses yükselmişti
"en azından özür dileyebilirdin." Beni tutan kişiye doğru dönüp sigaramdan derin bir nefes daha almıştım. "Sizinle tartışmayı çok isterdim fakat yarına yetiştirmem gereken bir sürü işim var." Karşımdaki kişiden sahte bir gülme sesi duymuştum. Ne yapacağını merak ediyordum. Benim lanet dobralığım ve gururum. Karşımdaki kişi derin bir nefes vermişti. Tam o sırada yanımızdan geçen bir arabanın farları sayesinde tamamiyle birbirimizi görebilmiştik.

Karşımdaki kişi hukuk fakültesinin en yakışıklı ve en başarılı kişisi Sehun'du. Birkaç kere Junmyeom'un yirmilerinde yetmiş yaşındaki adamlar gibi sürekli oturduğun yerde uyukluyorsun, sosyal çevren yok diyerek sürüklediği ortamlarda karşılaşmış, isimlerimizi öğrenmiş ve maksimum beş defa selamlaşmıştık. Sehun'un bu kadar fazla kişiyle tanışmasına karşın benim gibi birkaç defa selamlaştığı birinin ismini hatırlamasına şaşırmadan edememiştim. "Kusura bakma Sehun orada biri olduğunu fark edemedim" demiş ve gelecek cevabı beklemeye başlamıştım. "Adımı hatırladığını düşünmüyordum, nereye gidiyorsun?" Zorla gülümseyip derin bir nefes aldım. "Sigara almaya çıkmıştım." Anladığını belli etmek adını başını sallamıştı. "Herneyse sağlıcakla kal Sehun." Ne diyeceğini bile beklemeden elimdeki izmariti yere fırlatıp markete girmiştim. Beş paket sigara ve kahve alarak ödeyip marketten çıkmıştım.

Parka gelerek yeni aldığım sigaralardan birinin paketini açıp sigarayı yakarak gözlerimi kapatmıştım. Kesinlikle projem yetişmeyecekti. Yanıma biri oturmuştu. Gözlerim kapalı halde sigaramdan bir nefes alıp gözlerimi açıp doğrularak dumanı dışarı üfledim. "Kırkını göremeyeceksin bu gidişle."
Projeden dolayı fazlasıyla sinirliydim zaten fakat Oh Sehun bu gece her boka burnunu sokarak beni dahada çok sinirlendiriyordu. "Hay sikeyim" diyerek ayağa kalkıp ağzıma bile süremediğim kahveme baktım. Tüm hevesim kaçmıştı, "yeni aldım ama içecek hevesim kalmadı, içebilirsin Sehun." Kahveyi alarak o da ayaklanmıştı. Yolda ilerlerken birden Sehun depresif bir ruh haline bürünmüştü. "Genelde hep bu kadar umursamaz mısın?"
Nefes alıp yutkunmuştu.
"Yoksa bana karşı mı böyle umursamaz ve kabasın?"
Sorduğu soruyla tedirginlikle ona döndüm.
"Yetiştirmem gerekecek bir projem var ve sikseler yetişmez bu saatten sonra o yüzden fazla gerginim."
Başını yere eğip anlar gibi sallamıştı.
"Fakat bu benim sorumun cevabı değil Jongin."
Yalnızca "ne?" diyebilmiştim. Başka hiçbir şey çıkmamıştı ağzımdan. Sonunda Sehun yere bakan kafasını kaldırıp kahveyi elime tutuşturmuştu. "Soğumadan iç, en azından bir daha beni gördüğünde gülümseyerek selam ver."
Bir süre Sehun'un arkasından bakakalmıştım. Yaptıklarına anlam veremiyordum aklıma gelen maketimle buna daha sonra kafamı yormam gerektiği düşünüp koşarak eve döndüm.

сигарета и жасмин (sigara ve yasemin) #sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin