Dahada şiddetli ağlıyordu, başka biri olsa yumruğu çoktan suratına indirmiştim fakat Sehun olunca bunu yapamıyordum, daha doğrusu kıyamıyordum.
Düzgün nefes bile alamıyorken bana laf yetiştirmek için hazırlanıyordu. Hıçkırıkları arasında söylediği sözleri o an ölmemi isteyeceğim kadar acıtmıştı.
"Sen ne anlarsın ki aşktan? Senin anladığın tek şey maketler ve çizimler."
Benim de gözlerim dolmuştu. Kollarından kurtulup mutfağa ilerledim. Kahve makinesine kahve ve su koyup makineyi çalıştırarak yere çömelip dizlerimi kendime çektim.Boğazım düğümleniyor, gözlerimden yaşlar istemsizce akıyordu. Ben ne anlardım aşktan haklıydı, hayatıma girip düzenimi bozmuş beni mahvetmişti. Ben sadece maket ve çizim yapabiliyordum haklıydı. Onun gibi her şeyde mükemmel biri beni neden sevseydi ki? Ben ne anlardım aşktan, o onun için gelip benimle konuşup gözyaşları dökerken ben ne anlardım aşktan? Acıdan boğazımın düğümlenip mutfakta o ayılıp daha çok canımı yakmasın diye kahve yapıp ağlarken ben ne anlardım aşktan?
Kahve makinesinin sesiyle çömeldiğim yerden kalktım ve kendimi sakinleştirip yüzümü soğuk suyla yıkadım. Kahveyi alarak salona girdim. Sehun hala ağlıyordu.
"Senin için Kyungsoo ile konuşacağım, ve emin ol aranızı yapmak için elimden geleni yapacağım."
Bu defa sinirlenmişti. Mimikleri öyle keskindi ki korkmadan edememiştim. Kahveyi elimden çekip orta sehpaya bıraktı. Beni koltuğa çekip üzerime çıkmıştı.
"Sarhoşsun Sehun yalvarırım pişman olacağın şeyler yapma."Sehun yine bağıra bağıra ağlamaya başlamıştı.
"ANLAMIYORSUN İŞTE SİKEYİM ANLAMIYORSUN NASIL SOO'YU SEVDİĞİMİ DÜŞÜNEBİLİRSİN? KISKANÇLIKTAN ÖLÜYORUM, GELMIŞ BANA SOO PALAVRALARINI ANLATIYORSUN. JONGİN ANLA ARTIK SENİ SEVİYORUM. O PARTİDEN BERİ SENİ SEVİYORUM, BANA GÜLÜMSESEN BİLE KALBİM HIZLANIYOR, BENİMLE TEMAS ETTİĞİNDE TÜM GÜNÜN MUTLU GEÇİYOR, SENİNLE DAHA FAZLA ZAMAN GEÇİREBİLEYİM DİYE HER YOLU DENİYORUM AMA SEN GİDİP SOO'YU SEVDİĞİMİ Mİ DÜŞÜNÜYORSUN. SENİ SEVİYORUM, SANA AŞIĞIM KİM JONGİN. SEVGİLİN OLMAK İSTİYORUM SADECE BENİ SEV, DİĞERLERİNİN BİLMEDİĞİ TÜM YÖNLERİNİ BANA GÖSTER İSTİYORUM, SENİ MAKETLERİNDEN BİLE KISKANIYORUM."Son dediği şeyle kahkaha atmıştım, Sehun ağlıyor bense gülüyordum aldığım itiraf beni öylesine mutlu etmişti ki kucağımda ağlayarak tepinen adama sarılıp sakinleştirmeyi düşünebilmem beş dakikamı almıştı.
"Salak Jongin."
"Sehun seni öpebilir miyim?"
"Hayır ben Kyungsoo'yu seviyorum ya pişman falan olurum sonra."
"Ben de maketseksüelim ya seni öpemem zaten."
Sehun yine ağlamaya başlamıştı. Bu sefer hiç efor sarf etmeden öperek susturacaktım. Yüzünü tişörtüme gömmüş hüngür hüngür ağlıyordu.
"Sehun yüzünü kaldır."
Boğuk sesiyle konuştu
"Hayır maketseksüelmişsin."Şu hayattaki en güzel ve en zor şey Oh Sehun olabilirdi, sarhoşken söylenen her şeye inanmasıysa fazla komikti.
Saçlarını öptüğümde şaşırarak yüzünü kaldırmıştı. Önce kızarmış burnunu daha sonra gül kurusu dudaklarını öptüm. Dudaklarını tekrar tekrar öperken Sehun'un heyecanla kucağımda hareket etmesi benim için pekte iyi bir durum değildi. Birden dudağımı ısırıp ayrıldı.
"Bunların hepsini hatırlayacağım ve çıkma teklifi istiyorum Jongin."
"Bir tane daha öpersem kabul edeceğim."
"Zaten yüz kere öptün bak dudaklarım şişti."
"Çok güzel olmuş."
"Çok yakışıklı bir adam yaptı da ondan."
Daha fazla dayanamayıp uykuya dalmıştı kollarımda.Fazla uzun ve yorucu bir gece olmuştu. Sehun'u kucağıma alıp karton dolu odama girdim. Sehun'u yatağa uzandırıp dolabıma yönelerek tişört ve şort çıkardım, yatağımda uzanan şahesere baktım. Üzerini çıkarıp yeni kıyafetlerini giydirdikten sonra yanına uzanıp dudaklarına birkaç öpücük daha bıraktım, sarıldığımda alkolle karışmış kokusu beni de sarhoş etmiş olmalı ki uzandığım gibi uykuya dalmışım.
Yataktaki hareketle uyandığımda yanımdan gizlice kaçmaya çalışan ve az kalsın başarılı olacak bir Sehun görmeyi beklemiyordum. Sehun'u kolundan tutup tekrar yatağa çekip kollarını başının üzerinde sıkıca tutarak üzerine çıkmıştım.
"Nereye gittiğini sanıyorsun sen?"
Yüzü kızarmaya başlamıştı durum giderek daha hoş bir hal alıyordu.
"Ben şey yani of üzerimden kalkar mısın?"
"Yoo."
"Ama Jongin"
"Hmm?"
Boynunu ve yanağını öptüğümde tamamen şok geçirmişti.
"Onlar hayal değil miydi?"
"Neler hayal değil miydi?"
"Ağladım, sonra söz verdin diye ağladım, sonra.." yutkunmuştu.
"Sonra?"
"Sanki bilmiyorsun Jongin?"
"Öpeyim mi seni?"
"Ben kesin rüya görüyorum ya."
"Rüyalarında insanlar acıyı fark edemezler."Sehun'un dudağını ısırmamla Sehun tam on ikiye bir tekme atmış sonrasında acıyor mu diye şortumu çıkarmaya çalışmıştı. Şimdi yemek masasında süt dökmüş kedi misali başını öne eğmiş oturuyordu.
"Şey Jongin"
"Efendim?"
"Çok acıyor mu?"
"Çocuğumuz olamayacak sanırım."
Bağırıp oturduğu sandalyeden kalkarak sarılmıştı.
"Öpeyim geçsin."
Dudaklarıma yapışıp bir elini boynumda gezdiriyordu. Daha fazla dayanamayarak Sehun'a karşılık vermeye başladım, dudaklarımız her birbirinden ayrılıp tekrar birleştiğinde bedenim yanıyordu. Nefes nefese kalana kadar öpüştükten sonra ayrıldıkSehun bu aralar hep kırmızıydı. Kırmızının ona çok yakıştığını söylemiş miydim? Sehun telefonundan saate baktığında telaşla ayağa kalmıştı.
"Benim dersim vardı, Jongin hep kafamı karıştırıyorsun."
Hızlıca odama girip yerdeki kartonlara baktıktan sonra dolabıma yönelip kendi tarzı bir şeyler aramaya başladı. Kapı pervazına yaslanıp onu gülümseyerek izliyordum. Siyah bir tişört ve siyah bir kot pantolon aldıktan sonra saçlarını düzeltti, duş alacak zamanı olmadığı için çantasından çıkardığı parfümünü sıkmıştı. Yasemin kokusu yok olup yerine daha erkeksi kokmaya başlamıştı. Odadan çıkmadan tekrar dudaklarımı öptü.
"Dört gibi gelirim."
"Peki."Sehun evden çıktığında ilk defa evimde yanlız hissetmiştim. Duş alıp Sehun'a sandviç yapmış ve dün sarhoş olduğundan dolayı ağrı kesici bulup bir çantaya koydum. Kahve de yapıp anahtarlarımı ve maketimi alarak sütüdyoya ilerlemeye başladım. Maketi sütüdyoya bıraktıktan sonra hukuk fakültesinin önüne geldim. Bizim fakültenin aksine buradaki herkes fazla bakımlıydı. Sehun'un bende ne bulduğunu düşünmeden edememiştim ki dışarı eliyle başını tutarak çıkan bir Sehun ve Sehun'un çevresinde dört dönen arkadaş grubunu görmeyi planlamıyordum. Sehun'un yanına gidip gitmeme konusunda tereddütte kalmıştım. Tam geri dönüyordum ki ensemden tutulmamla dejavu yaşamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
сигарета и жасмин (sigara ve yasemin) #sekai
Fanfictionama olmadı işte Yeol sonuçta ruhsuz bir beden işe yaramaz.