два

68 9 0
                                    

Uyuyan Junmyeom'u uyandırmamaya dikkat ederek maketi yapmaya devam etmiştim. Sabaha karşı geçer not alabilecek bir maket çıkarabilmiştim. Banyoya girip hızlıca bir duş alıp çıktığımda dersime az bir zaman kalmış olduğunu gördüm. Masada duran dün geceden kalma kahveyi çöpe atarak masayı düzenleyip, masada kalan karton parçalarını da çöpe atıp banyoya ilerledim.

Banyodan çıkıp odama gelerek üzerimdeki bornozu çıkarıp giyinmeye başladım. Aslında bu ev benimdi fakat Junmyeomla tanıştığımızdan beri sevgilisiyle en ufak tartışmasında bize gelip kalıyordu. Bu artık ikimiz içinde alışılmış bir durumdu. Saçlarımı tarayıp gözlüğümüde takarak odamdan çıkmıştım. Genetik olarak ailemden hiçkimsede göz bozukluğu olmasada mimarlık okuyan herkes yoğun çalışma temposu yüzünden gözlerini bozduğunu kendime hatırlatarak, kendimi avutmaya çalışırken kahve yapmıştım. Kahvemi yudumlarken uyanıp mutfağa gelen Junmyeom'a sinirle baktım.
"Senin yüzünden mutfak masasında çalışmak zorunda kaldım. Bari salonda uyusaydın."
Yalan söylediğimi bildiğinden beni umursamadan buzdolabına yönelmişti. Ben saçlarımı kurularken benim için kimbap yapıp gizlice çantama yerleştirmiş. Okula gelip projemi sunduktan sonra biraz da profesörlerle tartıştışıp zaten arşta olan sinir kat sayıma yenilerini ekledim.

Saat on bir civarı kütüphaneye gelerek çantamı ve laptobumu yerleştirdikten sonra kimbap'ı fark edip kimbap dolu kutuyu alarak kütüphaneden çıkmıştım. Edebiyat fakültesinin önüne geldiğimde çimlere oturarak Junmyeom'u beklemeye başladım. Junmyeom'un çıkmasıyla hızlıca yanına ilerlemiş ve benden daha kısa olan Junmyeom'a doğru eğilip gülümsemiş ve elimdeki kimbap dolu kutuyu göstermiştim.
"Yiyelim."
Junmyeom'u çimenlik alana doğru sürükleyip oturtmuştum. Eline kutuyu tutuşturup kampüsteki markete girerek içecek bir şeyler almıştım. Junmyeom için çikolata da aldıktan sonra tekrar Junmyeom'un yanına dönerek içecekleri uzattım. Yere oturmamla Junmyeom'un elindeki çubukları ikiye ayırıp kimbap dilimini çubuğuna alarak bana uzatıp kimbapı zorla ağzıma tıkmıştı.
"Bir gün açlıktan öleceksin diye korkmuyor değilim Kim Jongin." Dediğiyle kendimi tutamayıp sesli bir kahkaha atmıştım. "
"Sen varken istesem de ölemem Jun."

Gülümseyerek elindeki çubukları bana verip aldığım içeceklerden birini açıp içmeye başladı. Yemek faslı bittiğinde çok yorgun olduğumdan Junmyeom'un dizlerine başımı koyarak uzanmıştım. Ne kadar süre geçti bilmiyorum fakat uyandığımda yanımdaki kişi Junmyeom değil Sehun'du.

сигарета и жасмин (sigara ve yasemin) #sekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin