Sonunda eve gelebilmiştik. Akın, Kaya, Oğuz, Eren ve Emircan bana gelmişlerdi. Bedirhan, Deniz, Can ve Erdem ise evlerine gitmişlerdi. Bizimkilerin odalarını hazırladıktan sonra mutfağa gitmiştim. Emircan benden önce davranıp bir şeyler hazırlamaya başlamıştı bile.
Biz Bagajdan çıktığımızda evde yiyecek bir şey olmadığı söylediğim için hızlıca markete uğrayıp bir şeyler almıştık ve eve gelmiştik. Emircan ile yemek hazırlıyordum.
"ANIILLL"
Akın'ın sesini duyunca ellerimi peçeteye silip salona ilerledim.
"ANIIIL'IMM"
"Efendim canım"
"Ben çok acıktım amına koyayım. Fazla olay oldu çok aksiyon beni acıktırıyor."
"Bir şeyler hazırlıyoruz merak etme."
"TAŞAKLARINIZA BETON YETMEZ!"
"Yardım lazım mı?" Gelen sesle kafamı kaldırınca Oğuz'u gördüm. Bagajdaki yakınlaşma yüzünden asla göz teması kuramıyordum "Emircan yetiyor teşekkürler." diyip hızlı adımlarla mutfağa gittim. Emircan çoğu şeyi bitirmişti ve beni görünce haliyle şu anki durumum onun dikkatini çekmişti.
"Anıl iyi misin?"
"İyiyim gayet, noldu ki?"
"Kızarmış gibisin?"
"Güneş geçmiştir..."
"Kötü olursan söyle."
Elim yanağıma gittiğinde ise ateşim vardı ve yanıyordum. Kafamı dağıtmam gerekiyordu ama sürekli bozuk plak gibi kendimi tekrarlıyordum.
"Anıl sana diyorum.."
Emircan'ın omzumu tutup beni sallamasıyla kendime geldim.
"Beni duymuyor musun?"
"Kafam biraz karışık, kusura bakma lütfen.."
"Oğuz yüzünden mi?"
Anlık gözlerim açıldı. Nasıl yani? Anlamış mıydı gerçekten? Daha yeni tanışmamıza rağmen nasıl bu kadar emin konuşabiliyordu.
"Ne alaka ya?"
"Anıl aptallaşma."
"Emircan-"
"Çocuklara belli etmemiş olabilirsin ama ben anlarım."
"Bunu açıklayacağımı sanmıyorum..."
"Sorun değil, seni anlayabiliyorum."
"Teşekkür- bir saniye ne?"
"Duydun işte"
"E birde bayıl istersen Feriha?"
Emircan da eşcinselmiş ve asla fark edememişim. O ise daha yeni tanışmamıza rağmen hemen anlamıştı. Bu durum her ne kadar hoşuma gitmese de birinin beni anlaması cidden rahatlatıcıydı. Derin bir nefes aldım "Lütfen sırrımız olsun." Emircan gülümseyip "İkimizde aynı yolun yolcusuyuz, yol arkadaşıma ihanet edecek değilim." diyip göz kırpmıştı. Cidden taşaklarına beton yetmez be Emircan.
Salona elimizdeki yemeklerle girince Akın baya sevinmişti "OHH BE SONUNDA" masayı yerleştirirken Oğuz'a bakmamaya çalışıyordum. Emircan da artık bildiği için zorlandığım zaman bana yardımcı oluyordu. Masayı bitirince, Akın'ı masaya taşıdık ve hep beraber yemeğe başladık.
"Anıl yavrum sana bir şey sorucam aşko"
"Buyur papatyam?"
"Kızın numarasını aldın mı? Ayağım ve kolum iyileşmeden o iki tekeri mahkemeye vermem lazım!"
