YER ÇEKİMİ

11 2 0
                                    

|Anıl|

Oğuz beni teke teke çağırdığında genelde yenilen taraf ben olmuşumdur, gerçi buna şaşırmamışsınızdır. Çünkü bende şaşırmıyorum. Okulun basket takımının kaptanı olmasının yanı sıra bedensel olarakta güçlü biriydi. Beraber pota altına geçtiğimizde o da karşımda yerini almıştı.

"İyi olan kazansın prensim." Diyip ukala bir şekilde göz kırpmıştı.

"Caz yapma topu at."

Topu bana doğru pasladığında besmele çekip bende ona geri paslamıştım. Bu birebir midir nedir beni fazlasıyla geriyordu. Yüzündeki sırıtmanın nedenini çözemeden elindeki topla hücuma geçmişti. Topu güçlü sektirmesiyle kolay bir şekilde topu ondan kaçıramayacağımı anlamıştım.

Savunma için ileri doğru adım attığımda bana sırtını dönerek çarpmama neden olmuştu. Ufaktan acıtması dışında pek bir şey olmamıştı.

"Zaten şimdiden kaybettim bile bari salıp oyna da eve götüm başım sağlam gideyim."

"Götün götümdür, korkma ona bir şey yapmam."

"O senden de kıymetli bir kere."

Belki dikkati dağılmıştır diye elimi topa uzatmaya çalışmıştım ama tabii ki yememişti. Etrafında hızlıca dönüp beni geride bıraktığında sadece ona bakmıştım.

"Bu bir prenscim."

"Mıy mıy mıy..."

"Kaybeden ne yapsın sen onu seç bakayım."

Bende bunu ne zaman diyeceğini merak ediyordum. Benimle kuru kuruya rekabete gireceğini düşünmemiştim zaten. Madem istiyordu baştan salamazdım.

"Fikri ortaya sen attın, aklında bir şeyler olsa gerek?"

"Bu zekan beni öldürecek biliyor musun?"

"Uzatma da söyle."

"Kazanırsam dağ evinde benim odamda benimle kalıcaksın."

"Bu muydu? Peki ya ben kazanırsam ne olucak?"

"Senin istediğin bir şey olsun ama ben kazanırsam bu olucak, kabul müsün?"

"Bende dünyaları falan isteyeceksin sandım."

"Büyük konuşma bak."

"En fazla ne olabilir Oğuz?"

"Kabul ettin sayıyorum."

"Ettim ettim."

Bende bir an başka başka şeyler düşünmüştüm ama neyse o benim kendi hayal dünyamdan ibaretmiş. Oğuz'un dalgınlığımdan yararlanmasına izin veremezdim. Tekrar yerleştiğimizde bu sefer daha sıkı baskıyla savunma yapıyordum. Baya baya yapışmıştım kısaca. Bu canını sıkmış olacak ki minik bir küfür savurmuştu. Kendimle gururlanmıştım.

Minik bir mırıltı ile sevincimi belli etmiştim, ondan ise sadece nefes alıp verme sesi geliyordu. Yorulmuş olması imkansızdı fakat nefesini düzene sokmaya çalışıyor gibiydi.

Dikkatsizliğinden yararlanarak topu çalmıştım. İşte benim sıram!

"Bu bir Oğuz."

Sevinçle galibiyetimi belirtirken yavaşça bana döndüğünde yanaklarının hafif kızardığını görmüştüm. Daha yeni başladık hangi ara yoruldu diye kendi kendime düşünüyordum.

"İyiydi..."

"Evet çünkü ben attım."

Çok hızlı kabullendi. Normalde küçük çocuklar gibi mızmızlanırdı ama bu sefer yapmamıştı.

sus knk | boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin