•☆•Jennie'den...
Dersin başlamasına beş dakika kalmıştı. Sıramda oturmuş, sıkılmış bir şekilde dersin başlamasını bekliyorum.
Evet. Kafayı yedim. Dersin başlamasını isteyecek kadar...Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan şey, sınıfın kapısının açılıp içeri itilen Chaeyoung'du. Bizimle aynı yaşta olduklarını tahmin ettiğim kızlar Chaeyoung'u ittirdikten sonra, "Bu iğrenç sınıf arkadaşınızı bizden uzak tutun." diye söylendiler. Sensin iğrenç!
Chaeyoung hiç birşey olmamış gibi ayağa kalkmış ve üstünü silkelemişti. Kendisini izleyen bizlere kısa bir bakış atmış yerine geçmişti.Lisa'nın endişeyle, "Chaeyoung iyimisin?" diye seslenmesini duydum. Chaeyoung kaşları çatık bir şekilde, "İyiyim ya, sağol." dedi. Sesi alaylıydı.
Galiba ben bu kızı hiç bir zaman anlayamayacaktım. Kapalı kutu gibi...Onuncu sınıfın ortalarında nakil olmuştu bizim sınıfa. Ve biz ismi ve yaşı dışında pek birşey bilmiyoruz. Sessiz çocuk Oh Sehun için de aynı şey geçerli.
Bu sınıfta hareketlerini asla anlayamadığım bir Jongin ve Chanyeol var, bir de Chaeyoung var. Hani Jongin ve Chanyeol ikilisi en azından güler yüzlüler, samimiler insanlara karşı. Chaeyoung öyle değil. Hep düşünceli...Herkes gibi ben de umursamadan önüme döndüm. Kapalı kutu, gizemli insanları sevemiyorum. Kafamı hiç yormayacağım onları çözmek için.
Çünkü bu hep tekrarlanıyor. Okulun popüler gruplarının kuyruğunda dolanmayı sever Chaeyoung. Ve her defasında ne yapıyorsa, onlar tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyordu. Lisa bir keresinde böyle bir olaya şahit olduğu için hemen karşı çıkmaya başlamıştı. Karşılığında Chaeyoung'la kavga etmişlerdi. Chaeyoung 'size ne, karışmayın' gibi şeyler söylemişti. Ne saçma!
Ve bizde Chaeyoung'un ettiği laflardan sonra, sınıf olarak karışmama kararı almıştık."Hey, pembe kafa!" diye seslendi Chanyeol. Bu duruma karşı sessiz kalamayan tek kişinin o olduğunu söylemişmiydim? Sebebini biz de asla bilmiyorduk, ama Chanyeol gereksiz bir şekilde sinirliydi bu duruma.
Kim nefret ettiği, hep uğraştığı biri için bu kadar sahiplenici davranır ki?
Göz ucuyla ne yaptıklarını izliyordum. Bu ikisi ben de merak uyandırıyordu. Chaeyoung arkasına dönerek, Chanyeol'la göz göze geldi.
Kaşları -yine- çatık, suratı düzdü. Daha sonra bıkkınlıkla nefes vermiş, "Ne istiyorsun?" diye sormuştu. Zil şuan çalmasa da olurdu, çünkü can sıkıntım gitmişti.
Chanyeol hiç istifini bozmadan, "Bu sefer kimin kuyruğuna bastın? Çok merak ediyorum." diye konuştu."Seni niye ilgilendiriyor? Sana ne?"
Chanyeol hiç birşey söylememişti. Bir kaç saniye alayla Chaeyoungu süzmüş ve geri önüne dönmüştü.Bu kadar mı?
Gözlerimi devirerek önüme döndüm. Benim gibi olayı takip eden, kankam Yixing ve Baekhyun'du. Yixing çokta umursamadan telefonuyla uğraşmaya başladı. Ama, Baekhyun aradığı kaosu bulamamanın siniriyle, kardeşi Lisa'ya sataşmaya başlamıştı. Boş bir elemandı.
Sınıfın kapısı hızla açıldı. İçeri, önde Kim Jisoo ve arkada ayı kılıklı Jongin girmişti. Hemen sonra da zil çaldı zaten.Ne konuşuyorlardı ki bütün teneffüs boyunca? Derse bile tam zamanında yetişmişlerdi...
Aklıma dün Jongin'in Jisoo'ya söylediği şey geldi. 'biz sonra seninle konuşuruz.'
Ne karıştırıyorsunuz?Edebiyat öğretmenimizin de sınıfa girmesiyle, ders başlamış oldu.
••
20 dakika önce...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
camp des amoureux | JenKai
FanfictionGittikleri tatilde aşıklar kampına başvuran bir grup lise öğrencisinin, yaşadıkları olaylar... ☆• "Jennie, sana aşık olabilir miyim? Çünkü, bana verilen süre dolmak üzere...ama ben hâlâ aşık olamadım. Hâlâ kalbimi hissetmiyorum. " ☆• JenKai, fluff ...