Helloooooo.
Uzun bir aradan sonra yeni bölümle geldim.Öbür bölümün oy sınırını 50 yapmıştım ama dayanamadım.
Bölüme başlamadan yıldıza dokunup ve satır arası yorum yaparsanız beni çok mutlu edersiniz.
Keyifli okumalar. <3 <3
SINIR: 25 VOTE
''Beni misafir edebileceğin bir evin vardır umarım ufaklık.''
Benim acilen bir çıkış yolu bulmam gerekiyordu.Diğer elimde hala tuttuğumu fark ettiğim kelepçeyi hızla yere attım.Ama kolumu o kadar sıkmıştı ki daha fazla kendimi tutmayıp acıyla inledim.Kolumu kıpırdatmaya çalışırken tekrar konuştu.
''Beni evine götürmeden seni bırakmayacağım o yüzden elini çekmeye çalışma ve eve doğru sessizce yürü hadi.''
''N-nolur beni bırak gideyim.''Sesim çatallaşmış bir şekilde çıkmıştı.
O kadar çok korkuyordum ki kalp atışlarım neredeyse dışarıdan duyulacak kadar kuvvetliydi. Ben tanımadığım birisini asla eve alamazdım. Üstelik o kelepçede neyin nesiydi. Sıkı tutuşundan dolayı sıklaşan soluk alışverişlerimle kendimi dizginlemeye çalışmama rağmen astım atağımın yaklaştığını hissediyordum.
''Sen bana yardımcı olursan başına hiçbir şey gelmez.''
Tehditkar sesi irkilmeme neden olmuştu.
''Ben sana yardım edemem lütfen beni bırak gideyim.''
Kolumu sıkı tutuşunu gevşetip derin bir soluk verdi.
''Sadece güneş doğana kadar kalacağım.''Karanlıkta görebildiğim kadar gözlerinin içine beni bırakması için yalvarırcasına bakıyordum.
Ama o sürekli etrafına bakıp duruyordu.
''Birinden mi kaçıyorsun yoksa?''
Ben cevap beklerken birden beni sokakta ilerletmeye başladı. Beklemediğim bu hareket karşısında afallarken konuştu.
''Ne taraftan gideceğiz söyle.''
Tam itiraz edeceğim sırada nefes alış verişimi düzene sokamadığım için ayaklarım birden beni taşımayı bıraktı. Oksijen kalmamışçasına nefes almaya çalışırken yere düşmeden sert kollar belime dolandı.
''Hay sikeyim kızım noluyor ya!''Endişeli sesi kulağıma geliyordu ama çantamda astım ilacımın olduğunu söyleyemiyordum. Benim yere uzanmamı sağlarken kendimi zorlayarakta olsa sonunda konuşabilmiştim.
''A-astım, ç-çantam!''
Söylediklerimden sonra hemen çantamı açıp içine bakmaya başladı ama etraf çok aydınlık olmadığından göremiyordu.Ve ben şuan savunmasız bir şekilde yerde yatıyordum.
''Buldum,sanırım bu.''
Dudaklarıma yaklaştırdığı ilacı sıktığında muhtaç olduğum hava ciğerlerimle buluştu.
Daha iyi hissedene kadar birkaç saniye bekleyip ilacı dudaklarımdan uzaklaştırdım.Uzun zamandır böyle bir şey olmamıştı ama her ihtimale karşı ilacımı çantamda taşıyordum.Yerden kalkmaya yeltendiğimde hemen koluma girdi belimde sarılı olan ellerini çekip.Bana yardım etmeyebilirdi,onun önünde zayıf düşmüştüm çok savunmasız bir andaydım.
Her şeye rağmen beni böylece yol ortasında bırakıp gitmemesi şaşırtmıştı.Sonuçta birbirimizi tanımıyorduk ve benim evimde ısrarla kalmak istemişti.Ben bana bir şey yapacağını düşünürken o benim hayatımı kurtarmıştı ilacıma ulaşmama yardım ederek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK KELEPÇE +18
RomanceYetişkin okurlar içindir! İlk göz göze geldiğimiz anı hatırlıyor musun,sadece ay ışığıyla aydınlanan sokakta. Bencilceydi,benim kötülüğüme bulanmanı istemiyordum ama gözün gözüme değdi Bergüzar.Sen benim kalbime vurdun elinde tuttuğun kelepçeyi her...