Sunghoon hayatında ilk kez bu kadar mutlu hissetmişti. Uyandığı ilk anda gördüğü ilk şeyin gökyüzü olması her ne kadar sıçtığının göstergesi olsa da pek takmamıştı.O an tek önemli şey, sevgilisi ve yattığı yerin güzelliğiydi. Sunghoon yattığı pozisyonu Jake uyanmasın diye değiştiremiyordu o yüzden düşüncelere dalmayı tercih etti.
Hayatının en güzel gecesini yaşamıştı. Yıldızların ve yağan karın altında sabaha kadar konuşmuş, içmiş ve... her neyse.
Uyuduklarında artık hava yavaş yavaş aydınlanıyordu. İkisi de anın büyüsüne kapılmış, film gecesini unutmuşlardı.
Sunghoon o an hatırlayabileceği en kötü detayı hatırladı, film gecesinin asıl amacı.
Hemen Jake'e döndü. Elini sevgilisinin yüzüne koydu ve küçük bir öpücük kondurdu uyandırmak için, nasılsa kalan kısım pek hoş olmayacaktı.
"Jake, çabuk kalkmamız lazım çok büyük şeyi unuttuk." demiş yataktan kalkmaya yeltendiğinde onu belinden çeken kollarla tekrar yatağa, Jake'in üstüne düşmüştü.
Jake, Sunghoon'un boynunu ve omzunu öpüp belindeki kolunu bırakmıştı. Sunghoon ani sevgi gösterisiyle dehşet mutlu olmuş, gülümseyerek arkasına dönüp kalkmadan önce Jake'in dudaklarını derince öpmüştü.
Jake tabii biliyordu şu anki durumun sebebini ama anlam veremiyordu, az önce kollarının arasında oldukça huzurlu yatan sevgilisinin bu denli panik olmasına.
"Güzelim, Jungwon Rusya'ya giderse gider gelir. Sen neden bu kadar gerildin ki?" Haklıydı da. Onun bildiği kadarıyla sadece Jungwon ve Jay'in Rusya'ya gidişi hakkında konuşacaklardı.
Sunghoon bu sefer Jake'in de kalkmasına yardım ederken sorusunu cevapladı gergin bir tonda, "Jake O giderse Sunoo ve ben de gideriz."
Jake cevabı duyduğu an yerinde durdu, gözleri sonuna kadar açıldı ve şokla "Hayır." dedi. Ayağa tam kalktığında öylece durdu, hareket edemedi.
"Hayır ne demek ben de giderim? Ne saçmalık." dedi. Sunghoon'a yalvarır gibi bakıyordu, içinden de yalvarıyordu da aksi bir şeyler söylemesi için.
Sunghoon Jake'in gözlerine bakamıyordu. Çok kolay dönerdi çünkü sözünden onun gözlerine bakarsa.
"Biz... Biz söz verdik içimizden herhangi ikimiz oraya dönerse üç kişi döneceğiz diye.." sona doğru sesi kısılmıştı. Artık tamamen yere bakıyordu üzüntüyle.
Sevgilisini o an deliler gibi teselli etmek istiyor ama sözler ağzından çıkmıyordu bile.
"Belki... Belki bir ihtimal.. Belki bir küçük ihtimal burada kalmaya karar vermişlerdir Sunghoon.. Olamaz mı?" Jake de biliyordu Jungwon'un bazı fikirlere tutunduğunu.
Bu da o tür fikirlerdendi işte.
Sunghoon başını kaldırıp Jake'e sarıldı dudakları boynuna gelecek şekilde. Konuştuğunda dudakları boynuna sürtüyor, zaten yeterince korkan sevgilisinin içini titretiyordu.
"Bir çözüm buluruz. Birkaç ay kalır döneriz belki.. Bilmiyorum.. belki Sunoo gitmek istememiştir." Dedikleri o kadar yardımcı olmuyor, ortamı o kadar geriyordu ki Jake konuşacaksa konuşmasın diye dudaklarını birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Get into it \ Jakehoon
FanfictionJake: sey ben sunghoonla yine opustum ben bu cocuktan cok hoslaniyorum napicaz