13

578 69 39
                                    

(yorum da yapin cok hosuma gidiyor okumasi)

---Jake's pov
Sunghoon gece boyu uyumakta çok zorlanmıştı. Nedense bir süredir beni geceleri asla uyutmuyor, onunla ilgilenmemi istiyordu. Bu gece de aynısıydı.

Tüm gün ne kadar yorulmuştur bu gece uyur diye olan sevincim gece saat dörtte yine son bulmuştu.
Çözüm olarak onu ne kadar doktora götürmek istesem de içim elvermemiş, yine de güvendiğim -yeni yeni güvenmeye başladığım- birini aramıştım.

Wonyoung. Bana tabii ki başta onu doktora götürmemi önerse de en sonunda çözüm olarak bir köpek ya da kedi sahiplenmemizi söylemişti.

Normalde bir hafta kadar önce barınağa gidecek olsak da sürekli bir şeyler çıktığı için asla işimiz düzgünce tamamlanmamıştı.

Dürüst olmak gerekirse Sunghoon'un problemine çözüm bulmak yerine bizzat çözümü olmayı çok istemiştim, en azından ona iyi geldiğimi görürüm diye. Ama düşüncelerimin bencilce olduğunu birkaç gün önce, gece saat üç gibi uykusuzluktan ağladığında anlamıştım.

O gece o kadar çok ağlamıştı ki bana sarılıp, en sonunda bayıldığı için birnevi uykuya dalmıştı.
O gün barınakta çalışan bir arkadaşımı aramıştım artık bu işi çözmek için, tam anlamıyla "Sikerler böyle işi." diyerek.

Arkadaşım ricamı geri çevirmemiş ama birkaç gün öteye vermişti sözü.

Arkadaşım eve seçtiği köpeklerden getirecek, Sunghoon ve ben de aralarından kendimize yakın hissettiklerimizi, kaç tane istersek isteyelim sahiplenecektik.

Sunghoon için yapılabilecek çok şey vardı aslında. Ama bu uyku mevzusu ve yemek mevzusu aklımı en meşgul edenler olduğu için sırayla çözüm bulmaya çalışıyordum elimden geldiğince.

------
Saat gece beş olmasına rağmen mutfakta oturuyorlardı, Sunghoon tezgahın üstüne oturmuş diyet krakerin üstüne yağsız peynir koymuş ağzında geveliyor, Jake de bardağa döktüğü önceden açılmış şarabı döndürüyordu.

Sunghoon bir şeyler yerken o da yiyip içmek zorundaydı çünkü. Yoksa asla yemez hatta onlara yedirmeye çalışır, kendisi dokunmazdı.

Jake elindeki bardağı masaya bıraktı ve Sunghoon'a doğru yürüdü.

Sunghoon Jake'in ona doğru geldiğini görünce, bacaklarının arasına girsin diye bağdaş kurduğu bacaklarını çözdü.

Jake Sunghoon'un yaptığını görür görmez ona doğru kollarını açıp yürümüştü. Önüne geldiğinde gözlerini bile açık tutamadığı için Sunghoon'un beline sarılıp kafasını boynuna gömmüştü.

"Saat beş... tekrar uyumayı deneyelim mi bebeğim hadi nolur, açamıyorum gözümü." demiş, geri uyumaya ikna etmeye çalışmıştı.

Sunghoon ellerini sevgilisinin saçlarında gezdirirken artık uykusuzluğun verdiği sarhoşlukla gülerek konuşuyordu.

"Özür dilerim... Ama yatak konu uyumak olduğunda çok yabancı geliyor bana... hah.. Billlmiyorum Jake çok uykum var ama.. ama ya sana sarılmam gerekiyor ya da... Ya dası yok. Ama sana sarılamammm çünnküü o zaman sen uyuyamıyorsunn."

Ağzını yayarak ve duraksayarak konuşmasından o kadar net anlaşılıyordu ki uykusuzluktan mahvolduğu, Jake onu uyumaya ikna etmek için yarın onun için ayarladığı sürprizi söylemekten başka çare bulamadı.

Yüzünü Sunghoon'un boynundan çekip önce dudaklarını öptü, sonra gözlerine bakarak konuştu, "Güzelim uyumazsan yarınki sürprizime dayanamazsın, enerjik olman lazım, hadi gel uyudum ben bu saate kadar uyuma sırası sende."

Get into it \ JakehoonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin